'Karanlık bir gece' benzetmesiyle dönemin sıkıntılı günlerini anlatmaktadır. Ülkemizin işgal altında olmasını özgürlüğümüzün tehlike altında olmasını, Türk milletinin ve ülkemizin zor durumda olduğunu anlatmak istemiştir.
Halide Edip Adıvar "karanlık bir gece" benzetmesini 19 Mayıs 1919'da Fatih mitinginde gerçekleştirdiği konuşmada yapmıştır.
Halide Edip Adıvar'ın konuşmasının aslı şu şekildedir:
"Kardeşlerim! Evlatlarım! Bu bahtsız beldenin, bu bahtı kara memleketin zulüm gören, acı çeken insanları! Bugün, Müslümanlar ve Türkler; şanlı tarihlerinin, en karanlık günlerini yaşıyorlar. Bugün, elleri, kolları kesilmiş bir duruma düşen Türk Milletinin, tarihindeki geçmiş günlerindeki gibi, cesur, atılgan ve kahramanlıklarla dolu yüce ruhu var. Asırlardır ‘’Medeniyim’’ diyen bütün batılı ve Avrupalı Devletleri, bizleri parçalamak ve topraklarımız üzerinde, en vicdansızca girişimi bulunmaktan geri kalmadılar. Bu yaşananlar, tıpkı zifiri karanlık bir gece gibidir. Ancak, insanın hayatında, sabahı olmayan gece yoktur. Yarın, bu korkunç geceyi yırtıp, parlak bir sabah yaratacağız. Buna da gücümüz mutlaka vardır. Şimdi buradan yükselen bu ses, Türk ve Müslüman halkın, göklere doğru yükselen asil sesidir. Bugün, elimizde top, tüfek yok ama, ondan daha da güçlü, ondan da daha büyük bir silahımız var. Hak var. Allah var."
Halide Edip Adıvar bu konuşmasında kendini yıllarca medeni gösteren Avrupa Devletlerini eleştirmiş ve onların yurdumuzun topraklarını işgal etmelerini ve parçalamalarını vicdansızlık şeklinde nitelendirmiştir. Ardından bu işgal nedeniyle ülkenin içine düştüğü durumu zifiri karalık bir geceye benzetmiştir. Çünkü o yıllarda yurdun dört bir yanı işgal altındaydı ve düşmanı yurttan kovmak için güçlü olmaya, yaşananlara karşı gelmeye mecburdu.
Bu konuşmada Halide Edip Türk halkının yüreğindeki iman gücüne sarılması gerektiğini ve en büyük silahın bu olduğunu söyleyerek halkın ihtiyacı olan inancı ona vermeye çalışmıştır.