Türkiye’nin platoları
Türkiye’de yer şekillerinin önemli bir kısmını platolar oluşturur. Çatalca ve Kocaeli platolarının yüksekliği 200-300 metredir. Teke va Taşeli platoları, ülkemizin güneyindeki başlıca plato alanlarıdır. Güneydoğu’da yer alan Şanlıurfa ve Gaziantep platolarının yüksekliği 600 ile 800 metre arasında değişir. Platolarımızın yüksekliği genel olarak batıdan doğuya gidildikçe artmaktadır. İç Batı Anadolu’da yer alan Bayat (Yazılıkaya) Platosu’nun yüksekliği 800- 1000 metre civarındadır. İç Anadolu’da yer alan Obruk, Cihanbeyli, Haymana ve Bozok platolarının yüksekliği 1000 - 1200 metredir. Ülkemizin en yüksek platoları Erzurum-Kars platolarıdır. Bu platoların yüksekliği yer yer 2000 metreyi bulmaktadır.
Platoların bir kısmı, lav düzlüklerinin akarsular tarafından aşındırılmasıyla oluşmuştur. Doğu Anadolu’daki platolar, bu türdendir. Akdeniz’deki platolar, karstik düzlüklerin aşınmasıyla oluşmuştur. İç Anadolu’daki platolar ise aşınarak deniz seviyesine yaklaşmış düzlüklerin yükselmesi ve bu yüksek düzlüklerin akarsular tarafından yarılmasıyla meydana gelmiştir.
Oluşumlarına göre Türkiye’nin platoları
1- Aşınım Platoları
Eski aşınma yüzeylerinin akarsular tarafından parçalanıp yarılmasıyla oluşmuşlardır. Örneğin; Çatalca-Kocaeli platosu ve Karadeniz Bölgesinde yer alan Perşembe Platosu gibi.
2- Tabaka düzlüğü (Yatay Duruşlu) platoları
Kalın ve sert yapıdaki yatay tabakaların akarsular tarafından parçalanıp yarılmasıyla oluşmuşlardır. Genellikle küçükbaş hayvancılık ve tahıl tarımı yapılan alanlardır. İç Anadolu Bölgesinde yer alan Haymana Platosu, Cihanbeyli Platosu, Obruk Platosu, Bozok Platosu, Uzunyayla Platosu ; Ege Bölgesinde yer alan Yazılıkaya Platosu ; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Gaziantep Platosu ve Şanlıurfa Platosu tabaka düzlüğü platolarına örnektir.
3- Lav platoları (Volkanik)
Magmanın yeryüzüne çıkıp soğumasıyla oluşan düzlüklerin akarsular tarafından parçalanmasıyla oluşan platolardır.
Ülkemizdeki en yüksek platolar volkanik platolardır.
Toprakları verimlidir. Ancak yükseklik ve iklim şartları elverişsiz olduğu için tarım pek yapılamaz.
Çayır ve iğne yapraklı ormanlar bu platolarda yer alır.
Yağış rejimi ve yükseltisi nedeniyle yazları sıcak ve kurak geçmez.
Örneğin; Erzurum – Kars ve Ardahan platoları ile Niğde Nevşehir Platosu gibi.
4- Karstik platolar
Kireç taşlarıyla kaplı arazilerde, çözünmeyle düzleşen yüzeylerin akarsular tarafından parçalanmasıyla oluşur.
Akdeniz Bölgesindeki Taşeli Platosu ve Antalya’nın batısındaki Teke Platosu karstik platolara örnek teşkil eder. Bu platoların geçirimli arazi yapısı ve taban suyunun düşük olması toprağın verimsizliğine, dolaylı olarak da nüfusun seyrek olmasına sebebiyet vermiştir.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.