Ali CÖRE

Ali CÖRE

Patronluktan Koçluğa

Patronluktan Koçluğa

Günlük hayatta kullandığımız eleştirmek, dedikodusunu yapmak, yermek,çekiştirmek,ne kadar katı olduğunu belirtmek için ya da sempatik görünüp/göstermek için; yani "yalakalık yapmak" amacıyla yöneticiler/işverenler için "patron" kavramını kullanan çoktur..

Aslında "patron" kavramı endüstri devriminden kalma bir tabirdir. O zamanlar "yönetici" demek "patron" demekti. Yönetim ise, güc ve mevki demekti.
Patron olarak yönetici, çalışanlara sadece yapmaları gerekeni söylerdi. Yani bu anlamda yöneticiler, tüm kararları kendileri alır, yönlendirir, talimat verir, kontrol ederdi. Kısaca yöneticiler güç ve otorite sahibiydi.

Ancak küreselleşme ile birlikte iletişimin, bilgi işlem teknolojilerinin gelişmesi yönetici kavramı değiştirmiş, bu kavramların yerini koç, lider, destekleyici, mentor gibi başka kavramlara bırakmıştır.

Basit bir ifade ile yönetim; "başkalarıyla birlikte ve onlar vasıtasıyla" amaçlara ulaşma becerisi, sanatı veya bilgisidir.

Başka bir tarife göre de yönetim; bir grup insanı önceden belirlenmiş amaçlara doğru yönlendirme, aralarındaki iş bölümü, işbirliği ve koordinasyonu sağlama çabalarının toplamıdır.

Yönetici ise, insanları kurumun belirlediği amaçlara ulaşmasının sağlamak için gerekli faaliyetleri planlayan, organize eden, liderlik ve kontrol görevini üstlenmiş kişidir.

Bu arada etkinlik ve verimlilik kavramı açısından olaya yaklaştığımızda iyi bir yönetici organizasyonun amaçlarına olabildiğince etkin bir şekilde ulaşmasını sağlayan kişidir.

Günümüzdeki yeni yönetim anlayışları, çalışanların gelişimini, performanslarının artırılmasını, daha güçlü, daha bilgili hale getirmeyi hedefleyen organizasyonların ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.

Zamanın acımasız çarkları ne yazıkki hızlı bir şekilde "eski zaman patronlarını ya da yöneticilerini" oyunun dışına atmaktadır.
Bu nedenle yöneticiler eski zamanlara göre daha fazla becerilere sahip olmalıdır. Fakat patronlar ya da üst yönetim geleneksel yönetim tarzını sürdürmeyi tercih edelerde vardır. Ancak "sürdürülebilir rekabet üstünlüğü" açısından bu patronların yönettiği şirketlerde pek çok "şirket hastalığı" yaşanmaktadır.

Koç ile patronun davranışlarında nasıl farklılık vardır?

İşte size Patron ve Koç Davranışlarının Karşılaştırılması

PATRON KOÇ
Çok konuşur Çok dinler
Anlatır Sorar
Düzeltir Önler
Tahmin eder Araştırı
Kontrolü araştırır Sorumlulukları araştırır
Düzenler Mücadeleye çağırır
Çalışanları üzerinde çalışır Çalışanları ile çalışır
Ürünleri önce gelir Süreç önce gelir
Nedenleri ister Sonuçları araştırır
Kabahatleri başkasına yükler Sorumluluk alır
Uzak durur İletişim sağlar

Kaynak: Marshall J. Cook (1998) Effective Coaching, McGraw-Hill Professional Book Group,Usa, s.86.

Günümüzün organizasyonların başarılı olabilmesi için, çalışanlarına ilgi göstermeli ve onlarla iletişim kurmalı, eşitlik ilkesini benimsemeli, başarıyı paylaşmalı, ancak böyle bir yönetim anlayışı sayesinde başarı elde edilelebilir ve sürdürülebilir.

Geleneksel yönetim anlayışından çıkıp koçluk yapmak isteyen bir yöneticinin şunu bilmesi gerekir; çalışanlarına karşı görevi yalnız yönetmek değil, aynı zamanda onları motive etmek, performanslarını artırmak, problemlerini çözmek, desteklemektir.

Artık çağdaş yöneticiler, patrondan çok koç rolünü üstleniyor, çalışanlarına kılavuzluk ediyor, cesaretlendiriyor ve otorite odaklı yaklaşımlar yerine liderlik tarzlarını değiştirerek takımlarının etkinliklerini artıyor.

PATRONLUKTAN KOÇLUĞA NASIL GEÇİLİR?
Tabi ki eğitimle. "Eğitim şart" klasik fakat her devirde yeniliğini koruyan bir cümle. Tıpkı "yeniliğe direnen yenilir" gibi..
Bu işin de eğitimi var ve bizim işimiz de bu.
Yaş ve eğitim düzeyi bunda engel değildir. Uzmanlarından ve acizane tarafımdan bunun eğitimini alabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Ali CÖRE Arşivi