Çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan bir tanıdığızın hayatından örnekler alarak hikaye yazınız

Çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan bir tanıdığızın hayatından örnekler alarak hikaye yazınız konu ile ilgili detaylı bilgilere yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Soru : Çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan bir tanıdığızın hayatından örnekler alarak hikaye yazınız

Gözyaşlarıyla Yazılmış Hayatlar

Sabah güneş henüz doğmadan önce, küçük Ayşe'nin uykusu bölünür. Evin zifiri karanlığında, annesi onu nazikçe uyandırır. "Kalk, kızım. Bugün de erkenden işe gitmek zorundayız" der sessizce. Ayşe'nin yatağındaki battaniyeyi hafifçe kaldırırken, genç kızın gözleri hala uykulu.

Ayşe, on yaşında olmasına rağmen, hayatı bir yetişkine benzemektedir. Annesi ile birlikte, komşu çiftliğe sabahın erken saatlerinde gidip, inekleri sağarlar. Çiftliğin sahibi, babası gibi, ona da iş verir. İneklerin bir kısmını otlatmaları gerektiğinde, Ayşe ve annesi de bu işe katılırlar. Toprak altlarından güneşin doğuşunu seyretmek için vakit bulamazlar. Her sabah güneş, onlar henüz dışarıdayken doğar ve onlar eve döndüğünde battığında, yorgun ve bitkin bir şekilde.

Bir gün, Ayşe okula gitmek istediğini annesine söyler. Annemi bunu duyduğunda, içi burkulur. "Kızım, okula gitmeye vakit yok. Biz çalışmak zorundayız. Ama bir gün senin de okuyacağını biliyorum" der sessizce.

Ayşe'nin hayatı, büyük özveriler ve fedakarlıklarla doludur. Ancak her gece yatağına uzandığında, yorgun bedenini saran huzur, tüm zorlukları unutturur. Gözlerini kapadığında, yarın yeniden başlayacak olan yeni bir günün heyecanı ile uykuya dalar. Hayatı, gözyaşları ve zorluklarla yazılmış bir masaldır, ancak Ayşe, yüreğindeki umut ışığıyla aydınlanmıştır.

Küçük Eller, Büyük Sorumluluklar

Onu ilk gördüğümde, belki de on bir yaşındaydı. Gözlerinde yaşıyla karışık bir yorgunluk vardı. Küçük elleri nasırlıydı ve bakışları her zaman bir yere dalgındı. Adı Ayşe'ydi. Ailesinin geçimini sağlayabilmek için, çocukluğundan çalınmış bir şekilde, sokaklarda simit satıyordu.

Ayşe'nin hikayesi, maalesef birçok çocuğun yaşadığı acı gerçeği yansıtıyordu. Küçük yaşta, ailenin maddi yükünü omuzlamak zorunda kalmıştı. Eğitimden mahrum kalmış, oyun oynamak yerine çalışmak zorunda kalmıştı.

Bazen onunla sohbet ederdik. Hayallerini sorardım. Gözleri parlar, öğretmen olmak istediğini söylerdi. Küçük kalbinde kocaman bir umut vardı.

Bir gün Ayşe'yi sokakta bulamadım. Sonradan öğrendim ki, ailesi taşınmak zorunda kalmış. Nereye gittiklerini kimse bilmiyordu. Ayşe'den geriye kalan tek şey, bana bıraktığı o buruk gülümsemeydi.

Ayşe'nin hikayesi, çocuk işçiliğinin karanlık yüzünü gösteriyordu. Bu masum çocuklar, hayallerinden, çocukluklarından çalınarak, yetişkinlerin dünyasına sürükleniyorlardı.

Ayşe'yi ve onun gibi tüm çocukları unutmamak, onların sesini duymak ve bu sorunun çözümü için elimizden geleni yapmak hepimizin görevidir.

Not: Bu hikaye, çocuk işçiliğinin gerçek ve trajik bir sorun olduğunun altını çizmek için yazılmıştır. Hikayedeki karakter ve olaylar kurgusaldır, ancak birçok çocuğun yaşadığı gerçekleri yansıtmaktadır.

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.

SORU & CEVAP Haberleri