11. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 187-188-189-190 Cevapları Cem Yayınları

11. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 187-188-189-190 Cevapları Cem Yayınları
11. Sınıf Cem Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 187, 188, 189, 190 Metni Anlama ve Çözümleme Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Okuduğunuz “Fareler ve İnsanlar” metninde anlamı verilen kelimelerin dışında bilmediklerinizi metin- deki bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi sözlükten kontrol ediniz.

baraka
tahminim
: eski köhne bir bina
sözlük anlamı: tahta, alüminyum, çinko gibi hafif gereçlerden yapılmış, temelsiz, genellikle tek kat yapı.

mandal
tahminim
: elbise asmak için kullanılan bir alet
sözlük anlamı: kapı ve pencere kanadı, dolap kapağı gibi şeyleri kapalı tutmaya yarayan, tahtadan ya da metalden yapılmış hareketli parça.

2» Metnin tema ve konusunu belirleyiniz.

tema: Yaşam mücadelesi, dostluk.

Konu: Romanda 1930’ların Buhranı sırasında Amerika Birleşik Devletleri’nde iki çiftlik işçisi ve yakın arkadaş olan George Milton ve Lennie Small’ın yaşadıkları trajik olaylar anlatılmaktadır.

3. Metindeki temel çatışmayı ve bu çatışma etrafında yer alan diğer çatışmaları belirleyiniz.
Cevap
: George için ise hikaye süresince hayalin gerçek olup olmayacağına dair herhangi bir netlik yoktur. Ancak hikayenin sonunda, George için kurdukları hayalin gerçeklikten uzak olduğu ortaya çıkar.

4. Metnin olay örgüsünü belirleyiniz.
Cevap
: Romanda 1930’ların Buhranı sırasında Amerika Birleşik Devletleri’nde iki çiftlik işçisi ve yakın arkadaş olan George Milton ve Lennie Small’ın yaşadıkları trajik olaylar anlatılmaktadır. Eser, işçi sınıfının gerçek umut ve hayallerini ele alırken aynı zamanda her şeye galip gelen bir dostluk hikayesi de anlatmaktadır

5. Metindeki kahramanların fiziksel ve psikolojik özelliklerini, toplumsal statülerini, karakter mi tip mi olduklarını belirleyiniz.
Cevap
: Romandaki ana karakterler zihinsel engelli olan Lennie Small ve onun yoldaşı George Milton’dır. Farklı yan karakterlerin de hikayedeki rolü önemlidir.

6. Metindeki zaman ve mekânın özelliklerini ve roman kahramanlarının ruh hâli üzerindeki etkilerini, olayların gelişimindeki işlevlerini belirleyiniz.
Cevap
: Roman, 1930’ların Buhranı sırasında Amerika Birleşik Devletleri’nde bir çiftlikte geçer. O dönemin atmosferi başarılı bir şekilde romanda işlenir.

7. Metindeki anlatıcı ve bakış açısını, bunların işlevlerini belirleyiniz.
Cevap
: Fareler ve insanlar üçüncü tekil şahıs diliyle kaleme alınmıştır. Steinbeck sade ve güçlü betimlemelerle hikayedeki derinliği oldukça yüksek seviyede tutmayı başarabilmektedir. Aynı zamanda karakterlerin diyalogları da gündelik hayattaki gibidir.

8. Okuduğunuz metin ve John Steinbeck hakkında verilen bilgilerden hareketle metin ile yazar arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Cevap
: Steinbeck bu romanında hem ironi hem de sembolizm detaylarına yer vermiştir. Bu tarzı ustalıkla yönetebilen Steinbeck Lennie’nin gücü ve çocukça zekasını kendisinin hem koruyucu hem de zarar verici biri olmasını sağlayarak bir ironi dili kullanmıştır. Aynı zamanda çiftlikte yer alan fare, köpek ve güçsüz karakterler de kırılgan insanlar ile bazı hayal kırıklıklarının sembolüdürler.

ETKİNLİK

Bir bölümünü okuduğunuz “Fareler ve İnsanlar” romanı, realist akımın etkisiyle kaleme alınmıştır. 20. yüzyıl dünya edebiyatında eserlerini realist akımın etkisinde kaleme alan diğer yazarları ve bazı eserlerini aşağıdaki tabloya yazınız.

Yazar

Honoré de Balzac: Vadideki Zambak. Eugenie Grandet.
Stendhal: Kırmızı ve Siyah. Parma Manastırı
Gustave Flaubert: Madam Bovary. Salambo.
Fyodor Dostoyevski: Suç ve Ceza. Karamazof Kardeşler.
Recaizade Mahmut Ekrem: Araba Sevdası
Sami Paşazade Sezai: Sergüzeşt.
Nabizade Nazım: Karabibik. Zehra.
Halit Ziya Uşaklıgil: Mai ve Siyah. Aşk-ı Memnu.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Kiralık Konak. Yaban.

ETKİNLİK

Okuduğunuz “Sinekli Bakkal”, “Fatih-Harbiye” ve “Fareler ve İnsanlar” metinlerini içerik, dil ve anlatım, yazıldığı dönemle ilişkileri açısından karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları aşağıdaki tabloya yazınız.

Sinekli Bakkal

  • İçerik: İstanbul’da bir mahallede geçen yaşam. Doğu- Batı çatışması
  • Dil ve Anlatım: Süslü sanatlı bir dil vardır
  • Yazıldığı Dönemle İlişkisi: Döneminin yaşam anlayışını ve insanların yaşadıkları gerçek sorunları olduğu gibi anlatabilmiştir.

Fatih-Harbiye

  • İçerik: Yanlış Batılılaşmanın sonuçları
  • Dil ve Anlatım: Sade anlaşılır bir dili vardır.
  • Yazıldığı Dönemle İlişkisi: Döneminin yanlış anlayışlarını başarılı şekilde anlatır.

Fareler ve İnsanlar

  • İçerik: Dostluğun önemi
  • Dil ve Anlatım: Sade süssüz anlaşılır bir dili vardır.
  • Yazıldığı Dönemle İlişkisi: O dönemde Amerika’daki işçi krizlerini ve yaşam mücadelesini başarılı şekilde anlatır.

JOHN STEINBECK (1902-1968)

1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Amerikalı yazar, dünya edebiyatında büyük üne kavuşan yazarlar arasındadır. 1935 yılında basılan Yukarı Mahalle adlı eseri ile iyi bir başarı elde etti. 1937 yılında yazdığı, bir bölümünü okuduğunuz “Fareler ve İnsanlar” romanında Amerika’nın işsiz, yoksul insanlarını ustalıkla anlattı. Büyük başarı yakalayan eser, 20. yüzyıl dünya klasiklerindeki yerini almaya hak kazandı. İki yıl sonra ise “Gazap Üzümleri” adlı romanı yayımlandı ve bu eser yazarın başyapıtı olarak değerlendirildi. John Steinbeck “Gazap Üzümleri” adlı romanında, Amerika’nın ekonomik durumunu sarsan büyük ekonomik buhran döneminde yaşayan yoksul bir ailenin dramını anlattı. Bu eser, yazara “1940 Pullitzer Ödülü”nü kazandırdı. Eser, 1940 yılında sinemaya uyarlandı; film, 1941 yılında 7 dalda Oscar’a aday gösterildi ve iki dalda (en iyi yönetmen ve en iyi yardımcı kadın) ödül kazandı.

John Steinbeck; gerçekçi bir bakış açısıyla yazdığı eserlerinde yaşadığı dönemin sıkıntılarını, bu sıkıntıların yoksul çiftçiler, işçi aileler üzerindeki etkisini dile getirdi.

Yazarın Yukarı Mahalle, Fareler ve İnsanlar, Gazap Üzümleri, Bitmeyen Kavga, İnci, Sardalye Sokağı, Cennetin Doğusu adlı romanları vardır.

DİL BİLGİSİ

1. Duygu ve düşüncelerimizi aktarırken açık ve anlaşılır cümleler kurmalı, çelişkili anlatımlardan sakınmalı, gereksiz sözcüklere yer vermemeliyiz. Kurduğumuz cümleler, dil bilgisi açısından doğru olmalıdır. Bu nitelikleri taşımayan cümlelerimizde anlatım bozukluğu söz konusudur.

Anlatım bozuklukları, anlama dayalı ve yapıya dayalı bozukluklar olmak üzere ikiye ayrılır. Anlam belirsizlikleri, gereksiz sözcük kullanımları, çelişkili anlatımlar, yanlış sözcüklerin kullanımı, mantık hatası gibi bozukluklar anlama dayalı bozukluklardır. Özne-yüklem uyumsuzluğu, öge eksiklikleri, eklerle ilgili hatalar, tamlama hataları ise yapıya dayalı bozukluklardır.

a) “Fatih-Harbiye” metninden alman aşağıdaki cümleleri inceleyerek cümlelerdeki anlatım bozukluklarını belirleyiniz. Cümlelerin düzeltilmiş hâlini noktalı alanlara yazınız.

“Bu çadıra uzaktan yaklaşırken bile sert bir nane, bahar, hacı yağı kokusu Neriman’ın midesini bulandıracak derecede burnuna dolardı ve oradan çabuk geçmek isterdi.”

Özne eksikliğinden doğan bir anlatım bozukluğu vardır: Bu çadıra uzaktan yaklaşırken bile sert bir nane, bahar, hacı yağı kokusu Neriman’ın midesini bulandıracak derecede burnuna dolardı ve Neriman oradan çabuk geçmek isterdi.”

“Bu baloya gitmeyi o kadar çok istiyordu ki muvaffak olacağını ümit etmeye başladı.”

Dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır: Bu baloya gitmeyi o kadar çok istiyordu ki bunda muvaffak olacağını ümit etmeye başladı.

“Aynı makamdan birçok şarkıların parçalarını birbiri ardı sıra içinde mırıldanıyordu.”

Gereksiz sözcük kullanımı var, aynı anlama gelen sözcükler kullanılmış: Aynı makamdan birçok şarkıların parçalarını ardı sıra içinde mırıldanıyordu.

b) Okuduğunuz “Fatih-Harbiye” metnini anlama ve yapıya dayalı anlatım bozuklukları açısından inceleyiniz. Belirlediğiniz hataları noktalı alanlara nedenleriyle birlikte yazınız.

Cümle

  • Bir İstanbul kızı olduğu için Neriman’ın bu farklar karşısındaki hayreti azalmıştı; fakat bir zamandan beri kendisinde yeni bir hayatın iştiyakı ve yeni bir medeniyetin şuuru uyanmağa başladığı için bu farkların her birine ayrı ayrı dikkat etmekten hoşlanıyordu.
  • Neriman içeriye doğru bir göz attı ve Macit’i görmedi.
  • Neriman’ın buraya üçüncü gelişiydi; her seferinde burasını biraz daha seviyor ve beğeniyordu.
  • Artık evde durabilmesine imkân yoktu, odada bir iki dolaştı, boyunbağını düzeltti ve şapkasını giyerek dışarı fırladı.
  • Ben gelemem, Nezahet’le beraber gidin.

Anlatım Bozukluğunun Nedeni

  • Cümlede özne eksikliği vardır, cümlenin ikinci bölümünde fakat kelimesinden sonra “Neriman” kelimesi getirilmelidir.
  • Cümlede bağlaç yanlışlığı vardır. “Ve” bağlacı yerine “ama” bağlacı getirilmelidir.
  • Cümlede “burasını” kelimesinde iyelik eki gereksiz kullanılmıştır. Kelime “burasını” değil “burayı” olmalıdır.
  • Cümlede yanlış kullanılan bir sözcük vardır. Çünkü şapka giyilmez, takılır. “giyerek” kelimesinin yerine “takarak” kelimesi getirilmelidir.
  • Cümlede gereksiz sözcük vardır. “Nezahet’le” kelimesindeki “ile” zaten “beraber” anlamı katmaktadır. Cümleden “beraber” kelimesinin çıkarılması gerekir.

2. Aşağıda verilen metinde ünlem işareti (!) ve üç noktanın (…) kullanıldığı cümleleri inceleyiniz. Bu cümlelerden hareketle ünlem ve üç noktanın görevlerini metnin altındaki noktalı alana yazınız ve siz de bu görevlere birer örnek veriniz.

“Evet, gelirsin, istersin. Hazırda varsa verilir, yoksa bulunur buluşturulur! Çekinme hiç! Kesene borçlanmakta değilsin çünkü, beyliğe borçlanmaktasın!” Şeyhlikten gelme alışkanlıkla elini sakalına atıp biraz kasılarak konuşuyordu. “Baban rahmetli, büyük savaşçıydı, dünyaya gücü yeter yiğitlerdendi. Dileseydi, at sırtından hiç inmez, vilayetler bozar, basıp çarpıp yırtıp koparıp ortalığa dehşet salarak hazineler toplardı. İstemedi, para bırakacağına saygılı ad bıraktı.” İçini çekerek daldı, biraz, sesi gürleşti. “Benzeri bulunmaz adam güdücüler- dendi. Sertliğin gerektiği yerde sertti çelik kadar, yumuşaklık gereken yerde yumuşaktı pamuk gibi… İyileri incitmez, kötüleri undurmazdı. uzak umutluydu, çünkü sabırlıydı. Kavrayışı, bağışlayışı tez, öfkesi, cezalandırması yavaştı. Okuma yazma bilmezdi ama öğütlerden en yararlıyı hemen seçer, uygulamada hiç duraklamazdı. Olmaya ki, tuttuğu yolun yanlışlığı ispatlana ve de…”

  • Cevap:

– Ünlemler, seslenme sözlerinden sonra konmuştur.

– Birinci üç nokta sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konmuş.

– İkinci üç nokta anlatım olarak tamamlanmamış cümlenin sonuna konmuş.

ETKİNLİK

“Okuma” çalışmasında bir bölümünü okuduğunuz romanlardan biri üzerine, defterinize bir inceleme ve değerlendirme yazısı yazınız.

Fatih-Harbiye, Peyami Safa’nın 1931 yılında yayımladığı bir romanıdır.

Peyami Safa, romanda, yaşamış olduğu zaman diliminde görülen Doğu-Batı meselesini ele almıştır. Yanlış anlaşılan Batılılaşma meselesinin Türk insanında, özellikle genç kuşaklarda yarattığı bunalım ve bunalım sonucunda doğan pişmanlıklar, Fatih-Harbiye romanının konusunu şekillendirmektedir. Yazar, romanda iki ayrı cephe diğer bir deyişle Doğu ile Batı arasında iki ayrı dünya kurmuştur. Romanda kullanılan birtakım simgeler de bunu göstermektedir.

Peyami Safa, romanda Doğu ile Batı arasındaki çatışmayı Neriman karakteri üzerinden okuyucuya yansıtır. Neriman, Doğu kültürünü temsil etmektedir ancak bir yandan da Batı kültürüne hayranlık duyar, Avrupalılar gibi yaşamak ister. Bundan dolayı da Neriman, kendi değerlerinden koparak Batı’ya yönelir.

Romandaki diğer unsurlar yani kişi, mekân ve olay cereyan eden çatışmalara zemin ve fırsat hazırlar. Romanda Şinasi ile Macit farklı değerleri, farklı dünyaları temsil eden iki karakter olarak karşımıza çıkmaktadır. Şinasi ile Macit, Neriman’da farklı duyguları uyandırırlar.

Şinasi ile Macit arasındaki bu farklılıklar ve zıtlıklar, Batılı hayata özenen Neriman’ı Macit’in yanına iter. Neriman’ın daha sonra ise dinlediği Rus kızının hikâyesinin etkisinde kalarak kendi değerlerine geri döner.

Peyami Safa, Fatih-Harbiye romanında kendi düşüncelerini bir karakter üzerinden yansıtır. Fatih-Harbiye’de ise bunu Neriman karakteri üzerinden yapar ve Doğu-Batı çatışmasını romanında net bir biçimde yansıtarak ortaya koyar. Romanda anlatıcı 3. kişidir. Roman, hâkim (İlahi) bakış açısı ile kaleme alınmıştır. Romanda kullanılan dil, kelimeler romanın konusunu oluşturan Doğu-Batı çatışmasını yansıtmaktadır.

Romanın son kısmında ise roman boyunca devem eden çatışma çözülür ve bu mesele bir sonuca bağlanır. Sonuç olarak Batı değil Doğu kültürü kazanır ve böylece yaşanan kültür bunalımı sona erer.

Sonuç olarak yazar bu romanda kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini, onlardan koparak farklı bir kültürün tesirine girmememiz gerektiğini ve kendi değerlerimizin daha üstün olduğunu vurgular.

ETKİNLİK

“Okuma” çalışmasında bir bölümünü okuduğunuz “Fareler ve İnsanlar” romanı birkaç kez sinemaya uyarlanmıştır. Romanın son sinema uyarlaması 1992 yılında yapılmış ve bu filmde dünyaca ünlü sinema sanatçısı John Malkovich (Con Malkoviç) oynamış, performansıyla da dikkat çekmiştir. Bu uyarlamayı izleyip romanla filmi karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları tartışınız.

– Romanda, okuyucu hikâyeyi kendi zihninde canlandırdım. Karakterleri, mekânları ve olayları hayal gücüyle şekillendirdim. Filmde ise tüm bunlar zaten karşımda canlandırdı. Hayal gücümü harekete geçirmeye gerek kalmadı.

– Romanda olaylar, kişiler, mekânlar ayrıntılı bir şekilde verildi. Filmde ise detayların çoğuna yer verilmedi.

– Romanı okumak daha uzun bir sürece yayıldı film ise daha kısa bir zaman aldı.

232
1
2
2
124
1
4
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.