Risalet öncesi Arap Yarımadası’na genel bakış

Risalet öncesi Arap Yarımadası’na genel bakış
Risalet öncesi Arap Yarımadası’na genel bakış, dinî hayat, siyasi hayat, sosyal ve ekonomik hayat, kültürel hayat nasıldı konusunda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Arap Yarımadası birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu yönüyle din, kültür ve gelenek açısından apayrı bir konuma sahiptir. İslam’ın doğduğu bu coğrafyanın siyasi, sosyal ve ekonomik yapısını, dinî ve kültürel zenginliklerini bilmek, Peygamber Efendimizi daha iyi tanımak ve İslam’a davet sürecini anlamak açısından önemlidir.

Dinî Hayat

Putperestliğin yaygın olduğu Arap Yarımadası’nda Yahudilik, Hıristiyanlık, Mecûsîlik, Sâbiîlik ve Haniflik gibi değişik inanç şekilleri de vardı.

Yahudilik Arap Yarımadasına Bâbil Kralı’nın zulmünden kaçan Yahudiler vasıtasıyla girmiştir. Filistin’den göç eden Yahudiler, yoğun olarak kuzeyde Yesrib ve Hayber çevresine yerleşerek zamanla kabileler oluşturmuşlardır. Yahudiliğe göre İsrailoğulları seçkin insanlar, diğer milletler onlara kıyasla sıradan insanlardır.

İran’da yaygın olan Mecûsîlik, Sâsânî İmparatorluğu’nun resmî dini olup daha çok yönetici sınıf ve zenginler arasında yayılmıştır. Arap Yarımadası’nda bulunan Mecûsîlerin büyük çoğunluğu ise Bahreyn, Yemen ve Umman’da oturan İranlılardan ibarettir. Özellikle Yemen’de Ay, Güneş ve yıldızlara tapan bazı kabileler arasında da görülen Sâbiîlik inancı Bâbil ve İran dinlerinin karışımından ibaretti. İbadetleri ise semavi cisimlere tapma şeklindeydi.

Araplar arasında yaygın olan inanç putperestlikti. Ahiret inancını inkâr eden putperest Araplar, genelde Allah’ı(c.c.) yaratıcı olarak kabul etmekle birlikte putları aracı sayarlardı. İhtiyaç ve sıkıntı hâlinde putların Allah(c.c.) ile kendileri arasında bağ kurduğuna inanırlardı. Önemli kararlarını putlarına danışarak almayı dinî bir vecibe olarak görür, sadece şefaatini umarak değil onların öfkesinden korunmak için de tazimde bulunurlardı.

Siyasi Hayat

Kuzey Arap Yarımadası’nda kurulan en eski devlet ise MÖ dördüncü yüzyıl ile MS 106 yılları arasında Filistin’in güneyinde hüküm süren Nabâtîlerdir. Roma İmparatorluğu ile çöl arasında tampon görevi üstlenen devletin başkenti, sert kayalara oyulmuş Petra şehridir. MÖ birinci yüzyıldan itibaren mevcut olduğu bilinen Tedmür Krallığı ise Nabâtîlerden sonra bölgede hüküm sürmüştür. Tedmürlüler, İslam fetihlerine kadar üç yüz yıldan fazla Roma hâkimiyetinde kalmışlardır.

Yemen’de bulunan Me’rib Seddi’nin yıkılmasıyla Kahtân Arapları daha sonra kuzeye göç ettiler. Kahtânîlerden bir kısmı Suriye’ye yerleşerek Gassânî Devleti’ni kurdular. Merkezleri Busra şehri olan Gassânîler, 200-636 yılları arasında hüküm sürdüler. Romalıların tesiri ile Hıristiyanlığı kabul edip Bizans kültürünün etkisi altına girdiler.

Sosyal ve Ekonomik Hayat

Arapların bedevi ve hadari olmak üzere iki farklı yaşam tarzı vardı. Kısıtlı tabiat koşulları altında yaşayan bedeviler; şiddete yatkın, kaba, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı ve değişime kapalıydılar. Çöl şartlarında yokluk, yoksulluk içinde büyük bir hayat mücadelesi verirlerdi. Hayat şartları onları iyi bir savaşçı yapmıştı. Kabile bağları çok güçlüydü. Yaşam koşulları birlikte hareket etmeyi gerekli kıldığından kabileden birine yapılan bir kötülük, tüm kabileye yapılmış kabul edilirdi. Mekke, Medine ve Taif gibi şehirlerde yaşayan hadariler, bedevilere göre daha fazla imkâna sahiplerdi. Hadariler arasında da kabile dayanışması, asabiyet ve himaye geleneği canlıydı.

Kültürel Hayat

Cahiliye Dönemi’nde yazı gelişmediği gibi okuma yazma bilenler yok denecek kadar azdı. Büyük ölçüde söze dayanan Arap kültürü yeni nesillere şiir ve hitabet yoluyla sözlü olarak aktarılırdı. İnsanlar duygularını, düşüncelerini; kinlerini, nefretlerini; acılarını ve kederlerini şiirle ifade ettikleri gibi olayları, zafer ve yenilgilerini de şiirle anlatırlardı. Şiirler panayırlar ve kervanlar yoluyla bütün Arap Yarımadası’na yayılırdı.

1615
426
825
168
138
205
361
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.