Miraç ne demek

Miraç ne demek
Miraç, Peygamber Efendimiz (s.a.v)' in göğe yükselerek Yüce Allah (c.c.)'ın huzuruna kabul edilmesi olayıdır. Miraç hadisesi iki saf­ha da meydana gelmiştir.

Efendimizin bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Ak­sa’ya yani Mekke'den Kudüs'e yaptığı yolculuğa isra, oradan gök­lere yükselmesine de miraç denilmiştir.

Hadislerde yer alan rivayetlere göre miraç şöyle olmuştur:

Peygamberimiz Mekke'de, evinde iken veya Kâbe'de bulunduğu sırada Cebrâil a.s. bazı meleklerle birlikte gelerek Efendimizi Yüce Allah'ı ziyarete davet ettiler. Sonra ziyarete hazırlık için Peygamberimizin mübarek göğsünü açtılar, kalbini zemzem ile yıkadıktan sonra hikmet ve iman nuru ile doldurdular.

Daha sonra Cebrail a.s. Peygamberimizi Burak adlı bir bineğe bindirerek birlikte Kudüs'teki Mescîd-i Aksa'ya geldiler. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.

Namazdan sonra Peygamber Efendimiz, Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Miraç'la ve yanında Cebrail ile birlikte göğe yükselmeye başladılar. Göğün birinci katında Hz. Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü. Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü.

Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldı. Hz. Peygamber buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda Yüce Allah'ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah'a sirk koşmayanların Cennet'e gireceği müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farz kılındı. Sonra yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

İsra ve miraç mucizesinin nasıl gerçekleştiği Kur’an’da, İsra ve Necm surelerinde de anlatılmıştır. İlgili ayetler şöyledir:

"Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O! Gerçekten, her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur." İsra, 17/1.

"O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâ’da gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü." Necm, 53/7-18.

İSRA VE MİRAÇ NEDİR MİRAÇ KANDİLİNDE NE OLDU?

Kelime anlamı olarak “isra”, gece yürüyüşü, gece yolculuk etmek, “miraç” ise yükselmek, yükseğe çıkmak anlamlarına gelmektedir. İsrâ ve Mirac hadisesi, Efendimizin (s.a.v) peygamberliğinin on ikinci yılında, Mekke’de vuku bulmuştur.
 
Hadise özetle şöyle cereyan etmiştir: Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakk’ın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz (s.a.v) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmiştir.
 
İsra ve miraç mucizesinin nasıl gerçekleştiği Kur’an’da, İsra ve Necm surelerinde anlatılmıştır. İlgili ayetler şöyledir:
 
“Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O! Gerçekten, her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur.”
 
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâ’da gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.”

Kaynak:Eğitim Sistem

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.