Küresel çevre sorunlarının oluşumu, yayılımı ve etkileri

Küresel çevre sorunlarının oluşumu, yayılımı ve etkileri
Küresel çevre sorunlarının oluşumu, yayılımı ve etkileri nelerdir, küresel ısınmanın hayata olan etkileri nelerdir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

İnsan ihtiyaçlarını karşılamak için Dünya üzerinde ortaya çıktığı andan itibaren içerisinde yaşamış olduğu doğal çevreyi değiştirmeye ve kontrol altında tutmaya çalışmıştır. İnsanın başlangıçta sınırlı ve kısıtlı olan doğal çevre üzerinde etkisi insan sayısının çoğalması, bilgi ve teknoloji seviyesinin yükselmesi ile birlikte bu etki artarak devam etmiştir. Sanayi devriminin başlaması ile birlikte insanın doğal çevreye verdiği zararlarda üst boyutlara ulaşmaya başlamıştır. 20 yüzyıl ve özellikle 1950'den sonra yaşanan gelişmeler ile birlikte çevre sorunları inanılmaz bir hızla artış göstermiştir. Başlangıçta sadece yerel veya bölgesel olduğu düşünülen çevre sorunlarının sadece ortaya çıktıkları bölgeleri etkilemekle kalmadıkları küresel bir etkiye sahip oldukları görülmüştür. Örneğin bir bölgede sanayileşmeye bağlı olarak ortaya çıkan toprak kirliliği, su kirliliği, hava kirliliği, küresel ısınma, asit yağmurları gibi sorunların bölgesel ölçekte kalmadığı çok uzak mesafeleri etkileyen küresel bir boyutunun olduğu görülmüştür. Günümüzde küresel etkiye sahip başlıca çevre sorunları, nedenleri ve sonuçları şu şekildedir:

a. Küresel Isınma Dünya büyük bir ekosistemler topluluğu dur ve bu topluluk kendi kendini yenileme özelliğine sahiptir. Ekosistemlerdeki işleyişin bozulması insan etkinlikleri ile mümkün hâle gelir. Özellikle hızla artan nüfus ve sanayileşme çevresel unsurların yok olmasına ya da tahrip olmasına neden olmaktadır. Bu durumun en tehlikeli sonucu olan küresel ısınma ve buna bağlı gelişen olaylar insanlığı ve dünyamızı tehlikeye sokmaktadır.

Küresel ısınmanın hayata olan etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Kutup çevresindeki buzulların erimesine bağlı olarak oluşan deniz seviyelerinde yükselme ve taşkınların yaşanmasıdır. Kutuplardaki buzullar aynı zamanda Dünyamızın en büyük tatlı su depolarıdır. Temiz su kaynağının denizlere karışması Dünya'yı ciddi anlamda su sorunu ile karşı karşıya bırakır. Bu buzulların eriyerek kaybolması su rezervlerinin azalması demektir. Daha şimdiden göl ve ırmaklardaki tatlı su kaynaklarımız % 20 oranında azalmıştır. 1960'ların sonlarından bu yana Kuzey Yarım küre'de kar örtüsünde %10'luk bir azalma olmuştur.

Deniz seviyesindeki yükselmeler kıyı çizgisinin değişmesine ve toprak kaybına neden olmaktadır. Deniz seviyesinde meydana gelebilecek değişiklik birçok olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Örneğin deniz seviyesinde 100cm lik bir yükselme Hollanda'nın %6'sını, Bangladeş'in %17,5'i sular altında bırakacağı tahmin edilmektedir.

Dünyanın ısısının artması denizlerde ve okyanuslardaki buharlaşma şiddetini arttıracağı için havadaki rutubet artacaktır. Doğal olarak bu durum Aşırı yağışlara ve sel olaylarına neden olacağı gibi tarım ürünlerine de zarar verecektir. Bazı bölgeler ise kuraklığın şiddetinin artmasına neden olacaktır.

Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıkması kurak sahalardaki otların tutuşmasına ve yangınların başlamasına zemin hazırlar. Ayrıca kuraklık göl ve akarsulardaki suların çekilmesine neden olacağı için bu sularda yaşayan canlıların azalmasına ve su ekosistemlerinin bozulmasına da katkı sağlar Sıcaklıkların yükselmesi salgın hastalıkların yayılmasına yeni virüslerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Son yıllarda ağaçlarda görülen kurumalar ve böcek istilalarının çoğalması bu duruma güzel bir örnek oluşturur.

Küresel ısınmayı gösteren kanıtlar:

  • Buzullardaki incelmeler
  • Deniz seviyesindeki yükselmeler
  • Jeolojik kanıtlar
  • Göllerdeki su sıcaklığının artması
  • Güncel ölçümler
  • Matematiksel modeller ve aerosollerdir.

b. Ozon Tabakasının İncelmesi Yerden 19-45 km arasında ozon gazından oluşan katmana ozon tabakası adı verilir. Ozon tabakasının dünya ve canlılar için en temel faydası güneşten gelen mor ötesi veya ultraviyole ışınları süzerek canlıları korumasıdır.

Ozon tabakasının incelmesi veya yok olması ile güneş ışınlarının filtre edilmeden dünyaya ulaşması yeryüzündeki hayvanları ve insanları olumsuz yönde etkilemektedir. Bu gazların üretimi ve kullanılması tamamen durdurulmadığı takdirde ortaya çıkan ve çıkacak başlıca sorunlar şunlardır.

  • Yeşil bitkilerin fotosentez hızı yavaşlar, bunun sonucu olarak gıda üretiminde yetersizlikler ortaya çıkar.
  • Denizler ve okyanuslarda yaşayan bitkisel ve hayvansal planktonlar zarar görür, bunun sonucunda deniz canlıları beslenemediği için deniz mahsüllerinde azalma yaşanır.
  • Filtre edilmeden Dünyaya ulaşan Güneş ışınlarına maruz kalan hayvanlar ve insanlarda katarakt veya cilt kanseri gibi rahatsızlıklarda artış yaşanır.
  • Küresel ısınmanın hızı artar.

c. Asit Yağmurları Günümüzde yaşanan en önemli çevre sorunlarından biriside asit yağmurlarıdır. Araçların egzoz gazları, fabrika bacalarından çıkan dumanlar, fosil kökenli kömür ve petrolün yakılması ile oluşan gazlar ve madenlerin eritilmesi sırasında açığa çıkan gazlar atmosfere karışarak önemli bir kirlilik yaratırlar. Atmosferde biriken bu gazlar nem, güneş ışığı ve sıcaklığın etkisi ile bir takım karmaşık tepkimeye girerek sülfürik ve nitrik asitleri meydana getirirler. Atmosferdeki bu asitler yağmur damlaları ile birleşerek asit yağmurları olarak yeryüzüne düşerler. Yeryüzüne düşen bu asit yağmurları temas ettikleri doğal çevredeki bitki ve hayvanlara ciddi oranda zarar vermektedir.

Asit yağmurlarının neden olduğu başlıca olumsuzluklar şu şekilde sıralanabilir.

  • Yağışların karıştıkları akarsu ve göllerdeki canlı türlerinin yok olmasına,
  • Asit yağmurları ile temas eden salyangoz, tırtıl ve solucan gibi hayvan türlerinin yok olmasına,
  • Ormanlardaki ağaç, dal ve yapraklarının çok hızlı çürümesine,
  • Ormanlardaki ağaç türlerinin kurumasına, 
  • Tarım topraklarının verimsizleşmesine ve bitkilerin bünyesine yerleşen ağır metallerin insanlara geçmesine ve hastalanmasına,
  • Asit yağmurları ile temas eden tarihi kalıntıların taşlarının veya metallerin çok hızlı aşınarak zarar görmelerine neden olur

ç. Erozyon ve Çölleşme Erozyon, yeryüzünde bulunan toprakların dış kuvvetler tarafından süpürülerek taşınması olarak tarif edilir. Erozyon yükseltinin ve eğimin olduğu her yerde gerçekleşen doğal bir olaydır. Ancak konumuzda bahsedilecek olan erozyon insan kaynaklı ve kontrolsüz şekilde gerçekleşen erozyondur. İnsanlar dünya üzerinde çoğaldıkça çeşitli nedenler ile doğal ortamdaki kökleri ile toprağı tutan ve dış kuvvetlere karşı toprağı savunan ormanlar ile bitki örtüsünü çok hızlı bir şekilde yok etmiş bu durum erozyonu hızlandırmıştır. Erozyonu artırıcı etki yapan başlıca insan faaliyetleri:

  • tarım alanı açma,
  • eğimli yamaçların tarıma açılması,
  • nadas uygulaması,
  • aşırı hayvan otlatılması,
  • yangınlar ve imar faaliyetleri olarak sayılabilir.

Ortaya çıkan başlıca sorunlar;  Tarımsal üretimin düşmesi ve hayvansal üretimin azalması,  Bitki örtüsünün yok olması ve hayvan türlerinin yok olması  Ekonomik olarak gelir seviyesi düşen insanların diğer bölgeler veya ülkelere göç etmesidir.

d. Çarpık Kentleşme Kentlerin kontrolsüz ve plansız bir şekilde çok hızlı büyümesi ile nüfusun çok hızlı artmasına çarpık kentleşme adı verilir.

Çarpık kentleşme ile birlikte ortaya çıkan en önemli problemler şunlardır.

  • Verimli tarım arazileri üzerine meskenlerin ya da fabrikaların inşa edilmesi,
  • Sanayi kuruluşlarının şehirlerin içinde kalması,
  • Hatalı alt yapı hizmetleri ile yeşil alanların ve ormanların tahrip edilmesi,
  • Betonlaşma neticesinde suların yer altına sızma miktarının ve yer altı su seviyesinin değişmesi
  • Atıkların depolanması gibi birçok sorun, şehirlerin doğal çevreye zarar vermesine neden olmuştur.

e. Ormanların Tahribi ve Yangınlar Ormanlar, dünya üzerinde var olan kaynaklar içerisinde insanlar ve ekolojik dengenin devam edebilmesi için en önemli kaynakların başında gelir. Ormanların en önemli özellikleri ekolojik dengenin devam etmesi sağlaması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilmesi ve ekonomik değeridir. Ormanların tahribatı, çağımızın önemli çevre sorunlarından birisidir.

Ormanların tahribatının en önemli nedenleri;

  • Tarım arazisi kazanmak,
  • Yerleşim yeri açmak,
  • Yangınlarla tahrip edilmesi,
  • Ham madde elde etmek için kesilen ormanlar hızlı bir tükenme sürecine girmiştir

Orman alanlarının tahrip edilmesi ile birlikte ortaya çıkan ve ortaya çıkması muhtemel başlıca sorunlar şu şekilde sıralanabilir.

  • Biyolojik çeşitliliğin risk altına girmesi,
  • Birçok hayvan türünün yok olması,
  • Erozyonun şiddetlenmesi ile tarım topraklarının verimsizleşmesi,
  • Tarımsal ve hayvansal üretimin azalması,
  • Fotosentezin azalması ile birlikte hava kirliliğinin artması,
  • Yer altı su seviyesinin düşmesi,
  • Yağışların azalması ve yağış düzenin bozulması,
  • Sellerin ve heyelanların artması,
  • Çölleşme riskinin yükselmesi şeklinde sıralanabilir.

f. Bitki ve Hayvan Türlerinin Yok Olması Dünya üzerinde görülen bitki hayvan topluluklarının dağılışları üzerinde doğal koşullar öncelikli öneme sahiptir. Zaman içerisinde doğal koşulların değişmesine bağlı olarak jeolojik zamanlarda birçok bitki ve hayvan türü yok olmuştur ancak geçmişte bu türlerin yok oluşları daha çok doğal nedenler ile ve çok uzun zaman içerisinde gerçekleşirken günümüzde bu süreç oldukça kısadır.

g. Su Kirliliği Tatlı su kaynakları içme suyu ve tarımsal sulama suyu olarak insanın yaşamında oldukça önemli bir kaynaktır. Tuzlu kaynaklarını oluşturan okyanuslar, denizler ve göller ise atmosfere su buharı sağlama, ısı dengesinin kurulması iklimi düzenleyici özelliği nedeni ile insan yaşamı için önemlidir.

h. Toprak ve Besin Kirliliği Oluşumu bince yıl süren ve tam oluşmuş ideal bir toprak tabakası içerisinde barındırdığı mineralleri, mikroorganizmalar, hava ve su ile dengeli bir yapıdadır.

ı. Hava Kirlenmesi Atmosfer tek bir gazdan oluşmaz % 78 azot, % 21 oksijen ve yaklaşık % 1 civarında diğer gazlardan meydana gelen bir karışımdır. Karbondioksit gibi miktarı yere ve zamana göre değişen gazların oranlarında meydana gelen değişimlere hava kirlenmesi adı verilir. Miktarı yere ve zamana göre değişen gazların oranında meydana gelen değişimler ciddi çevre ve sağlık sorunlarını da oluşturmaktadır.

j. Elektromanyetik Kirlilik Günümüzde gelişen teknolojiye bağlı olarak ortaya çıkan en önemli çevre sorunlarından biriside elektromanyetik kirlenmedir. Bu tip kirlenmenin en temel kaynakları cep telefonları, baz istasyonları, radyo dalgaları, elektrik akımları, elektrik ileten kablolar, yüksek gerilim hatları, mikro dalga fırınlar ve çeşitli ev aletleridir. Bu tip kirlilik özellikle teknolojinin çok geliştiği büyük kentlerde daha yaygın olarak ortaya çıkmaktadır.

k. Gürültü (Ses) Kirliliği Günümüzde gelişen, büyüyen ve kalabalıklaşan kentlerde insanların karşılaştıkları önemli çevre sorunlarından biriside ses veya gürültü kirliliğidir. Ses veya gürültü kirliliğinin ortaya çıkmasını sağlayan en temel faktörler ise sanayi tesislerini varlığı, trafikteki araç sayısının artması, bilinçsiz araç kullanımı, iş makineleri ve inşaat işleri olarak sayılabilir.

l. Madde Döngüleri ve Bu Döngülere İnsan Müdahaleleri Ekosistem temelde canlı unsurlar ve cansız unsurlar olarak iki temel kısma ayrılır. Ekosistemin işleyişi sadece canlı unsurların kendi aralarındaki ilişkiler ve enerji akışından meydana gelmez. Ekosistemin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için inorganik hâldeki maddelerinde organik hâle gelerek ekosisteme katılması ile mümkün olabilir. İnorganik hâldeki maddelerin kullanıldıktan sonra tekrar aynı hâle dönmesi için gerçekleşen sürece madde döngüleri adı verilir.

0
1
0
0
0
1
1
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.