Faruk ARDIÇ

Faruk ARDIÇ

LYS sınavlarına kadar yapılması gerekenler

LYS sınavlarına kadar yapılması gerekenler

Sınav sisteminin ikinci basamağı olan LYS’lere sayılı bir kaç gün kaldı. LYS soruların temek özelliği bilgi niteliğinde olduğundan dolayı öğrenilen konuların unutulamaması için hemen tekrar edilmesi gerekiyor. LYS’lere yönelik yapılacak konu tekrarları bilgilerini pekişmesi adına adaylara önemli avantaj sağlayacaktır. Konu eksiği olana adayların daha seçici davranarak öğrenebilecekleri konulara yönelmeleri sınav stratejilerindendir.

Hedeflenen bölüme girmek için gerekli puanı belirleyen 3 ana kaynak var
Sınav sistemi gereği lisans programlarının YGS ile girilenler hariç, diğer programlara girebilmek için 3 temel kaynak var. Bu kaynaklardan biri YGS puanı, diğeri LYS puanı, üçüncüsü ise okul puanıdır. Üniversiteye yerleştirme, YGS ve LYS'nin toplamı olduğuna göre, YGS tek başına belirleyici kriter olmamaktadır. Toplam puanın daha %60-65’ine henüz ulaşılmadı. Bu nedenle YGS, LYS ve okul başarısından oluşacak üniversiteye giriş puanı için YGS'nin çok iyi geçmesi ya da geçmemesi tek başına bir anlam ifade etmiyor. Her aday YGS sonrası bir durum değerlendirmesi yapmalı ve “başarı sıramı ne yaparsam daha yukarı çıkarabilirim” düşüncesiyle bir strateji belirlemeli ve zaman kaybetmeden harekete geçmelidir. Bunun için daha dikkate değer bir zaman aralığı var. Bu zamanı verimli çalışarak, konu eksiklerini gidererek, zaman kontrolünü de göz önünde bulundurarak, hedefe ulaşmak adaylar için sürpriz olmayacaktır. LYS’lerde puan yükseltmenin formülü; hedefe olan inancı pekiştirmek, düzenli çalışmak, konu eksiklerinin gidermek, nitelikli soru çözmek, düzenli deneme sınavı uygulamak ve moral – motivasyonu yüksek tutmak şeklinde özetlenebilir.

Birçok öğrenci üniversiteye yerleşecek.
2012 LYS-1 matematikten testinden sınava başvuran adayların sayısı 619 bin 133 kişi. Matematik sınavına  giren adaylardan bir kısmı sayısal tercih yaparken bir kısmı ise eşit ağırlıktan tercih yapacaklar. LYS-2 başvurusu ise 308 bin 702 kişi. Fen bilimleri (LYS-2) sınavına girmek isteyen adaylar tamamen sayısalcı aday olarak düşünüldüğünde 2011'deki sayısal kontenjanı 151.868 kişiydi. Sözelden Sosyal Bilimler (LYS-4) sınavına girmek isteyen adayların sayısı 350 bin civarında. 2011 Sözel kontenjanı ise 67 bin. Ortalama sözelden yerleşme oranı % 20 civarında. Eşit ağırlıktan kaç adayın tercih yapacağını, matematik ve edebiyat-coğrafya sınavlarına başvuranlara bakarak kestirmek zor. Ama 2011 itibarıyla 4 yıllık eşit ağırlık kontenjanı 108.bin civarındaydı. Yabancı dil LYS-5'e başvuran 49 bin 543 adaydan 17.190 aday yerleşecek durumda. Dilden yerleşme oranı % 34 oranında gerçekleşmesi bekleniyor.

Çalışma temposuna hız verilmelidir.
 
Hazırlık sürecinde son bir ay doğru yaklaşılan şu günlerde ders çalışma zamanını artırmak en isabetli davranış olacaktır. Bunun için mutlaka gün içinde yapılması gereken etkinliliklerin planlanması gerekecektir. Özellikle havaların ısınması nedeni ile oluşabilecek rehavet, yorgunluk ve bıkkınlığın üzerine yapılacak devamsızlığı ve aile içi çatışma da eklenince başarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Burada hedeflerlere ulaşabilmek için yapılan programa uymada ısrarcı olunmalı, programdan taviz vermeden çalışmaya devam edilmelidir. Bu süreçte devamsızlık yapmadan okulla olan bağı koparılmamalıdır.

Çalışma programının içine geçmiş yılların soruları da konmalıdır.
Deneme sınavları öğrenmenin farklı bir yoludur. Adayların uygulayacakları deneme sınavları aynı zamanda konu tekrarı işlevini görecektir. Bunun için öğrenci önceki yıllara ait sınav soruları mutlaka çözmelidirler. Çıkmış soruları çözmekle; sınavda hangi konulardan soru geldiğini, mantığını, soruluş tarzlarını öğrenecektir. Soruların konulara göre dağılımını, konuların önem derecelerini, koruların zorluk ve kolaylık oranlarını dene sınavlarıyla kazanılacak durumlardandır. Deneme sınavların foksiyonel olması için, standart uygulama yönergesine uygun yapılmalı, deneme seçimine özen gösterilmelidir.

Sınav sürecinde ailenin desteği öneli olmaktadır.
Sınavlara hazırlık sürecinde aileye düşen, gence istediği desteği sağlamaktır. Sınav sürecinde eksik olunan konuları belirlemek, sınav stratejilerine uymak, zamanı verimli kullanmak hangi derslere ne kadar çalışacağını belirlemek gencin sorumluluğundadır. Aile bu sorumluluğu gencin yerine üstlenmemelidir. Aile olarak gençle kullanacak iletişim biçimi etkin dinleme sürecinde “sana güveniyorum, elinden geleni göstereceğine inanıyorum.” ifadeleri de öğrencinin motivasyonunu olumlu yönde etkileyecektir. Öğrencilerimiz bu dönemde ailelerin ilgi ve desteğine daha çok ihtiyaç duyacaklardır.

Başarı için sınav kaygısının belli bir düzeyde olması gerekir.
Sınav ile ilgili endişeler; genellikle belirsizlikten, sınava farklı anlamlar yüklemekten ve devamlı sınavın sonucunu düşünmekten kaynaklanmaktadır. Belirsizliği ortadan kaldırmak için yapılan programa uymak, sınavın sonucuna değil sürece, yani sınavlara kadar yapılacak çalışmalara odaklanmak sınav kaygısını aşağıya çekecektir. Sınava doğru adayların çoğunda kazanamama endişesi mutlaka gözlenecektir. Bu tür kaygının normal olduğunu unutmamak gerekir. Söz konusu kaygı günlük hayat akışını aksatacak derecede gözleniyorsa konunun uzmanı bir doktora görünmekte fayda vardır. Unutmamak gerekir ki, Sınav, kişiliğinizi değil bilginizi ölçer. Dolayısıyla sınava nefret geliştirmek yerine, sınavı daha mutlu bir hayat yaşamanız için basamak olarak değerlendirmek psikolojik açıdan daha doğrudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Faruk ARDIÇ Arşivi