Güneydoğu'da yüzbinlerce seçmene taşımalı sistemle oy kullandırmayı planlayan iktidar, daha birçok bölgede öğrencileri bile okula taşıyamadı. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, konuyu Meclis'e taşıyarak soru önergesi verdi.
Milletvekili Atıcı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın cevaplaması için verdiği önergede Anamur başta olmak üzere Mersin kırsalında taşımalı eğitim sistemi çerçevesinde öğrencilerin okullara taşınmadığı için çok sayıda mahalleden öğrencinin 2015-16 eğitim öğretim yılına başlayamadığını ifade etti.
Kırsal bölgelerde yaşayan çocukların, taşıma ihaleleri yapılmadığı için okullarına gidemediklerinin tespit edildiğini ifade eden Atıcı okulların açılışının yaklaşık 15 gün ertelenmesine rağmen ihalelerin yapılmamış olmasının Türkiye'nin birçok yerinde eğitim öğretimi aksattığını velilerde ise çocuklarının okullara ulaşamaması nedeniyle öfkeye neden olduğunu vurguladı.
Atıcı, aşağıdaki soruların Bakan Avcı tarafından cevaplandırılmasını istedi:
"Türkiye'de kaç köy ve mahallede taşımalı eğitim yapılmaktadır? Toplam kaç öğrenci bu sistemle taşınmaktadır? Taşınan öğrencilerin illere göre dağılımı nasıldır?
Türkiye'de 2015-16 eğitim öğretim yılı başlangıcında, taşımalı sistemdeki aksamadan dolayı kaç öğrenci taşınmamıştır? Bu öğrencilerin illere göre dağılımı nasıldır?
Mersin'de kaç mahalle ve köyde taşımalı eğitim yapılmaktadır? Bu mahalleler hangileridir?
2015-16 eğitim öğretim yılı başında Mersin'de kaç mahalle ve köyden öğrenciler okula taşınmamıştır? Bu mahalleler hangileridir?
Taşımalı eğitim sistemiyle eğitime devam etmek zorunda bırakılan öğrencilerin sorununu çözmek için hangi çalışmalar yapılmaktadır?
Eğitim sistemimize ciddi zarar verdiği anlaşılan taşımalı sistemin kaldırılması düşünülmekte midir?"
Velilerin okul yolu isyanı: Devlet bizim çocukları da taşısın
Adana'da yeni eğitim öğretim yılı, yıkım kararı alınan 600 öğrencili okulun velileri için 'çile' ile başladı. Çocukları, yaklaşık 3 kilometre uzaktaki başka bir okula gitmek zorunda kalınca aileler isyan etti. Veliler, çocukları için aylık 100 lirayı bulan servis ücretini ödeyecek imkanları olmadığını belirterek, "Okulun yıkılmasını biz istemedik, devlet bu yıl için servis parasını ödesin, yoksa kışın çamurlu ve rampalı yolları kullanarak okula ulaşacak çocuklarımızla rezil olmak istemiyoruz." dedi.
100. Yıl Mahallesi’ndeki Oğuzhan Ortaokulu için 'hasarlı' olduğu gerekçesiyle yıkılma kararı verildi. Milli Eğitim Müdürlüğü de 600'e yakın öğrenciyi Yenişehir Mahallesi’ndeki Yenişehir Ortaokulu'na kaydırdı. İki okul arasında 3 kilometreyi bulan mesafeden dolayı öğrenci velileri, çocuklarının mağdur olduğunu söyledi. Okula giden çoğu öğrenci ailesi ekonomik durumlarının iyi olmadığını belirterek, okul servislerine verecek paraları olmadığını kaydetti. Bir öğrenci için yıllık 900 lirayı bulan servis ücretinin ekonomilerini olumsuz etkiyeceğini ifade eden veliler, Milli Eğitim'in öğrencileri taşıması gerektiğini söyledi.
Çukurova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne çocuklarının mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla taşımalı sistemden faydalandırılmasını isteyen velilerin 200'e yakın dilekçesi de şu ana kadar dikkate alınmadı.
EVİN MASRAFINA YETİŞEMİYORUZ SERVİS PARASINI NASIL VERELİM
Velilerden Makbule Hatunoğlu, zor durumda olduklarını ve ne yapacaklarını şaşırdıklarını söyledi. Çocuğunu her gün yaklaşık 3 kilometre yol yürüdükten sonra okula getirdiğini aktaran Hatunoğlu, “Gerçekten şu velilerin haline bak. Çocuğumu her gün yürütüp getiriyorum. 40 dakika nasıl yürüyebilir 6. sınıfa giden bir çocuk. Bunun yağmuru var çamuru var. Bu bir günlük 5 günlük bir şey değil. Tam 8 ay sürecek. 600 öğrenci mağdur durumda. Dediler ki bu okula yıkılma kararı çıktı. Çocuklarınız Yenişehir'e gidecek. Bir sene önce de velilerden 100-150 lira toplayıp okul tamir edilmesine rağmen 6 ay sonra yıkım kararı alınıyor. Ben bunu çözemedim, olan velilere oldu." dedi.
Velilerden Fadime Ateş de şunları söyledi: "Doğudaki öğrencileri ev ev gidip para vererek okutuyorlar. Bizim çocuklarımızı burada mağdur oluyor, yoksa çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz. Gelip evden kendileri alırlar."
Cennet Gönoğlu da şöyle dedi: "İmkanımız yok, gerekirse göndermeyeceğim çocukları. Yapacak başka hiçbir şey yok yani. Biz çocukları okula getirirken poşet geçiriyorduk ayaklarımıza, buraya ne yapacağız. Dolmuş alır mı, otobüs alır mı bizi."
Bir başka öğrenci velisi ise şunları anlattı: "Okulun yıkılmasını biz istemedik. Okulu yıkacaklarsa bizi mağdur etmemeleri lazım. Sadece bir çocuk yok içimizde 2, 3 çocuk okutanlar var. Biz her bir çocuğumuzu servise verecek olursak benim eşim asgari ücretle çalışıyor. Ben iki çocuk okutuyorum. Evimizin masrafı, çocuklar, yetiştiremiyoruz. Okulun yıkılmasını biz istemedik, kendileri yapıyorlarsa bizi de mağdur etmemeleri lazım. Yarın kış günü biz nasıl gidip geleceğiz. Yağmur olacak, çamur olacak. 2-3 çocuğu olan var hangi biriyle ilgileneceğiz."