İstanbul Semt isimleri nereden geliyor

İstanbul Semt isimleri nereden geliyor
İstanbul’daki semtlerin isimleri nereden geliyor hiç merak ettiniz mi? Örneğin Balat… ya da Kadıköy, Kanlıca ismi nereden geliyor? Her köşesi bir ömre bedel. Her semt anılarla dolu. İşte İstanbul semt isimlerinin hikayeleri;

Bu güzel şehrin semtleri isimlerini nereden almış birlikte öğrenelim...

Aksaray: Bu semt adını bu günkü Aksaray Şehrinden gelenler vermiştir. Fatih'in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.
Ahırkapı: Padişah sarayının sonundaki has ahırın (Padişahın atlarının barındığı ahır) yanında olduğu için Ahır Kapısı diye anılmıştır. Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.
Akaretler: Sultan Abdulaziz Taşlıkta Aziziye camiinin giderlerini karşılamak üzere bir vakıf kurmuştur. Bu vakfa gelir sağlamak için de gelir getiren anlamında Akaretler yaptırmayı planlamıştır. Bu planı bitirmek ise II.Abdulhamit’e nasip olmuştur. Bu yüzden semte de Akaretler denmiştir.
Altunizade: Altunizade İsmail Zühtü Paşa’nın yaptırdığı cami, semtin de bu adla anılmasına sebep olmuştur. Zühtü Paşa’nın babası altın alım satımı ile iştigal ettiğinden Zühtü Paşa’ya da Altunizade denmiştir.
Arnavutköy: Önceleri, Boğaziçi’nin bu sevimli semtinde Arnavutlar oturduğu için buraya bu ad takılmıştır.

Aşiyan  Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret'in burada bulunan, Farsçada kuş yuvası anlamına gelen 'Aşiyan' isimli evinden alıyor.
Ataköy: Ataköy’ün eski adı Baruthane'dir. II.Mahmut tarafından buraya baruthane yapılmıştır. O zamanlar Ataköy (İstanbul’un dışı sayıldığından baruthane yapımı için uygun bir alan olarak görülmüştür.) Daha sonraları Emlak ve Kredi Bankası bu bölgeye 50 – 60 bin nüfuslu bir yerleşim yeri kurmuştur(1950). Yeni yerleşim yerinin adı da Ataköy olur.
Ayazağa: İsmini yeniçeri kethudası Ayaz Ağa’nın çiftliğinden almıştır. Abdulaziz döneminde buraya yaptırılan saray bugün binicilik okulu olarak kullanılmaktadır.
Bakırköy  Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı. 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı.
Bağlarbaşı: Çok eskiden bir Ermeni manastırına ait bağların başladığı yermiş. Zamanla oraya Bağlarbaşı denmiştir. Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor.

Balat: Rumca saray anlamına gelen palation sözcüğünden geldiği söylenir. Önceleri İstanbul’un kapılarından birine verilen bu ad, sonraları semtin adı olmuştur.
Bebek: Fatih Sultan Mehmet Han buranın muhafazası için gönderdiği komutanın lakabından gelmektedir. (Bebek Çelebi Bebek Çavuş) Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. 2. Padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olması dolayısı ile Bebek adını almıştır.
Bedesten: Arapça bir söz olan Bezzaz dan türetilmiştir. Bez, kumaş taciri, Manifaturacı anlamına geliyor. Kumaş tacirlerinin bulunduğu yere de bezzazistan denildiğinden. zamanla halk arasında ağza kolay gelmesinden dolayı bedestan’a dönüşmüştür.
Beşiktaş  Semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde rivayetler var. Ayrıca bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs'ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği de söylenir.
Beyazıt  Sultan II. Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.

Beylerbeyi: III. Murat devri beylerbeylerinden Mehmet Paşa’nın yalısı bulunduğu için köye bu ad verilmiştir.
Beyoğlu  İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. 2. 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensi'nin burada oturmasından geliyor semtin adı.
Bostancı  Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor.
Çatladıkapı  Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı, 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı.
Cihangir: Kanuni Sultan Süleyman pek sevdiği oğlu Cihangir için burada bir cami yaptırmıştı. Semt adını bu Cihangir Camisi’ nden almıştır.

Çarşamba: Samsun Çarşamba ovasından gelenler yerleştirildiği için buraya da Çarşamba denilmiştir.
Çemberlitaş  Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi.
Çengelköy: XIX. yüzyılda Kaptanı deryalıklarda, valiliklerde bulunmuş, yiğitliğiyle tanınmış Çengeloğlu Tahir Paşa burada bir mescit yaptırmıştı. Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.
Çıksalın  Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında "çık, salın!" denilmeye başlandı.
Eminönü  Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti. Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor.

Galata   Gala, Rumca da 'süt' anlamına geliyor.
1. Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi.
2. İtalyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi.
Harem: Üsküdar Sarayı’ nın harem dairesine gidecekler bu iskeleye çıkarlardı.
Feriköy  Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri'den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı
Haydarpaşa: III. Selim vezirlerinden Haydar Paşa oradaki kışlayı yaptırmıştı.
Horhor  Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, "Buraya bir çeşme yapın baksanıza 'hor hor' su sesleri geliyor" der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılıyor.

İhsaniye: Selimiye kışlası ile Karacaahmet arasındaki bu mahallenin bulunduğu yerde eskiden bir saray vardı. Padişah yıkılmaya yüz tutan bu sarayın arsasını halka “ihsan” ettiği (bağışlandığı) için semtin adı “İhsaniye” kalmıştır.
Kabataş: İskelenin bulunduğu yerde eskiden büyük bir taş vardı. Osmanlı devri ileri gelenlerinden “Köse Kahya” diye tanınmış Mustafa Necip çelebi bu taşı yontturup iskele haline getirdi.
Kadıköy: Bugün Osmanağa Camisi diye anılan caminin yerinde eskiden Kadı Mehmet Efendi’nin yaptırdığı bir mescit vardı. Semtin adı bundan dolayı “Kadıköy” kalmıştır. Bugünkü camiyi I. Ahmet devrinde Babüssaade Ağası Osman Ağa yaptırmıştır. Diğer bazı kaynaklara göre Bizans’ın fethinden sonra burası İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey’e bağışlanmış, bundan ötürüde semt “Kadıköy” adını almıştır.
Kanlıca: Bu bölgeye Kanuni Sultan Süleyman tarafından Anadoludan Türkmen ve göcebe bazı türk kabileleri getirtilip yerleştirilmiştir. Bu göçebelerin buraya yerleşmeleri kağnılarla olduğu ve çok uzun bir süre içinde ancak yerleşebildikleri için halk arasında bu bölgeye Kağnıca, sonralarıda Kanlıca denmiştir.
Kuzguncuk: Fatih Sultan Mehmet devrinde, Kuzgun Baba diye anılan bir derviş burada oturmuştu.
Okmeydanı  Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.

Pendik  Bizans döneminde kullanılan Pantecion (Pantiki) ismi "her tarafı surlarla çevrili" anlamına gelir. Çoğu kaynaklar Pendik kelimesinin duvar anlamına geldiğini ve İstanbul'a egemen olan devlet ya da hükümetlerin doğudan gelecek saldırıları önlemek için burayı bir savunma hattı olarak kullandıklarını kaydederler.
Sütlüce  Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce oldu.
Şaşkınbakkal  Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkânı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar ve artık böyle anıldı.
Şişli  Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğrayarak 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.
Tahtakale  Sözlük anlamı 'kale altı' olan Tahtelkale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.
Taksim: İstanbul sularının bir bölümünün buradan taksimi yapıldığı için burasıda suların taksimi (ayrımı) yapılan yer olarak kalmıştır. Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.

Teşvikiye  Sultan Abdülmecit'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeliyor.
Unkapanı  Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı.
Üsküdar: Farsça “Konak” anlamına gelir. Eskiden Anadolu’ya İran’a, Arabistan’a gidip gelen kervanlar burada konaklardı. Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü.
Vaniköy: Eski adı Papazbahçesi’ydi. IV. Mehmet, Şeyhi Sultani Esseyit Mehmet Vani (Vanlı) ye bu yerleri hediye etti, o da kendisine burada bir yalı, bir iki ev yaptırdı.
Veliefendi  Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor.

2
0
0
0
2
2
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.