İlgi duyduğunuz bir spor dalı

İlgi duyduğunuz bir spor dalı
İlgi duyduğunuz bir spor dalı hangisidir, bu spor dalı ile ilgili sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

İlgi duyduğum spor dalı: BASKETBOL

Basketbol, beşer kişilik takımlar halinde elle ve topla oynanan, yüksekliği 3,05 metre olan pota adı verilen çemberden topu geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur. Tüm dünyada popüler olan bir spor türüdür.

Profesyonel basketbolda beşer kişilik iki takım, yerden yüksekliği 3,05 metre olan ve pota adı verilen, yere paralel konumdaki bir çemberden topu geçirerek, rakibinden daha fazla sayı yapmak suretiyle, on ikişer, onar veya sekizer dakikalık dört periyottan oluşan maçı kazanmaya çalışır.

Basketbol, ilk olarak 1891 yılında James Naismith tarafından oynatılmıştır. James Naismith’in basketbolu Mayas kabilesinin tlahiotenie oyunundan esinlendiği düşünülmektedir.

İlgi duyduğum spor dalı: FUTBOL

Çağımızın en yaygın ve bilinen sporudur. Futbol sözcüğü köken olarak İngilizce “ayak topu” anlamına gelen “football” sözcüğünden gelir. Kökenleri oldukça eskiye dayanır. Ancak ilk olarak hangi ülkede oynandığı bilinmemektedir. Orta Çağda İngilizlerin ve Fransızların futbola benzer oyunlar oynadığı bilinmektedir. Bununla birlikte, bundan daha önce Çin’de de ayakla oynanan bir top oyunu olduğu kanıtlanmıştır.
18. yüzyıl, futbolun geliştiği ve bir spor dalı olarak ilgili kurallarının belirlendiği bir dönemdir. 19. yüzyılın başında özellikle İngiltere’de yaygınlaşmış, daha sonra tüm dünyada izlenmesi ve yapılması en sevilen spor dalı olmuştur.

Futbol on birer kişilik iki takım arasında oynanır. Her takımın 5 tane yedek oyuncusu vardır. 100-110 metre boyunda 65-75 metre eninde çim ya da toprak bir sahada oynanır. Takımların hedefi topu karşı takımın kalesinden içeri sokmaktır. Buna gol denir. Kalelerin boyu 244 cm; eni de 732 cm’dir.

Futbol kırk beşer dakikalık iki devre hâlinde oynanır. Devre arasında oyuncular 15 dakika dinlenir. Oyun sırasında oyuncuların topa elle müdahalesi yasaktır; yalnızca, takımların kalesini koruyan ve kaleci olarak adlandırılan oyuncular topa elle dokunabilir.

İlgi duyduğum spor dalı: YÜZME

İnsanoğlunun yüzme ile tanışmasının tarihi tam olarak bilinmiyor. Çünkü yüzme ile spor olarak değil yaşam için ihtiyaç olarak tanışan insanoğlunun, M.Ö. 9000 yıllarında yüzdüğü Libya’da bulunan tarihi bir mağaranın duvarındaki resminden anlaşılıyor. Büyük İskender’in ve Julius Sezar’ın dönemlerinde iyi birer yüzücü olduğu tahmin edilirken Platonun ‘yüzemeyenler eğitimde zayıf kalırlar’ dediği biliniyor.

Japonların ise 2000 yıl önce yüzme yarışları yaptıkları iddia edilirken bu sporu 1830’lu yıllarda ilk İngilizler modernize ettiler. İlk modern olimpiyatta yarışmacılar yüzme stili açısından serbest bırakılırken zamanla stiller arası yarışmalara dönülmüş ve yüzme son şeklini küçük oynamalar dışında 1956 yılında almıştır. Günümüzde, genel olarak suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak, el ve ayakların çırpılması yoluyla vücudun su içinde ilerletilmesine dayanan su sporuna yüzme denir. Kule ve tramplenden havuza estetik bir hareketle girmeye atlama, havuz içinde iki takımın belirli kurallar içinde mücadele etmesine sutopu denir. Birden fazla kadın yüzücünün su içinde müzik eşliğinde yaptıkları hareketlerden oluşan gösteri sporuna “senkronize yüzme” denir.

Osmanlı kültüründe ise özellikle İstanbul ve İzmir olmak üzere bazı büyük şehirlerimizin kıyılarında kurulan ahşap deniz hamamlarının yüzme sporunun sevilip, yerleşmesinde önemli rolü olmuştur. Türkiye’de modern anlamda yüzme sporuna ilk adımın 1973 yılında Galatasaray Sultaniyesi’nde atıldığı görülür. Okulun Fransa’dan gelen Beden Eğitimi Öğretmeni M. Moiroux, aynı zamanda iyi bir yüzücü olduğundan Galatasaray Sultaniyesi öğrencilerine beden eğitimi derslerinde yüzmeyi de öğretmiştir.

Antrenman ve müsabakalarda, değişik pozisyon ve hareketlerde dört farklı teknik ile yüzülür:

  • Kelebek
  • Sırtüstü
  • Kurbağalama
  • Crawl (serbest)

Sırtüstü tekniği sırtüstü pozisyonda, diğer teknikler yüzüstü pozisyonda, yatay veya yataya yakın pozisyonlardadır. Vücut pozisyonu, ayak vuruşu, kol çekiş, başın pozisyonu, nefes alma ve koordinasyon bakımından dört teknik birbirinden farklı özelliktedir.

İlgi duyduğum spor dalı: VOLEYBOL

Altışar kişilik iki takım arasında topla oynanan bir oyun. 18 m uzunluğunda 9 m eninde bir sahada oynanır. Voleybol topunun çevresi 65-67 cm, ağırlığı 260-280 gr olmalıdır. Saha tam ortasından, yerden yüksekliği 243 cm olan bir fileyle ikiye ayrılmıştır. Oyunda amaç topu elle ağ üzerinden rakip takımın alanına atmaktır. Bir takım topu karşı tarafa atmak için topa en çok üç kez dokunabilir. Bir takımın oyuncularından üçü fileye yakın olan ön alanda, öteki üç oyuncu da arka alanda yer alır. Voleybol beş set hâlinde oynanır. Her sette 25 sayı alan takım seti kazanır. Üç set kazanan takım da oyunu kazanmış sayılır.

İlgi duyduğum spor dalı: TENİS

Tenis, iki kişi arasında veya ikişer kişilik iki takım arasında raket ve topla kortta oynanan bir spordur. Oyuncular raketleri ile topu kortun ortasından gerili bulunan ağın üzerinden rakibin sahasına atmaya çalışırlar. Belirli kurallar çerçevesinde en çok puan toplayan oyuncu oyunu kazanır.

Tenis, ilk olarak Ortaçağ Fransa’sında elle oynanan bir oyun olup, 1800’lü yıllar İngiltere’sinde bugünküne oldukça yakın şekilde oynanmaya başlamış ve tüm dünyaya yayılmıştır. Dikdörtgen şekilde yapılan tenis kortları: çiftler için 23,77m uzunluğunda ve 10,97 m genişliğinde,  Tekler müsabakası için ise 23,77m uzunluğunda ve genişlik 8,23 m genişliğindedir.

Teniste, servis atan ve servis karşılayan olmak üzere 2 başlangıç pozisyonu vardır. Setlerin başındaki ilk oyun ve sonrasındaki her 2 oyunda bir, oyuncular yer değiştirirler. Servis atan kişi oyuna, orta çizginin sağından atacağı servislerle başlar. Karşılayan kişi de çapraz şekilde durarak servisi karşılar. Servisteki temel kural, topun fileye değmeden karşı kutuya en fazla iki denemede isabet ettirilmesi ve oyuna sokulmasıdır. Oyuncu bunu yapamadığı takdirde “çift hata” yapmış olur ve puanı kaybeder.

Teniste Puanlama Sistemi:

Top rakibin sahasına atıldıktan sonra;

  • Rakip topa vurmadan, top bir defadan daha fazla sekerse,
  • Rakip topa vuramaz ise,
  • Rakip topa vursa dahi topu dışarı atarsa,
  • Rakip topa vursa dahi top fileye takılır ve kendi sahasına düşerse,
  • Rakip topa vurduktan sonra (topu rakibin sahasına geçse dahi), rakibin raketi fileyi geçer ise,
  • Rakip topa vururken (topu rakip sahaya gönderse dahi), top rakibin raketine bir kereden fazla değer ya da vücuduna değer ise;

Rakip puan kaybeder.

Maç: Üç setlik maçlarda iki seti alan oyuncu, beş setlik maçlarda ise üç seti alan oyuncu kazanır.

Set: Bir seti kazanmak için, oyuncunun en az altı oyunu en az iki farkla kazanması gerekir (6-0, 6-1, 6-2, 6-3, 6-4 gibi).

Ancak oyun 5-5 olursa, herhangi bir oyuncu iki oyun fark yapana kadar set uzar (7-5, 8-6, 9-7, gibi).

Tenis puan kuralları çerçevesinde 4 sayı alan kişi bir oyunu, 6 oyunu kazanan kişi bir seti, 3 setin ikisini veya 5 setin üçünü kazanan kişi de maçı kazanmış olur. Bir taraf servis atarak oyunu başlatır. Kazanılan her sayıda oyuncunun puanı 15, 30, 40 ve oyun şeklinde artar. Sayı, topun rakibin sahasında kalması, rakibin topu hatalı atması, rakibin iki kere üst üste hatalı servis kullanması (çifte hata) gibi durumlarda kazanılır. Üç sayı alıp 40 puana erişen oyuncu, bir sayı daha kazanırsa, o set içinde 1 oyun kazanmış olur. Toplamda 6 oyun kazanan oyuncu, bir set kazanmış olur. Erkeklerin maçları genellikle 5 set ve kadın maçları 3 set üzerinden oynanır. Setlerin çoğunu kazanan oyuncu, galip gelir.

5006
1537
5382
655
657
1107
4860
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
14 Yorum