Eğitimden kopuş

Pedagog Dr. Adem GÜNEŞ

Okula gitmek istemeyen lise öğrencisi bir delikanlı, anne babası ile geldi yanıma…
Baba, “Bu oğlan bizi deli edecek. Dövsem kocaman adam oldu, iyi davransam laf anlamıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık…” diye başladı anlatmaya.
Annesi, “Ortaokulda her şey iyiydi. Liseye yazdırdık, bir garip oldu çocuk. Kıyafeti değişti, yürüyüşü değişti, konuşması değişti, artık baş edemiyoruz. Her gün şikâyet, her gün şikâyet…” dedi.
Tertipli düzenli bir aileye benziyordu bu aile. Çocuklarını rastgele yetiştirdiklerini zannetmiyorum; sorun nerede diye, genci davet ettim içeri.
Sallana sallana geldi…
Dudakları aşağı sarkık, memnuniyetsiz yüz ifadesi içinde, işaret parmağını burnuna sürterek bir “fırt” çekti; duvara, tavana baktı.
“Burada mı konuşacağız?” dedi.
“Hı hı” dedim.
Oturduk karşılıklı, biraz bakıştık…
“Buraya neden geldiniz, nedir problem?” diye sordum.
“Valla onu babama sorun. Ben hayatımdan memnunum…” dedi.
“Annen de şikâyetçi sanki biraz…” dedim.
“Anneme bakmayın siz, o zaten hep şikâyetçi. Hatta arada bir ağlar. Burada da mı ağladı yoksa?” diye de espri yaptı kendince.
“Okul nasıl gidiyor, dersler nasıl?” diye sordum. “Eh işte yani… İdare eder. Zaten ben ticaret yapacağım, okulla pek ilgim yok.” dedi.
“Eğitimli olmak, ticaret yapmaya engel mi?”
“Tabii engel, ömrümü okullarda geçirmek istemiyorum. Şimdi lisedeyim, daha üniversite var. Mezun olunca sanki hemen iş mi bulacağım, memleketin hâli ortada, dayın varsa işe girersin, yoksa hayat bitik.”
“Bitik?”
“Bitik işte…”
Özünde pırıl pırıl bir genç olduğu belliydi bu çocuğun, ancak bir yanılsama içinde idi.
Yaşamı yanlış anlamlandırmıştı. Hayatı kestirmeden tamamlamak istiyordu. Ve daha da kötüsü eğitimden bıkmıştı bu yaşta.
Günümüz eğitimi gençlere zor geliyor, bunu kabul etmek gerekir…
Bir tuşa basarak dünyadaki bütün gelişmeleri takip edebilen, teknoloji çağında anne-babasını ve öğretmenlerini geride bırakan günümüz gençlerine hâlâ, bir beyaz tahtanın önünde, baskın bir eğitim metodu ile ders anlatmaya çalışmak, oldukça büyük haksızlık.
Böylesi bir haksızlık, onları ya “eğitim edilgeni” hâline getiriyor; eğitimde başarılı, sosyal hayatta sorunlu kılıyor ya da kişiliğini koruma gayreti sergilediği kadar da okulda sorunlu, eğitimden soğumuş bir hâlde kısa yoldan hayata atılmaya mecbur bırakıyor.
İyi bir ailede yetiştiğinden şüphem olmayan bu gencin okulda başlayan sorunu, ailesine sıçramış. Ve oradan kişiliğine… Buna yabancı değiliz, günümüz ailelerinin çok bildik çözülme süreci bu aslında. Anne babalar anlam veremese de yanlış kurgulanan aile hayatının ilk patlak verdiği nokta burası işte. Gözlemlerimiz o ki günümüzde bir genç eğitimden koptuktan bir süre sonra, anne babasından da kopuyor. Zira artık aile hayatı, okul merkezli kurgulanmaya zorlandığı için, merkezdeki kopuş, aileden kopuşun da başlangıcını oluşturuyor...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.