MEB yöneticileri değerlendirme sürecinde şaibe riski

MEB yöneticileri değerlendirme sürecinde şaibe riski
MEB'de yöneticilerin değerlendirilmesi süreci başladı. MEB yönetici atamalarında şaibe riski taşıyan yeni kurallar ilk kez bu yıl uygulanacak.

Eğitim camiasını kuşkuya düşüren soruları Yahya Aslan cevapladı. MEB'in bu konudaki jakoben tutumunun, yakında çok daha ağır iddiaları gündeme getirmesinden endişe eğen eğitimciler, MEB yöneticilerini değerlendirecek olan kişilerin siyasi ve fikri bağ aramamasını istiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı‘nın yönetici atamalarındaki jakoben tutumu, yöneticilerin kurullarca değerlendirilmesi sürecinde çok daha ağır iddiaları gündeme getirebilir… MEB yöneticilerini değerlendirecek olan kişilerin siyasi veya fikri bağ aramaması gerektiğini belirten Yahya Aslan, eğitim camiasını kuşkuya düşüren sorulara cevap aradı. İşte o yazı…

MEB’İN YENİ YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ TARTIŞMA YARATTI

MEB’de yöneticilerin değerlendirilmesi ile ilgili takvim işlemeye başladı.

İlk etapta, şu anki yöneticilik görevinde asaleten 4 yılını dolduranların listeleri, ilgili il milli eğitim müdürlüklerinin sitesinde yayımlanarak, ilgililerin dikkatine sunulmuştur.

2.etapta ise yöneticilerin değerlendirmesini yapacak olan kişilerin ve üst düzey taşra yöneticilerinin, okulun tipine göre (A,B,C,D olmak üzere) MEBBİS ortamında kayıtları yapılmıştır.

Örneğin, A tipi bir okulun yöneticilerini ilçe milli eğitim müdürü, 2 şube müdürü, en kıdemli öğretmen, en kıdemsiz öğretmen, öğretmenler kurulunca seçilen 2 öğretmen, okul aile birliği başkanı, okul aile birliği başkan yardımcısı, öğrenci temsilcisi değerlendirecektir.

Değerlendirme işlemi ise MEBBİS ortamında yapılacaktır.

EĞİTİM CAMİASINI KUŞKUYA DÜŞÜREN SORULAR

MEBBİS kullanıcısı olmayanlar için T.C. Kimlik numaraları üzerinden kullanıcı oluşturulacak ve il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince kapalı zarf içerisinde MEBBİS kullanıcı adı-şifre bilgisini içeren tutanak ilgililerce imzalandıktan sonra ilgililere teslim edilecektir.

İlgililer, kendilerine kapalı zarf içinde verilen kullanıcı adı ve şifre ile MEBBİS’e giriş yapacaklar, ardından da değerlendirme kriterleri üzerinden puanlama yapacaklar.

Yöneticilerin kaderini etkileyecek ve elektronik ortamda yapılacak olan bu değerlendirmelerin, etki altında kalınmadan yapılacağına dair birtakım kuşkular mevcuttur.

Zira; değerlendirme için bilgisayar başına geçen her kişi, yardım almaksızın bu değerlendirmeyi yapabilecek mi?

Yardım almaksızın bu değerlendirmeyi yapamayacak olan kişiler, kimlerin yardımlarını alarak değerlendirmede bulunacaktır?

Yardımseverliğin değerlendirmeye etkisi ne kadar olacak?

Bu sualler, eğitim camiasında üzerinde konuşulan ve kuşkuların odağında olan sorulardır.

MEB’İN JAKOBEN TUTUMU, AĞIR İDDİALARI ORTAYA ÇIKABİLİR 

Bu kuşkular dışında bir de değerlendirme kriterlerinin ilgililerce ne kadar anlaşılıp anlaşılmayacağına dair tereddütler bulunmaktadır.

Değerlendirme ölçütlerine dair ifadelere göz atıldığında, bu ifadelerin değerlendirme yapacak olan kişilerde bir anlam ifade etmeyeceğini düşünüyorum.

Bu nedenle, ilgililerce anlam kazanamayan kriterler üzerinden yapılacak bir değerlendirmenin, hakkaniyet ilkelerinden yoksun olacağına dair endişelerim bulunmaktadır.

Bu endişeler, bir müddet sonra yerini daha ağır iddilara bırakabilir.

Endişe aşamasında iken, kriter ifadelerinin daha sade, basit bir şekilde revize edilerek endişelerin büyüyüp daha ağır durumlara neden olmaması için gerekli önlemler alınmalıdır kanaatindeyim.

Eğer ki, bu önlemler alınmazsa, bu değerlendirme işinin cılkı, suyu çıkacağına dair kalıbımı basarım…

Biz ne kadar görünen köy kılavuz istemez desek de, aman atı alan üsküdarı geçmesin desek de, nihayetinde hep geçti borun pazarı sür eşeği Niğde’ye noktasında yeni yolların açıldığını görüyoruz.

Bu açılan yolların ise MEB’de kısır döngüden öteye gidemediğine esefle şahitlik ediyoruz.

MEB’in jakoben tutumu ile ortaya konulan yenilikler, uygulamalar, eylemlerin altı boş olduğu için bir müddet sonra göçmesi su götürmezdir.

Bu nedenledir ki, MEB’in ahval ve şerait içinde girdiği türlü hallerin akametleri güneş balçıkla sıvanmaz olarak yorumlanabilir ancak.

DEĞERLENDİRMECİLERİN KRİTERİ GÖNÜL, FİKİR, HİS VE SİYASİ BAĞ OLURSA…

Söz konusu değerlendirme kriterlerinin dili ve muhteviyatı, o kadar eften püften bir algıya sahip ki, tıpkı ara sıra öğrencilere sunulan sıradan bir anketi andırıyor.

Anket doldurulur gibi değerlendirme formu doldurulursa eğer, YANDI GÜLÜM KETEN HELVA…

Anlaşılan odur ki, amaç resmi değerlendirme kriterleri ile değil, gayrı resmi değerlendirme kriterleri ile değerlendirmenin önünü açmaktır.

Bunun izleri o kadar besbelli ki, açıp değerlendirme kriterlerinden birkaçını okuyunuz, siz de benim gibi anlaşılan odur ki diye başlayan bir cümle kuracaksınızdır.

Sanırım, yaratılan eğitim öğretim konjonktürü, değerlendirmecilere aşağıda sıraladığım 3 kriteri dayatacaktır, yani DİKTE EDECEKTİR:

1- Siyasi bağı,
2- Gönül bağı,
3- Fikir bağı,
4- His bağı…

(Bu bağlarla amacımız üzüm yemektir bağcıyı dövmek değil…)

Bu bağlar etrafında değerlendirmeciler, bağlanacak, okulların başlarına ise bu bağlarla çorap örecek nice yöneticiler atanacak…

İŞTE HANYAYI KONYAYI O ZAMAN GÖRECEK HERKES…

KÖRÜ KÖRÜNE DEĞERLENDİRME…

Söz konusu değerlendirme ile ilgili adil, eşit olmayan bir diğer husus ise 6 ay birlikte çalışma şartının değerlendirme yapacak olan öğretmenleri kapsar iken, değerlendirme yapacak kodamanları, puanlama pastasında büyük dilime sahip olanları, yani ilçe milli eğitim müdürlerini, şube müdürlerini kapsamayacak olmasıdır.

Yöneticilerin 4 yıllık süre zarfında çalışmalarını bırakın, İSİMLERİNİ, SİMALARINI çıkaramayan kişilerce, değerlendirilmesi, ne kadar KÖRÜ KÖRÜNE bir değerlendirme yapılacağının İŞARETİDİR.

ARTIK, ÜSTLERCE OKUL İÇİN İŞARET EDİLECEK KİŞİLERİN YÖNETİCİ OLMASI, BU İŞARETİN BİR ÇIKARIMIDIR.

DEMOKRASİ Mİ, ARİSTOKRASİ Mİ?

Ayrıca, çoğu yerde ilçe milli eğitim müdürleri ve şube müdürleri değerlendirme yapacağı yönetici ile 1-2 ay çalışmış, daha yöneticinin ismini bile çıkaramıyor iken; yönetici ile ilgili alt alta dizili onlarca kriter üzerinden yapacağı değerlendirmeden çıkan sonuç, değerlendirilen yönetici penceresinden ne kadar güvenilir görülebilir? Bunu da düşünmelisiniz…

Az da olsa bazı yöneticiler ise tam tersi bir durumda oldukları için kendilerini iyi tanıyan kişilerce değerlendirilecekleri için bir güven içerisinde olacaklardır.

Görülmektedir ki, yurdumun dört bir yanında görevli 4 yılını doldurumuş yöneticiler, ADİL VE EŞİT ŞARTLAR içinde değillerdir…

Sonuç olarak, yönetici değerlendirmesi yapacak kişilerin paylarına bakıldığında, büyük başlara büyük pay olduğu aşikardır.

Yani amirinin iki dudağı arasında olan bir yöneticinin değerlendirmesi için bu şartlarda demokratik br değerlendirme diyerek ancak kendimizi AVUTURUZ…

UNUTULMAMALIDIR Kİ, DEMOKRASİ, HER YERDE ŞARTLARI HAZIRLANDIĞINDA, İLKELERİ BENİMSENDİĞİNDE TEZAHÜR EDER…

YOKSA ONUN ADI DEMOKRASİ DEĞİL, ARİSTOKRASİ OLUR…

Yahya ASLAN

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.