Feodalite yönetiminde uygulanan toprak rejimini insan hakları açısından değerlendiriniz

Feodalite, bir rejim bir derebeyliktir. Ortaçağ Avrupası'nda ortaya çıkmıştır. Toprak ve o toprağın üzerinde yaşayan halkın, köylülerin baştaki bir kişiye bağlı olduğu ekonomik ve siyasi sistemdir. Feodalite sistemi, toprağın mülkiyet ve imtiyazına sahip olan derebeyi ya da senyör sınıfı ve bu sınıfa hizmet eden kölelerden oluşur.

Bu rejim ile Avrupa'da siyasi birlik bozulmuş, küçük küçük yönetim birimleri ortaya çıkmıştır. Feodalite düzeninde, eşitlik yoktur. Halk arasında gözle görülür bir ayrım meydana gelmiştir. Avrupa'da halk; soylu, rahip, burjuva ve köylü olarak farklı tabakalara ayrılmıştır. Böylelikle de sosyal adalet diye bir kavram tamamen ortadan kalkmıştır.

Köylüler, çalıştıkları tarlalarda kendileri için oldukça az bir yerin hakkına sahiptir. Halbuki bundan çok daha fazlası için çalışmaktadırlar. Bu yüzden de toprakların mülkiyeti soyluların elinde toplanmıştır.

İnsan hakları bildirgesinde bulunan maddelerden bazıları:

• "Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar."
• "Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir."
• "Hiç kimse, kölelik ya da kulluk altında tutulamaz; her türden kölelik ve köle ticareti yasaktır" şeklindedir.

Bunlara göre, feodalite sistemi, insan haklarında bulunan yukarıda yazmış olduğum ilkeler ve daha birçoğuna aykırıdır.