Müslümanların bilim alanında yaptığı öncü ve özgün çalışmalar

Müslümanların bilim alanında yaptığı öncü ve özgün çalışmalar
Müslümanların bilim alanında yaptığı öncü ve özgün çalışmalar nelerdir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Kur’an’ı Kerim’in indirildiği ilk dönemlerde, Müslümanlar Kur’an’ı anlamaya yoğunlaştıkları için bilim alanına çok fazla yönelememişler, çünkü buna pek zamanları yetmemiştir. Ama ne zaman ki İslam batı dünyasına da yayılmaya başlamış, Müslümanlar da bilim alanında ve sosyal alanında özgün çalışmalar yaparak kendilerinden söz ettirmeye başlamışlar.

Müslümanların bilim alanında yaptığı özgün çalışmalar şunlardır;

  • Coğrafya
  • Dil
  • Tarih
  • Felsefe
  • Astronomi
  • Fizik ve kimya
  • Matematik
  • Tıp

Coğrafya

Müslümanlar, coğrafi keşif ilmine çok önceki dönemlerden itibaren başlamışlardır. Nitekim batı dünyasında da keşifleri ile yıllarda örnek bir şahsiyet haline gelen Belhî’nin (ö.934) yaptığı çalışmalar uzun dönem batılı araştırmacılar tarafından takip edilmiştir.

Behlî’nin haricinde de coğrafya ilmi alanında çalışan çok sayıda Müslüman şahsiyet bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır;

Piri Reis (ö.1554) ve Seydi Ali Reis (ö.1565): Haritalarla yaşadıkları dönem ve sonrasında sık takip edilen şahsiyetler olmuşlardır.

Piri Reis (ö. 1554): Çizdiği haritalarla dönemine damga vurmuştur. Kitâb-ı Bahriyye’si denizcilere bir rehber olmak üzere yazılmıştır.

Uluğ Bey (ö.1449) ve Kâtip Çelebi (ö.1657): Coğrafya alanında yaptıkları çalışmaları ile uzun dönem kendilerinden söz ettirmeyi başaran önemli iki isimdir.

el-Avfî: 1232 tarihinde yazdığı eser, pusulanın bulunmasına katkıda bulunmuştur.

Evliya Çelebi (ö.1684): Osmanlı topraklarını 40 yıl boyunca gezen Evliya Çelebi “Seyahatname” adlı eseri ile coğrafi keşifler alanında günümüzde de takip edilen isimlerin başında gelmektedir.

İbn Batuta (ö.1368): Osmanlı topraklarını keşfi alanında bilinen öncü şahsiyetlerden biridir.

Dil

İslam dünyasında “edebiyatın merkezleri” olarak kabul edilen Mekke, Medine, Basra, Kûfe ve Şam, dil alanında yetiştirdiği ünlü Müslümanlarla kendinden tarih boyunca söz ettirmiştir. Özellikle Şam ve Kûfe, bu alanda önemli şahsiyetlerin yetişmesine beşiklik etmiş bir şehirdir. Mevlana ve Fuzuli gibi ünlü Müslümanlar, dil alanında sundukları geniş çalışmaları ile günümüzde de en çok bahsi geçen önemli şahsiyetlerdir.

Tarih

Kur’an’ı Kerim’de Müslümanlara geçmiş kavimlerin halini gezip görmeleri emri verildikten sonra Müslüman şahsiyetler tarih alanında da önemli çalışmalar yaparak tarihe adlarını altın harflerle kazımayı başarmışlardır. “De ki: “Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın.” Onların çoğu Allah’a ortak koşan kimselerdi.” (Rûm 42) ayeti, Müslümanların bilim alanında yaptığı özgün çalışmalar konusunda ışık kaynağı olmuştur. Nitekim tarih alanında uzun dönemler boyunca kendinden söz ettiren İbn İshak (ö. 768), Vakıdî (ö. 823), İbn Hişam (ö.833), İbn Sa’d (ö.845), Belâzurî (ö.892), Taberi (ö.922), İbn Haldun (ö.1406) ve Ahmet Cevdet Paşa’dır (ö.1895) gibi isimlerin bıraktıkları eserler, günümüzde de yer almaktadır. İbn Haldun’un “Mukaddime” adlı eseri, tarihi bilmek ve anlamak adına önemli bir kaynaktır.

Felsefe

İslam felsefesi, diğer felsefelerden daha farklı olarak gelişmiştir. Müslümanların bilim alanında yaptığı özgün çalışmalar arasında yer alan felsefe ilmi, Kindî (ö.873), Ebu Bekir Râzî (ö.925), Farabi (ö.950), İbn Sina (ö.1037), Gazali (ö.1111) ve İbn Rüşd (ö.1198) gibi Müslüman filozofların yaptıkları çalışmalar ile farklı bir anlam kazanmıştır. Diğer felsefe türlerinden en büyük farkı ise her şeyden önce düşünce dünyasına kelamcıları, tasavvufçuları ve hukukçuları katması olarak değerlendirilebilir.

Astronomi

Kur’an’ı Kerim’i ahiret hayatı haricinde, bilim alanında da örnek gören Müslüman şahsiyetler, bilim alanında önemli özgün çalışmalara imza atmışlardır. Nitekim ayetlerde “gökyüzü” ve “yıldızlar” terimlerinin kullanılması astronomi alanında önemli adımların atılmasına etki etmiştir.

Astronomiyi geliştiren İslam bilginlerinden başlıcaları şunlardır:
Hârizmi (Muhammed b. Mûsâ) (ö. 847): Matematikçi, astronom ve coğrafyacıdır. Hârizmi’nin Zic el-Sindhind (“Siddhanta’nın astronomik tabloları”) adlı eseri, takvimsel ve astronomik hesaplamalara dayanan, içerisinde bir sinus değeri tablosu ile birlikte 116 adet takvimsel, astronomik ve astrolojik veriyi barındıran, yaklaşık 37 bölümden oluşan bir çalışmadır.
Birûnî (ö. 1061): Yetmiş adet astronomi ve yirmi adet de matematik kitabı bulunmaktadır. Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Astronomi, matematik, doğa bilimleri ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır. İlk eseri, Asarü’l-Bâkiye’dir. Astronomi üzerine yazdığı Kanûn-i Mesûdî adlı eserini Gazneli Mahmud’un oğlu Sultan Mesud’a ithaf etmiştir.

Uluğ Bey (1393-1449): Timur İmparatorluğu’nun 4. hükümdarı. Matematikçi ve astronomdur. Uluğ Bey, Semerkant’ta bir medrese ve bir de rasathane yaptırmıştır. Kendisi için de bu rasathanede bir oda yaptırarak tüm duvar ve tavanları gök cisimlerinin manzaralarıyla ve resimleriyle süsletmiştir. Gözlemevinin tüm işleri o zaman genç olan Ali Kuşçu’ya kalmıştır. Bu gözlem üzerine Uluğ Bey, ünlü “Zîc”ini düzenlemiş ve bitirmiştir. Zîc Kürkani veya Zîc Cedit Sultani adı verilen bu eser, birkaç yüzyıl Doğu’da ve Batı’da faydalanılacak bir eser olmuştur.

Ali Kuşçu (1403-1474): Timurlular Devri’nde Semerkant’ta yetişmiş, daha sonra Osmanlı ülkesinde büyük bir şöhret kazanmış olan Türk astronom ve matematikçisidir. Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini vardır. Uluğ Bey’in yardımcısı ve rasathanesine müdürüdür.

Fizik-Kimya

Fizik ve kimya alanında önemli çalışmalara imza atan Müslüman şahsiyetler, önemli buluşları ile günümüze de yansıtmaktadır. Bu alanda en çok bilinen isimlerin başında Nitrik asit, hidrojen klorür ve sülfürik asidin rafine ve kristalize yöntemlerini icat eden Cabir b. Hayyan’dır. Yine bu Müslüman şahsiyet dışında fizik ve kimya alanında önemli buluşlara imza atan bazı şahsiyetler ise şunlardır; İbnu’l Heysem (ö.1039), Cizreli bilim adamı El-Cezerî (ö.1206), Aziz Sancar (d.1946).

Müslüman kimyacılardan bazıları şunlardır:

Câbir b. Hayyân (ö. 776): İslam kimyacılarının en ünlüsü, tabiat filozofu ve çok yönlü âlimdir. Latin dünyasında “Geber” adıyla tanınmıştır. Deneysel metoda önem veren bir âlimdir. Çok sayıda eseri vardır. Bunlardan biri de Kitâbü’l-Havâs adlı bir risalesidir. O bu risalesinde maden, bitki ve hayvanların özelliklerini (havas), aralarındaki benzerlik ve farklılıkları ve bunların pratik ve tıbbî bakımdan taşıdıkları önemi araştırmıştır.

Ebû Bekir er-Râzî (ö. 925 ): Modern kimyanın gerçek öncüsüdür. Kimyayı teoriden pratiğe geçirdiği için bu ilmin kurucularından kabul edilmektedir. Gliserin, soda, sirke asidi, alkol, kükürt asit, nitrik asit gibi kimyasal maddeleri keşfeden önemli bir Müslüman kimyacıdır. Araştırmalarının sonuçlarını yazdığı Kitâbü’l-Esrâr ve sırrü’l-esrâr isimli eserinde kimyasal maddelerin taksimini yapmış ve laboratuvarında kullandığı yirmi kadar aleti çizimlerle tanıtmıştır.

İlk İslam filozofu Kindî’de el-kimyaya dair ilginç eserler kaleme almıştır. Bunlardan biri bitki ve çiçeklerden esans elde etmekle ilgilidir.

Aziz Sancar (d.1946, Savur-Mardin): Türk akademisyen, biyokimyager, moleküler biyologdur. DNA onarımının pek çok parçasının tanımlanmasında kullanılan biyokimyasal yaklaşımlara yaptığı öncülükle tanınmıştır. Mehmet Özdoğan ile birlikte ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilen ilk Amerikalı Türk olarak tanınır. Hücreleri hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanmıştır

Matematik

Müslümanların bilim alanında yaptığı özgün çalışmalar arasında matematik ilmi de yer almaktadır. Bu alanda yaptığı başarılı çalışmalarıyla kendinden söz ettiren Harizmî (ö.847), bugün de kullanılan logaritmayı geliştirmiş ve sıfırlı ondalık sayıyı bulan Müslümandır. Ayrıca ilk defa 873 yılında ilk defa “0”ı kullananlar da Müslümanlardır. Bazı kaynaklarda yer alan bilgilere göre İngilizcede kullanılan “zero” yani (0) Arapça kökenli bir kelimedir.

Matematik ilmine önemli katkıda bulunan bazı önemli Müslüman şahsiyetler şunlardır; Harizmî (ö.847), İbnu’l-Heysem (ö. 1040), Hâzinî (ö. 1155), Nasîruddin Tûsi (ö.1274), Ali Kuşçu (ö.1474).

Tıp

Tıp dünyasında önemli buluşlara imza atan Müslüman şahsiyetlerin buluşları, günümüzde de fazlasıyla kullanılmaktadır. İbnu’n-Nefis (ö.1288) tarafından keşfedilen kan dolaşımı, İbn Sîna’nın narkozu buluşu, Zekeriya er-Râzî’nin (ö.925) çiçek ve kızamık hastalıkları üzerinde yaptığı araştırmalar gibi önemli tıbbi çalışmalar ve buluşlar, Müslüman şahsiyetler tarafından ilk defa keşfedilen önemli çalışmalardır. Tıp bilimine katkıda bulunan önemli bazı diğer şahsiyetler şunlardır; Akşemseddin (ö.1459), İbn Sîna (ö.1037).

Müslüman dünyasının en meşhur tıp âlimlerinden bazıları şunlardır:

Ebû Bekir er-Razi (ö. 925): İslam dünyasının evrensel çaptaki ilk büyük doktoru, Ebû Bekir er-Razi’dir. En büyük eseri yirmi cildi bulan “Havi”dir. Tıpla ilgili elliye yakın eser kaleme almıştır. Musikiyi hasta tedavisinde ilk kullanan, çiçek hastalığıyla kızamığı ayırt eden ilk kişidir. Tıp tarihi, tıp dili ve klinik buluşları içeren Havi adlı eseri ise sık sık Latinceye tercüme edilmiştir.
İbn Sîna (ö.1037): Hem doktor hem de filozof olarak ün kazanmıştır. Batı’da “Avicenna” olarak bilinir.
İbn Rüşd (ö.1198): Doktor, filozof ve hâkimdir. Tıp bilgisini yedi dala ayırmıştır. Fiziki egzersizlerin sağlığın korunmasındaki rolünü ilk keşfeden ve değerlendiren kişidir.
Akşemseddin (ö.1459): Asıl adı Mehmed Şemseddin’dir. Çok yönlü bir âlimdir. Fatih Sultan Mehmet’in hocasıdır. Bilim ve tasavvufta olduğu gibi, tıp ve eczacılık alanında da büyük bir üne sahiptir. Sadece beden hastalıklarının değil, aynı zamanda ruh hastalıklarının da hekimidir. Batı’da iki asır sonra keşfedilecek “mikrob”u, Maddetü’l-Hayat adlı eserinde dile getirmiştir.

65
693
24
106
54
34
211
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.