10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 134 – Sıra Sizde Cevapları
Soru: Söyleşide divan edebiyatı nasıl tanımlanmıştır?
Cevap: Divan edebiyatı, İslamiyet’in kabulüyle birlikte Arap ve Fars kültürünün etkisiyle gelişmiş, estetik kaygı ve sanatlı söyleyişi önceleyen, medrese kültürü ve tasavvuf anlayışıyla zenginleşmiş köklü bir edebiyat olarak tanımlanmıştır.
Soru: “Divan edebiyatı, edebiyatımızın belkemiğidir.” ifadesinden ne anlıyorsunuz?
Cevap: Bu ifade, divan edebiyatının Türk edebî geleneğinin temel yapı taşlarından biri olduğunu anlatır. Şiirde ölçü, musiki, sembolik anlatım ve mazmun gibi birçok unsur, edebiyatımızın sonraki dönemlerine yön vermiştir. Bu nedenle kültürel hafızamızın ana dayanağıdır.
Soru: Divan edebiyatında sosyal hayat nasıl yer bulmuştur? Örneklerle açıklayınız.
Cevap: Divan edebiyatında sosyal hayat; aşk, tabiat, şehir yaşamı, saray yaşantısı, bayramlar, savaşlar ve insan davranışları gibi konularla işlenir.
Örneğin; kasidelerde devlet büyükleri ve sosyal düzen övülürken, gazellerde aşk ve günlük hayatın duygusal yansımaları ele alınır. Şairler, yaşadıkları toplumun duygu ve düşünce dünyasını zarif bir dille şiire taşımışlardır.
Soru: “Sanatkârlık imkânsızı başarabilmenin macerasıdır.” sözüne katılıyor musunuz? Açıklayınız.
Cevap: Evet, katılıyorum. Çünkü sanat, sıradan gerçekleri farklı bir yorumla yeniden var etmektir. Sanatçı, hayal gücü ve yeteneğiyle ulaşılması zor olanı görünür hâle getirir. Bu nedenle sanatçının üretim süreci, sürekli bir keşif ve zoru başarma mücadelesidir.
Soru: Söyleşiye bir başlık verseydiniz bu başlık ne olurdu?
Cevap: “Divan Şiirinin Gizli Dünyası”
→ Çünkü söyleşide divan edebiyatının hem tarihsel arka planı hem de estetik yönleri detaylı biçimde anlatılmıştır.
Soru: “Divan edebiyatı daha çok saray ve çevresinin ortaya koyduğu bir edebiyattır.” düşüncesine katılıyor musunuz? Neden?
Cevap: Tamamen katılmıyorum. Divan edebiyatı saray çevresinde gelişmiş olsa da zamanla halkın içine yerleşmiştir. Nice divan şairi medresede yetişmiş, Anadolu şehirlerinde yaşamış ve halkın duygularına tercüman olmuştur.
Bu nedenle divan edebiyatı yalnızca elit tabakaya ait değil, toplumun genel kültür yapısından beslenen bir edebiyat geleneğidir.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 135 – Sıra Sizde Cevapları
1. Dinlediğiniz/izlediğiniz söyleşide yer alan açık iletili cümlelerden beşini yazınız.
1️⃣ Divan edebiyatı, Türk şiir geleneğinin belkemiğidir.
2️⃣ Aruz ölçüsü Doğu kültürünün müzikal yapısını taşır.
3️⃣ Sanat, imkânsızı başarma yolculuğudur.
4️⃣ Klasik şiirin dili musiki ile bütünleşmiştir.
5️⃣ Şiir, çoğu zaman söylenmeyeni anlatma sanatıdır.
2. Cümleleri anlam özelliklerine göre tabloya yazınız.
| Örnek Cümle | Cümle Anlamı |
|---|---|
| Aslında klasik edebiyat donuk, statik, yerinde sayan bir edebiyat olsaydı yedi yüzyıl devam etmezdi. | Koşul Cümlesi |
| Halk tarafından benimsenmek açısından hiçbir Türk şiiri onun eseriyle yarışamıyor. | Karşılaştırma Cümlesi |
| İstanbul’da kış çok şiddetli geçmiş, boğaz donmuş, gemiler yaklaşılamamış, kıtlık zuhur etmiş. | Neden–Sonuç Cümlesi |
| Nabi’den sonra da epey büyük şairler yetişiyor. | Genelleme Cümlesi |
| Bizim kadar kendi klasik birikimine bigâne bir toplum yoktur. | Abartma / Üstünlük Cümlesi |
| Aruz; ahengi milim milim, sesleri gram gram kullanmanın sanatıdır. | Tanım Cümlesi |
| Batı’da “do, re, mi, fa” neyse bizde “feilâtün” odur. | Karşılaştırma Cümlesi |
| Aruzun ne işe yaradığını gençlere anlatılabilmesi için aruzla yazılmış bir parçanın orkestra eşliğinde dinletilmesi gerekir. | Amaç–Sonuç Cümlesi |
3. a) Sunucunun beden dilini kullanıp kullanmadığını gerekçeleriyle açıklayınız.
Cevap: Sunucu beden dilini etkili şekilde kullanmıştır.
El ve yüz hareketleriyle vurguları güçlendirmiş, izleyiciyle göz teması kurarak iletişimi daha etkili ve samimi hâle getirmiştir. Bu nedenle dinleyici dikkatini canlı tutmayı başarmıştır.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 136 – Sıra Sizde Cevapları
b) Konuşmacı, sunucunun sorularını cevaplarken beden dilini ve ses tonunu nasıl kullanıyor? Yazınız.
Cevap: Konuşmacı, cevap verirken beden dilini aktif şekilde kullanmıştır. Ellerini, mimiklerini ve baş hareketlerini anlamı güçlendirecek şekilde kullanmış; böylece anlatımını daha canlı hâle getirmiştir. Ses tonunda ise önemli yerlerde vurgular yapmış, yer yer yumuşak, yer yer güçlü bir ton kullanarak dikkat çekmiştir. Bu tutumu iletişimi samimi ve etkili kılmıştır.
c) Sunucunun yerinde siz olsaydınız konuşmacıya söyleşideki sorulardan farklı olarak hangi soruları sorardınız? Yazınız.
Cevap: Ben sunucu olsaydım şu soruları sorardım:
- Divan şairleri eserlerinde neden çok fazla sembol ve mazmun kullanmıştır?
- Divan edebiyatının günümüz şiirine katkıları nelerdir?
- Sizce günümüzde aruz ölçüsü kullanılmalı mıdır?
- Halk şiiri ve divan şiiri arasında sizce en güçlü bağ nedir?
4) “Aslında klasik edebiyat; donuk, statik, yerinde sayan, kendini tekrar eden bir edebiyat değil.” ifadesinden ve söyleşiden hareketle klasik edebiyat döneminde sosyal ve kültürel yaşam hakkındaki çıkarımlarınızı açıklayınız.
Cevap: Bu ifade, klasik edebiyatın sürekli gelişen ve yeniliklere açık bir yapıda olduğunu gösterir. O dönemde toplumun sosyal ve kültürel yaşamı şiire, müziğe, eğitime ve tasavvufa önem veriyordu. Sanat, hem sarayda hem halk arasında etkisini sürdürüyordu. Medreseler, tekke ve dergâhlar edebiyatın gelişmesini desteklemiş; şehir hayatı, aşk, tabiat gibi konular şiirde yer bulmuştur. Bu da kültürel hayatın canlı ve zengin olduğunu kanıtlar.
5) Verilen sözden hareketle Koca Ragıp Paşa ve eserleri hakkında hangi çıkarımlar yapılabilir?
Cevap: Koca Ragıp Paşa’nın bu sözü, onun taklitten uzak, özgün eserler vermeyi amaçlayan bir sanatçı olduğunu gösterir. Hem kendinden önceki şairlerle kıyaslanmak istememiş hem de geleceğe iz bırakacak eserler yazmak istemiştir. Bu da onun sanatında yenilik, iddia, özgünlük ve yüksek estetik anlayış taşıyan bir şair olduğunu ortaya koyar.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 137 – Karşılaştıralım Cevapları
1. a) Edebî, Serenad ve Suyu Arayan Adam metinlerini karşılaştırınız.
| Ölçütler | Edebî | Serenad | Suyu Arayan Adam |
|---|---|---|---|
| Tür | Söyleşi (öğretici) | Lirik şiir | Anı metni |
| Yazılış Amacı | Divan edebiyatını tanıtmak ve farkındalık oluşturmak | Aşk ve doğa güzelliğini duygu yoğunluğuyla aktarmak | Kültürel yaşamı ve çocukluk anılarını okuyucuya aktarmak |
| Dil ve Anlatım | Açık, anlaşılır ve bilgi verici | Sanatsal, imgeli, ritimli | İçten, sade, betimlemelerle destekli |
| Konu | Divan şiirinin özellikleri | Aşkın coşkusu ve doğanın güzelliği | Eğitim, kültür, kitap sevgisi |
| Açık İletiler | Divan şiirinin değeri vurgulanır | Aşkın güzelleştirici yönü | Bilginin kutsallığı ve değeri |
| Örtük İletiler | Geleneksel edebiyatın korunması gerektiği | Sevginin insana mutluluk verdiği | Kültürel mirasın kişilik gelişimine etkisi |
1. b) Dinlediğiniz/izlediğiniz söyleşiyi özetleyiniz.
Cevap: Söyleşide divan edebiyatının yanlış bilinen yönleri düzeltilmiş, bu edebiyatın halktan kopuk olmadığı anlatılmıştır. Aruz ölçüsünün şiire ritim ve incelik kattığı, divan şairlerinin ise sanatta özgünlüğü ve estetiği hedeflediği vurgulanmıştır. Sonuç olarak klasik Türk edebiyatının zengin ve güçlü bir kültürel miras olduğu ifade edilmiştir.