Geçmişten günümüze uzaktan algılama teknolojileri sürekli olarak gelişim göstermiştir. Bu teknik gelişim dünyanın şeklinin algılanmasında oldukça yardımcı olmuştur. Bundan önce ise doğanın ve gökyüzünün gözlemlenmesi ve sorgulanması dünyanın şekli hakkında yorumlar yapılmasına neden olmuştur.
Dünyanın küresel bir şekle sahip olmasında, ufukların bitim noktalarında göz eriminin ulaştığı yerlerde ve gökyüzünün birleştiği noktalarda bir kavisin algılanmasıdır.
Uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmesi ile beraber Dünya’nın şeklinin sonucuna varılmıştır. Bugün elde edilen teknoloji çerçevesinde Dünya’nın kutuplardan basık, ekvatordan şişkin yani; Geoit şeklinin olduğu kabul edilmiştir. Ancak uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmediği dönemlerde Dünya’nın küresel bir şekle sahip olduğu görüşüne ulaşılması mümkün olmuştur.
O dönemdeki Coğrafyacılar, ufukların bitim noktalarına bakmışlardır. Ufukların bitim noktalarına çıplak gözle görülebilen yerlere baktıklarında ve gökyüzünün bir araya gelerek birleştiği yerlerde kavis şeklinde bir yapıyla karşılaşmışlardır. Bu kavis şeklinde yapı onlara Dünya’nın düz olmadığını aksine küresel bir şekle sahip olduğunu gösteren en temel etkilerin başında gelmektedir.