10. Sınıf Meb Felsefe Ders Kitabı Sayfa 107-109 Cevapları

10. Sınıf MEB Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 107-109 4. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Soruları ve Cevapları burada! Bilginin kaynağı, doğruluk ölçütleri, bilgi türleri ve felsefi tartışmalar üzerine özgün ve güncel cevapları hemen inceleyin.

10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 107 Cevapları

4. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Soruları Cevapları


1) Pelin’e göre Gültekin’in ifadeleri neden bilgi olarak görülemez?

Cevap: Pelin’e göre Gültekin’in ifadeleri bilgi değil, çünkü kesinlik ve doğrulanabilirlik taşımıyor. Sporcuların başarılı olacağı düşüncesi sadece tahmine dayanıyor ve somut kanıtlarla desteklenmediği için bilgi olarak kabul edilemez.


2) İbrahim, Gültekin’in sözlerinin tahmin olduğunu söylerken bilgi ile tahmin arasındaki hangi farka dikkat çekmektedir?

Cevap: İbrahim, bilginin kanıtlanmış ve doğruluğu test edilmiş bir temele sahip olduğunu; tahminin ise olasılıklara ve kişisel çıkarımlara dayalı olduğunu vurgulamaktadır. Yani bilgi kesindir, tahmin ise belirsizdir.


3) “Biliyorum” yerine “düşünüyorum” deseydi cümlenin anlamı nasıl değişirdi?

Cevap: “Biliyorum” yüklemi cümleye kesinlik kazandırırken,
“düşünüyorum” denildiğinde ifade bir kanaat, kişisel yorum hâline gelir. Bu durumda Gültekin’in söylediği şey iddia gücünü kaybeder ve bilgi olmaktan çıkar, görüş niteliğine dönüşür.


4) Metindeki “bilgi, düşünce, sanı, tahmin ve görüş” kavramlarını günlük yaşamda doğru kullanıyor musunuz? Örneklendiriniz.

Cevap: Evet, günlük yaşamda bu kavramları anlamlarına uygun kullanmaya dikkat ediyorum.
Örneğin:

  • Bilgi: “Dünya Güneş’in çevresinde döner.”
  • Tahmin: “Yarın hava soğuk olabilir.”
  • Sanı: “Bu araba muhtemelen çok yakıt harcıyordur.”
  • Görüş: “Spor yapmak herkes için faydalıdır.”
  • Düşünce: “Yeni bir hobi edinmem iyi olabilir.”

Bu örneklerde görüldüğü gibi her kavramı doğru bağlamda kullanmaya çalışıyorum.


10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 108 Cevapları


5) Arda’nın önerdiği doğruluk ölçütüyle tıbbi bir bilgiyi değerlendirmek mümkün müdür?

Cevap: Evet, mümkündür. Arda’nın yaklaşımı uygunluk (gerçeklik) ölçütüdür.
Tıpta bir bilginin doğruluğu, hastayı iyileştirip iyileştirmediği yani gerçek hayatta sonuç verip vermediği ile test edilebilir. Bu nedenle Arda’nın ölçütü özellikle deney ve gözleme dayalı bilimlerde oldukça geçerlidir.


6) Ceren’in önerdiği doğruluk ölçütü, tabletteki bilgileri değerlendirmek için uygun mudur? Açıklayınız.

Cevap: Uygundur. Ceren tutarlılık ölçütünü esas almıştır.
Bir bilginin mantık hatası içermemesi, kendi içinde uyumlu olması ve modern tıp bilgileriyle çelişmemesi onun güvenilirliğini artırır.
Bu nedenle geçmiş bilgilerini değerlendirirken Ceren’in ölçütü bilimsel karşılaştırma yapma imkânı sunduğu için kullanılabilir.


7) Havva’nın doğruluğu belirlemek için önerdiği yöntemin avantajları nelerdir?

Cevap: Havva’nın yöntemi yarar ölçütüdür.
Avantajları:

  • Bilginin pratik sonuçlar üretip üretmediğini doğrudan gösterir.
  • Fayda sağlayan bilgi uygulamada hemen değer kazanır.
  • Teoriye değil sonuçlara odaklanır.

Bu nedenle özellikle tedavi gibi uygulamalı alanlarda oldukça etkilidir.


8) Fırat’ın önerisi uygulanabilir midir? Avantajları ve sınırlılıklarıyla açıklayınız.

Cevap: Uygulanabilir bir yaklaşımdır; çünkü Fırat birden fazla doğruluk ölçütünün birlikte kullanılmasını savunmaktadır.
Bu yöntemin avantajları:

  • Bilgiyi daha bütüncül ve güvenilir şekilde değerlendirmeyi sağlar.
  • Tek bir ölçüte bağlı kalınmadığı için hata payını azaltır.

Sınırlılıkları:

  • Her ölçüt aynı sonucu vermeyebilir ve değerlendirme süreci zorlaşır.
  • Bazı durumlarda karar vermeyi geciktirebilir.

9) Siz olsaydınız bu bilgilerin doğruluğunu değerlendirmek için hangi ölçütü seçerdiniz? Neden?

Cevap: Ben uygunluk ölçütünü seçerdim.
Çünkü bir tıbbi bilginin doğrulanabilmesi için hastalığı tedavi etmesi ve gerçek hayatta işe yaraması gerekir.
Bilgi ne kadar mantıklı görünse de sonuç üretmiyorsa doğru kabul edilemez.


10) Deniz’in önerdiği doğruluk ölçütü aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap: C) Tümel uzlaşım

Deniz, bilgilerin çoğunluk tarafından kabul edilmesini doğruluk ölçütü olarak görmektedir.


10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 109 Cevapları

11) Alp ve Aysu arasındaki tartışma, bilgi felsefesinin hangi problemi ile ilgilidir?

Cevap: Bu tartışma, bilginin kesinliği ve güvenilirliği meselesini ele aldığı için epistemolojide bilginin imkânı ve sınırları problemiyle ilgilidir.
Alp bilginin kesin olduğunu savunurken, Aysu duyuların yanılabileceğini öne sürmektedir.


12) Kaan, görüşünü temellendirmek için hangi filozoflara atıfta bulunabilir?

Cevap: Kaan, aklı temel alan rasyonalist filozoflara dayanabilir.
Bunlar içinde özellikle:

  • Platon (akıl ile ideaların bilgisine ulaşma)
  • Descartes (kesin bilgi akılda temellendirilir)
  • Leibniz

gibi isimlerin görüşleri Kaan’ın düşüncesini destekler.


13) Bilge ile Gökçe’nin bilgi anlayışlarında benzerlik ve farklılıklar nelerdir?

Kriter Bilge Gökçe
Bilginin kaynağı Gözlem ve deney (Empirizm) Sezgi ve içsel kavrayış (Entüisyonizm)
Tutum Daha bilimsel ve gözleme dayalı Sezgisel ve sezgilerin gücünü öne çıkarır
Benzerlik Her ikisi de insan deneyimini dışlamaz; bilgiye ulaşılabileceğini savunurlar.

14) Oğuz’un bilgi anlayışı, septisizmden hangi yönlerde ayrılır?

Cevap: Oğuz, bilginin mümkün olduğunu kabul eder; sadece her bilginin eleştirilmeye açık olması gerektiğini savunur.
Septisizm ise:

  • Bilginin kesinliğini reddeder
  • İnsan zihninin gerçeği tam olarak bilemeyeceğini iddia eder

Bu nedenle Oğuz eleştirel yaklaşımıyla yapıcı bir tutum sergilerken, septikler şüpheyi son nokta olarak görür.

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.

SORU & CEVAP Haberleri