Atatürk ilkelerinin amaçlarını, ortaya konuş gerekçeleri

Atatürk İlkeleri, cumhuriyet tarihinin ilk yıllarından hemen sonra anayasal olarak belirlenmiştir. 1924 Anayasası oluşturulurken taslak olarak anayasal bir değere kazanan ilkeler, 1937 yılında anayasaya tamamen girmiştir.

Halk Fırkası ilk olarak Halkçılık ilkesi üzerine kurulmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi Devletçilik haricinde yola çıkmıştır. Zamanla Atatürk İlkeleri, inkılaplar sayesinde yerleşik hale gelmiştir. İnkılapçılık, Cumhuriyetçilik, Devletçilik, Halkçılık, Milliyetçilik ve Laiklik ilkeleri inkılapların gerçekleşmesi ve yerleşik hale gelmesi için gerekli görülmüştür.

Cumhuriyet bu minvalde Atatürk İlke ve İnkılapları üzerine bina edilmiştir. Daha sonra bütün kanun, yasa, hüküm, yönetmelik, tasarı, müfredat Atatürk İlke ve İnkılapları2nı amaç edinerek felsefi bir boyut oluşturmuştur.

Atatürkçü Düşümce Sistemi bu şekilde ortaya çıkmıştır. Atatürk İlkelerinin amacı, ulus – devlet anlayışına, göre modern ve çağdaş, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı amaç edinmiş bir devlet ona bağlı bir millet oluşturmaktır.

Bu nedenle ilkeler doğrultusunda bu amaca uygun olarak inkılaplar 1923 – 1938 yılları arasında çeşitli periyodik aralıklarla yoğunluk kazanarak gerçekleştirilmiştir.

Atatürk İlkeleri’nin ortak özellikleri şu şekildedir:

• Halkın ihtiyaçlarından dolayı doğmuştur.
• İlkeler tamamen Atatürk’ün düşünce yapısıyla açıklanabilir, başka bir ideolojiye mal edilemez.
• İlkeler, milli ihtiyaçlar nispetinde şekillenmiştir.
• Çağdaş ve modern bir uygarlık seviyesinin benimsenmesi için gerekli görülmüştür.
• Bütün ilkeler ulusal egemenlik esasına göre şekillendirilmiştir.
• İlkeler, eğitim, sağlık, hukuk, politika, siyaset, sosyal, kültür alanlarının ana çerçevesini oluşturur.