12. Sınıf Meb Edebiyat Sayfa 66-71 Cevapları

12. Sınıf Meb Edebiyat Sayfa 66-71 Cevapları
12. Sınıf Meb Yayınları Edebiyat Ders Kitabı 2. Ünite Ölçme Ve Değerlendirme Çalışmaları Sayfa 66, 67, 68, 69, 70, 71 Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

2. Ünite Ölçme Ve Değerlendirme Çalışmaları

A- Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.

1. Anlatıcı bir hikâyede yazarın sözünü emanet ettiği ya da kimliğine büründüğü kimsedir.
2. Zamanda kırılmalara, farklı anlatım tekniklerine Modernist anlayışla yazılmış eserlerde rastlayabiliriz.
3. Bilinç akışı tekniğinde, karakterin zihninden akıp giden düşüncelerde mantıksal bir bağ yoktur. Düşünceler daha çok çağrışım ilkesine göre akar.
4. O/Hakkari’de Bir Mevsim, Kimse gibi eserleri olan Ferit Edgü küçürek hikâye türünde de eser vermişlerdir.

B- Aşağıda numaralar ile verilen tanımları, harf ile verilen kavramlarla eşleştirerek harfleri numaraların yanındaki yay ayraçların içine yazınız.

(Ç- Diyalog) 1. Karşılıklı konuşmalara dayanır.
(C- Gösterme) 2. Olup biten her şeyin bütün ayrıntılarıyla olduğu gibi dışardan en az müdahale ile sergilenmesidir.
(A- İç Konuşma) 3. Hikâye kişisinin, aklından geçenleri kendi kendisiyle konuşmasıdır.
(B- Gözlemci anlatıcı) 4. Anlatıcı görgü tanığı konumundadır ve gözlemlediği olayları belli bir mesafeden aktarır.

B- Aşağıdaki açık uçlu soruların cevabını ilgili alana yazınız.

6. Bu parçada düşüncenin akışına göre boş bırakılan yerleri doldurunuz.

1960 sonrası Türk hikâyesinde bir çeşitlilik göze çarpar. Savaş sonrasının yol açtığı düşünsel zenginlik kısa zamanda sanat eserlerine de yansır. Bu devrede varoluşçu, feminist, toplumcu gerçekçi, bireyci, İslamcı ve memleketçi eğilimde kalemler eser vermeye başlar. Karanifilsiz adlı eseri ile Adalet Ağaoğlu Demiryolu Hikâyecileri ile Oğuz Atay, Parasız Yatılı Füruzan ile , Bir Saatlik Telâki ile Mustafa Kutlu örnek gösterilebilir. 1960 sonrası yazılan hikâyelerde anlatma, gösterme, bilinç akışı, iç konuşma gibi anlatım teknikleri kullanılmıştır.

I. Metin

Zaman atının üstündeki delikanlı, köşede oturan yaşlı adama; “Hayatı arıyorum,” dedi.
Yaşlı adam, delikanlıya; “Doğruca devam et,” dedi, “Hemen yolunun üstünde…”
Ne kadar gitti bilemedi, ileride bir kadına bir kez daha sordu: “Hayatı arıyorum,”
Kadın, artık yaşlanmış olan adama; “Ters yöndesin,” dedi “ geçmişsin, geldiğin yerdeydi…”
Adam geriye doğru baktı. Hiçbir şey göremiyordu.

II. Metin

Kaç kardeştik bilmiyorum.
En küçükleri bendim ve henüz saymayı bilmiyordum.
Öğrendiğimde ise hepimiz dağılmıştık.

7. Verilen bu iki küçürek hikâye metnini aşağıdaki başlıklar doğrultusunda karşılaştırınız.

I. MetinII. Metin
Dil ve AnlatımSade ve yalın bir anlatımSade ve yalın bir anlatım
Tema ve KonuTema : Hayatın anlamı
Konu : Hayatın anlamını arayan adam
Tema: Kimliksel sorun
Konu : Aile ilgili sorunlar
Bakış AçısıGözlemci bir akış akışıKahraman bakış açısı
Anlatım Teknikleriİş çözümleme tekniğiÖyküleme ve betimleme

8. Tadımlık gibi görünen doyumluk öyküler.
• Harlı değil, cezveyi fokurdatan köz.
• Belki “kapalı kutu”, “Kapalıçarşı değil.”
Yukarıdaki cümleler kısa hikâyeyi anlatmak için söylenmiş sözlerdir. Bu sözleri açıklayınız ve
siz de kısa hikâyeyi kendi cümlelerinizle tanımlayarak aşağıya yazınız.

Yukarıdaki cümleler kısa hikâyeyi anlatmak için söylenmiş sözlerdir. Bu sözleri açıklayınız ve siz de kısa hikâyeyi kendi cümlelerinizle tanımlayarak aşağıya yazınız.

Cevap: Az sözle çok şey anlatan , etkili ve estetik bir dille ifade edilen, mecazın ve soyut ifadelerin yer aldığı kısa öykücük olarak nitelendirebiliriz.

Aşağıdaki kutucuklarda “Hikâye” ünitesi ile ilgili 9-15. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)

9. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri hikâyede kullanılan anlatım tekniklerindendir? (Ç, F, Ğ, İ, G)
10. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri daha çok bireyin iç dünyasını esas alan eserleri ile bilinir? (B)
11. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri 1960 sonrası hikâyelerinde farklı teknikler uygulamıştır? (B, C, I)
12. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri durum hikâyesinin öncüsüdür? (D, H)
13. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri başı ve sonu olmayan, genellikle okuyucunun hayal gücünü harekete geçirmeyi amaçlayan kısa ama yoğun anlatımlı hikâyelerdir? (A)
14. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangilerinde yazarın aradan çekilerek konuşmaları, metinde geçen sahneleri doğrudan verdiği tekniktir? (F)
15. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri 1960 sonrası edebiyatımıza giren bir akımdır? (E)

16-20. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.

Fenerin ışığı yolun üstüne bir daha düştü; Suat uzaklaşmış bile; tek balığını sallıyor elinde. İstasyona yedi dakikada, evine on dakikada varır. Döndüm. Denize inen yolun başında ışığın sandalı aydınlatmasını bekliyorum. Sandal çırpıntılı ışığın içindeyken atıyorum balığı. Küf, kof, katılmış katılığının sesi geliyor. Eve gitmek uzun sürer. En azından on beş dakika; üşeniyorum. Usanç geldi bu yoldan. Babam kızmış, kapının sürgüsünü gene sürdürmüştür anneme. Otele gitsem. Ömrümde giremedim, gıcırtılı, esnedi esneyecek gibi duran kapısından içeri. Yıllardır da geçerim önünden. Ne zaman gelecektim sanki. Yatağımı evimi severdim şimdiye kadar; oda demeli, o da demek daha doğru olur. Odamı yalnız odamı severdim. Ondan da soğuttular sanki beni. Garip olacak, kılığım da pek uygunsuz, aldırma. Kapı sürgülü olsa bile bodrum penceresinden girerdim. O da olurdu. Otel, oteli denemeli. Yeni bir oda görürüm sırası gelmişken… Param var. Bilge KARASU, Odalardan Biri

16. Metindeki anlatıcının özellikleri ile bakış açısını belirleyiniz.

Anlatıcı: 1.tekil kişi
Bakış açısı: Kahraman bakış açısı

17. Metinde kısa cümlelere fazla yer verilmesi metnin dil ve anlatımını nasıl etkilemiştir?
Cevap
: Metni daha yalın ve akıcı hale getirmiştir. Yargıların kısa ve net olduğu ifade edilmiştir.

18. Metnin dil ve anlatımını bozmadan metne bir paragraf ekleyiniz.
Cevap
: İstediğiniz gibi bir paragraf ekleyebilirsiniz.

19. Okuduğunuz metnin özelliklerini dikkate alarak hikâyenin modernist bir anlayışla yazıldığını söyleyebilir misiniz? Düşüncelerinizi metinden örnek vererek aşağıya yazınız.
Cevap
: Evet söyleyebiliriz. En önemlisi bireyin iç dünyasını ele almıştır. Modernist öykülerde yalnız-tedirgin-toplumdan kaçan- kendi iç dünyasına çekilen bireyler var Bu hikayede de bunu net şekilde görüyoruz.

20. Bilge Karasu’nun hikâye parçasıyla aşağıda verilen parçayı anlatım tekniği açısından karşılaştırınız. Hangi metindeki tekniği daha çok beğendiğinizi nedenleriyle aşağıya yazınız.

Bir sepet indi aşağıya. Kedi, kadının oturduğu divana sıçradı. İpin kımıltısını, az sonra bakkalın makarna, çamaşır tozu, ekmek koyduğu sepetin yukarıya çıkışını yaşlı kadınla birlikte izledi. Yeniden bahar olsa. Komşuların sıcak gülüşüyle aydınlansa odalar. Arka bahçede çiçeklerin arasında bir türkü söylese. İsmail Efendi, domatesleri, biberleri, gülleri gözden geçirse, ortancaların yanına bir iskemle atıp, gölgeli serinlikler içinde sabah kahvesini içse.
Yaşlı kadının bahçeyle uğraşacak gücü kalmamıştı artık. Selma’nın sinemalarda yer göstericilik yapan kocası, bu eve ilk geldiği gün, “Ben bahçeye bakarım teyze.” demişti. “Ortanca, gül, hanımeli dikerim. Duvara da sarmaşık yürütürüm.”
Cevap: Bilge Karasu’da anlatma tekniği uygulanmış .. Bu metinde ise gösterme tekniği. Ben şahsen anlatma tekniğini daha çok beğeniyorum. Olayları yaşayanın anlatması beni öyküye daha çok bağlamakta.

Ç) Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz.

21. Hikâye sanatı, şiirden farklıdır. Şairler eserlerinde genellikle kendi şahsi duygularını ifade ederler. Bunu yaparken de vezin, kafiye, dil musikisi gibi “teknik” denilebilecek vasıtalara başvururlar. Teşbih, istiare, mecaz gibi “edebî sanatlar” şiirde önemli yer tutar. Hacim itibariyle küçük olan şiirde her kelime ve kelimenin yeri önemlidir. Şair tek bir mısra ile bir atmosfer vücuda getirebilir. Orhan Veli “Bir kadının suya değiyor ayakları.” mısrasıyla sayfalarca yapılacak tasvirden daha geniş bir yorum elde eder. Hikâyeciler de şiirde kullanılan vasıtalardan faydalanırlar, fakat hikâyenin yapısı ve retoriği şiirden farklıdır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Hikâye ile şiirin bazı vasıtalarının ortak olduğuna
B) Kısa şiirleri meydana getiren kelimelerin yoğun anlamlar taşıdığına
C) Hikâyenin yapı ve retoriğinin şiirden farklı olduğuna
D) Şairlerin şiirlerinde kişisel duygularını yansıttığına
E) Bir hikâyenin bir şiirden daha yoğun anlamlar taşıyabileceğine
Cevap: E

22. İçimde bir şeyin koptuğunu, paramparça olduğunu, cam gibi dağıldığını hissediyorum. Dünyanın en güzel çiçeklerine bakıyorum. Bunlar benim için toplandı. Şimdi hızla giden trenin penceresinden atlayabilirim, o güzelim kırlarda koşabilirim. Bağırmak istiyorum. Yüreğim kuş gibi. Uçabilirim de. Çiçekleri göğsüme bastırıyorum. Sonra hemen çekiyorum.
Bu parçada aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?
A) I. kişili anlatım B) Benzetme C) Mecaz anlam
D) Somutlaştırma E) Kişileştirme
Cevap: E

23. Aşağıdaki parçaların hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır?
A) Yüreğimin düzensiz vuruşlarını duyuyorum. Kuşlar gitmiş ve dümdüz bir lacivert bırakmışlar geride. Çiçek tozları savuran rüzgâr değmiyor yüzüme. Gözlerim gün ışığından uzak nicedir. Gene de ağlamamalıyım. Yüreğimi durultup uyuyabilsem.
B) Kapıyorum, yeniden açıyorum gözlerimi. Kapkaranlık! Açıyorum sandım da açmadım diye korkup dokunuyorum gözkapaklarıma. Gözlerim açık, kör mü oldum yoksa? Fırlayıp çıkarıyorum kafamı sudan. Yanı başımda bir sandalcıyı görüyorum önce.
C) Atölyenin asma katında çalışan üç öğrenciden biriydi bu kız. Eski öğrenciler, orada kendilerine ait bir dünya kurmuşlardı. Sabahtan, akşam atölye kapanıncaya kadar aşağı inmezlerdi. Çay yaparlar, çok konuşurlar, blues dinlerler, arada kavga ederlerdi.
D) Nadirlere ve kadına hayır duaları ederek ayakkabılarımı portmantoya yerleştirmek üzere hole döndüğümde yerdeki büyük sarı zarfı gördüm. Zarfın üzerinde bir şey yazmadığını görünce ürperdim. İçimdeki korkuya yenik düştüm ve zarfı açmadan masaya koydum.
E) Bu manzara, bu mevsim, bu sessizlik beni alıp çocukluğumun geçtiği köye götürdü. Köyde de koyunları otlatırken köyün en büyük ağacının altında oturur, sessizliği yani huzuru dinlerdim. Ciğerime çektiğim o temiz havayı da buranın havasına benzettim şimdi.
Cevap: C

24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili kelimenin yazımı yanlıştır?
A) Hiç bir işini yarım bırakmayan, çalışkan bir adamdı.
B) Söylediği her şey sonradan getirilen raporla uyuşuyordu.
C) Birtakım küçük sorunlar onun gününü mahvetmeye yetmişti.
D) Antika eşyaların her biri onun için ayrı bir değer taşıyordu.
E) Ara sıra kendini dinlemeye ihtiyacı olduğunu söylerdi.
Cevap: A

25. Tüm ögelerinde olduğu gibi kişi ve karakter ögesi de romanlarda ve hikâyelerde ortaktır. Ne var ki karakterler hikâyelerde tek boyutludur,……………………..Kimi hikâyelerde bunun dışına çıkıldığı, karakter çizi- mine ağırlık verildiği, öykülerde tek boyutluluktan uzaklaşıldığı görülür.

Bu parçada düşüncenin akışına göre boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) kendi söylediklerine kendileri bile inanmazlar.
B) değişik yönleriyle sergilenmezler.
C) karakterlerin bir söylediği diğerini pek tutmaz.
D) ister istemez unutulup giderler.
E) karakterlerin iç ve dış dünyaları ayrıntılarıyla anlatılır.
Cevap: B

26. I. Olayı ön planda tutarım ve hikâyelerimde serim, düğüm, çözüm bölümlerinin belirgin olmasına dikkat ederim.
II. İnsanın günlük hayat içinde anlatılması ve çeşitli psikolojik hâllerinin sezdirilmesi hikâyelerimde önemlidir. Hikâyelerimi okursanız gücümü olay örgüsünden almadığımı fark edersiniz.
III. Gerçeğin dış dünyada değil insanın iç dünyasında saklı olduğuna inanırım.
O yüzden eserlerimde toplum yerine bireye, sosyal olan yerine psikolojik olana yöneldim.
IV. Hikâyeleri iç içe vermeye dayalı çerçeve kurma tekniğine önem veririm. Hayata bir karmaşa ortamı olarak baktığım için farklı üslupları farklı edebiyat türlerini iç içe yerleştiririm.
V. Hikâyelerimin konusu genellikle köyde geçer. Çünkü ben köy sorunlarını gerçekçi bir dille işlemeye çalışırken bir yandan bu sorunlara çözüm önerileri getiririm.

Yukarıda numaralanmış parçalardan hangisi modernist anlayışla eser veren sanatçılardan birine ait olabilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap: D

32
132
10
1
3
4
112
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.