Doğal kaynakların kullanımı sonucu ortaya çıkan çevre sorunları

Doğal kaynakların kullanımı sonucu ortaya çıkan çevre sorunları
Doğal kaynakların kullanımı sonucu ortaya çıkan çevre sorunları nelerdir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Dünya nüfusu her an artmakta ve doğum oranları ölüm oranından yüksek olduğu için nüfus sayımız katlanarak büyümektedir. Bu durum kullanılan doğal kaynaklardaki mevcut rezervlerin azalmasına neden olduğu gibi bilinçsiz kullanma da birtakım çevre sorunlarını beraberinde getirir. Sanayileşmenin artmasıyla hava, toprak, su gibi doğal ortamlarda kirlilik oranı yükselmiştir. Tarım endüstrisi bir yandan ekilebilir arazilerin oranında artışlar sağlarken bir yandan da ormanlık alanların, koruluk ve çalılıkların yok olmasına neden olmaktadır. Bu durumu dünyada en çok hisseden ülke İngiltere olmuştur. Bataklık alanların kurutulup tarıma açılması ilk etapta tarımsal üretimde verimliliğin artmasını sağlasa da bataklık ekosistemlerinin bozulmasına ve oradaki canlı hayatın yok olmasına neden olur. Örneğin ABD'nin Florida eyaletinde şeker kamışı yetiştirmek için kurutulan bataklıklar tarıma açıldıktan sonra bataklığı besleyen akarsuların yatağı değiştiği için doğal drenaj ağı bozulmuştur. Bu durum toprağın yüzeyinde yılda 30 cm azalma meydana getirmiştir.

Bir başka doğal kaynak kullanımında ortaya çıkan durum ise ormanlık alanlardır. Ormanlar belirli koşullar dâhilinde kendini yenileyebilen kaynaklardır. Tarımın insan hayatında yer almasıyla Dünya yüz ölçümünde ormanların oranı giderek azalmıştır. Çin'de bu durumu sanayileşme ve tarımsal faaliyetler ile azalan orman alanlarını örnek gösterebiliriz. Ekonomisinde orman sanayisinin önemli bir yer tuttuğu İsveç'te ise orman kullanma durumu biyoçeşitliliği koruma ve sürdürebilirliğini sağlama esasına dayanır. İsveç'te hangi ağacın kesip hangi ağacın yerine dikileceği bir dizi çalışmalar sonucunda belirlenir. İsveç orman sanayisinde çalışanları bakımından da az işçi sayısı ve çok makine kullanımı ile dikkati çeker. Dünyada en zengin floraya sahip yer olan Amazon Ormanları Brezilya sınırlarındadır. Ülkedeki büyükbaş hayvancılık, soya ekimi ve ağaçların yasa dışı kesilmesiyle ormanların büyük bir kısmı tahrip edilmiştir. Ülkemizde ise buna benzer bir durum Karadeniz bölgesi kıyısındaki orman florasında yaşanmıştır. Çay ve Fındık sanayisinin gelişmesiyle karma ormanlar dağların zirvelerine doğru çekilmiş etekler ise çay ekim alanı yada fındık bahçesi olarak tarıma açılmıştır. Ormanların tahrip edilmesi sel, heyelan, erozyon gibi başka doğal afetlerin yaşanmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Sonuç olarak doğal kaynakların bilinçsizce kullanılması tüm dünyayı her geçen gün tehdit eden ve ekolojik anlamda bunalımlara yol açan bir sorun olmaktadır. Özellikle gelişmemiş üçüncü dünya ülkelerinde su ve besin kıtlığı giderek artmaktadır. Gelişme adına sahip olduğu doğal kaynakları hoyratça kullanan ülkelerde gelecekte bu durumdan nasibini alacaktır. Aslında Dünyamızı kirleten çevreyi tahrip eden batıda sanayisini tamamlamış ülkelerdir. Batı ülkeleri sınırsız tüketim olgusunu hızla yaydıkları için kaynakların kullanımında aşırılığa gidilmektedir. Bu süreci basın yayın kuruluşlarının yaptığı reklamlar ve çeşitli yayınlarda desteklemektedir. Sonu belli olmayan bu süreç gelecekte kaynak arayışının daha da artacağına ve gelişmiş ülkeler alternatif kaynaklara yönelerek doğal kaynakların sürdürebilirliğine dayalı başka bir sanayiyi de ortaya çıkarmış olacaklardır.

Çevreyi koruma amacı ile kurulan sivil toplum örgütleri ve siyasal örgütlerin çabaları maalesef bu gidişi yeterince durduramamaktadır. Yani hâlâ dünyamız bir yerlerinde ormanlar yok olmakta, sular kirlenmekte, topraklar yok olmakta ya da verimsizleşmektedir. Fosil yakıtlar ve değerli madenler kendisini yenilemesi mümkün olmadığından bu kaynakları ihtiyaca göre kullanılması gerekmektedir. Buna yetinme seviyesi denir. Modernleşme ile beraber artan sınırsız tüketim maalesef kaynakların kullanımında yetinme seviyesinin çok üzerine çıkarak hem çevre kirliliğinin artmasına hem de kaynakların yok olmasına neden olmaktadır. Çevre herkesin ortak olarak kullandığı doğal ortamdır. Onu korumak ve gelecek nesillere temiz bir şekilde bırakmak hem bireylerin hem de devletlerin sorumluluğudur. Dünya üzerinde dilediğimiz gibi yaşayıp kirletip sonra bırakıp gideceğimiz bir yer değildir. Güneş sistemi içinde hayatın var olduğu tek gezegen olduğunu düşünürsek çevrenin önemini daha iyi anlamış oluruz.

4
1
1
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.