Hz. Muhammed (s.a.v.) bütün insanlar için uyarıcı ve müjdeleyicidir

Hz. Muhammed (s.a.v.) bütün insanlar için uyarıcı ve müjdeleyicidir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

İnsan yaratılış itibariyle unutkan ve hata yapabilen bir varlıktır. Yüce Allah’a (c.c.) kulluk için yaratılan insan bazen bu görevini ihmal etmekte ve bazen de unutmaktadır. Kullarına karşı çok merhametli olan Allah (c.c.) peygamberler ve ilahi kitaplar ile insanları bilgilendirmiş, hatalara karşı onları uyarmıştır. Nahl suresinin 2. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Allah, ‘Benden başka ilah yoktur. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının’ diye (insanları) uyarmaları için emrini içeren vahiy ile melekleri, kullarından dilediğine indirir.”

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) dinin emir ve yasaklarına uyanları Yüce Allah’ın (c.c.) mükâfatlarıyla müjdelemiştir. Aynı zamanda da insanları puta tapmak, Allah’a (c.c.) şirk koşmak ve toplumun düzenini bozmak gibi olumsuz davranışlara karşı uyarmıştır. Peygamberimizin (s.a.v.) bu görevi bir ayette şöyle ifade edilmiştir: “Ey Peygamber! Biz seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı ve Allah’ın izniyle O’nun yoluna dâvet eden bir peygamber ve onların yollarını aydınlatıcı bir elçi olarak gönderdik.”(Ahzâb suresi, 45-46. ayetler.)

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) uyarıcılık görevi yalnızca Mekkeliler için değil, tüm insanlık içindir çünkü o bütün insanlara peygamber olarak gönderilmiştir. Kur’an’da bu durum şöyle ifade edilmiştir: “Biz, seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”(Sebe’ suresi, 28. ayet.) Peygamberimiz (s.a.v.) uyarıcılık görevini bir temsille bizlere şöyle anlatır: “Benim ve Allah’ın bana verdiği görevin durumu, bir kavme gelip ‘Ben, düşman ordusunu gözlerimle gördüm. Ben apaçık bir uyarıcıyım. Derhal kaçıp kurtulun!’ diyen kimsenin hâline benzer. Kavminden bir kısmı onun uyarısına itaat etmiş ve geceleyin yavaşça kaçıp kurtulmuş; bir kısmı ise (onu) yalanlamış ve oldukları yerde sabahlamıştır. Düşman ordusu sabah gelip onları yok etmiştir. İşte bana itaat edip getirdiğime tâbi olan kimsenin misali ile bana isyan edip getirdiğim hakikati yalanlayanın misali buna benzer.’” (Buhârî, İ’tisâm, 2.)

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) temel görevi, ilahi mesajı duyurarak insanları uyarmaktır. Peygamberimiz (s.a.v.) bu görevini yerine getirirken hiç kimsenin onurunu zedelememiş, kimseyi aşağılamamış, uyarılarını baskı ve zorlama yapmadan sürdürmüştür. Yûnus suresinin 99. ayetinde bu konuya şöyle değinilmiştir: “Eğer Rabb’in dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette toptan iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mümin olsunlar diye insanları zorlayacaksın?”

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

SORU & CEVAP Haberleri