Hikayenin tarihsel gelişimi

Hikayenin tarihsel gelişimi
Hikayenin tarihsel gelişimi hakkında sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Eski Türk destanları, halk hikayeleri ve masallar anlatım tarzı bakımından hikayeye benzer türlerdi.

Daha çok sözlü edebiyat geleneğiyle varlığını sürdürmüş olan bu türler, nazım ya da nazım-nesir karışımı bir anlatım tekniğiyle söylenirdi. 15. yüzyılda yazılan “Dede Korkut Hikayeleri” destandan halk hikayesi geleneğine geçişin ilk ürünleridir. Türk edebiyatında sözlü geleneğin önemli ürünleri olan halk hikayeleri, Batılı anlamda hikaye türünün benimsenmesine ve gelişmesine katkı sağlamıştır.

19. yüzyılda Tanzimat Fermanı ilan edildikten sonra, yazarlarımız Batı kaynaklı türlerin ilk yerli örneklerini vermeye başlar. Bu türlerden biri de hikayedir. Edebiyatımızda ilk hikaye örneklerini Tanzimat yazarlarından Ahmet Mithat Efendi yazmıştır. Yazar, çok sayıda hikayesini “Letaif-i Rivayat” adlı bir kitapta toplamıştır. “Kıssadan hisse” anlayışıyla yazılmış bu hikayeler edebi teknik bakımından yetersiz ve kusurludur. Batı tekniğinde ilk hikaye örnekleri Tanzimat’ın sonlarına doğru Samipaşazade Sezai tarafından yazılan “Küçük Şeyler” adlı hikaye kitabında görülür.

1900’lü yılların başında Servetifünun edebiyatıyla birlikte hikaye türü hızlı bir gelişme gösterir. Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Hüseyin Rahmi Gürpınar roman yazarı olmalarının yanı sıra yazdıkları hikayelerle bu türün gelişmesine katkı sağlarlar.

İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra (1905) gelişen yeni edebiyat akımıyla birlikte öyküde toplumsal ve siyasi sorunlar işlenmeye başlandı. Türkçenin yabancı sözcüklerden temizlenmesi, yazımda konuşma dilinin hakim olması, taşra yaşamının gerçekçi bir üslupla edebiyata taşınması gibi özelliklerle bilinen bu dönemde Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünde yeni bir çığır açtı.

Ömer Seyfettin, subaylıktan ayrılarak kendini tamamen hikayeciliğe adamıştır. Maupassant tarzı hikayeciliğin edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi olan yazar, hikayelerinde daha çok Türk tarihi, kahramanlık, çocukluk hatıraları, batıl inançlar ve toplum yaşamı üzerinde durmuştur. Cumhuriyet dönemiyle birlikte Türk hikayeciğinde durum hikayeciliği ve modern hikaye önem kazanır. Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık gibi yazarlar günlük hayattan çeşitli insan manzaralarını sunarak Çehov tarzı hikayenin öncüsü olmuşlardır.

Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Refik Halit Karay, Haldun Taner, Sevinç Çokum, Oktay Akbal, Samet Ağaoğlu, Selahattin Enis, Sadri Ertem, Osman Cemal Kaygılı, Sabahattin Ali, Kenan Hulusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, Yusuf Atılgan, Ferit Edgü, Erdal Öz Cumhuriyet Dönemi öykücülüğünü sürdüren belli başlı yazarlardır.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.