Türklerin tarih boyunca kullandıkları takvimler
Türkler tarih boyunca çeşitli takvimler kullandılar. Bu takvimler sırasıyla; On İki Hayvanlı Türk Takvimi, hicri takvim, Celâli takvim, Rûmî takvim ve miladi takvimdir.
a. On İki Hayvanlı Türk Takvimi
Güneş yılına göre düzenlenmiş olan On İki Hayvanlı Türk Takvimi’nde bir güneş yılı 365 gün 5 saat olarak hesaplandı. Türklerden başka Çinliler ve Tibetliler tarafından da kullanılan bu takvimde on iki yıl bir devre olarak kabul edilir. Devre tamamlandıktan sonra on iki yıllık yeni bir devre başlar. On İki Hayvanlı Türk Takvimi’nde aylar sayılarla, yıllar ise hayvan isimleriyle gösterildi. Bu hayvanlar sırasıyla; sıçgan (sıçan), ud (öküz), pars, tavışgan (tavşan), nek (timsah), yılan, yund (at), koy (koyun), biçin (maymun), tagaku (tavuk), it (köpek) ve tonguzdur (domuz).
b. Hicri Takvim
Hz. Ömer Dönemi’nde oluşturulan hicri takvimin başlangıç noktası, Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret (göç) ettiği miladi 622 yılıdır. Ay yılına göre düzenlenen hicri takvimde bir yıl 354 gün olup on iki aya bölünür. Aylar sırasıyla 29 ve 30 gün sürer.
c. Celâli Takvim
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah (1072-1092) tarafından hazırlatılan ve güneş yılını esas alan Celâli takvimde yılbaşı 21 Mart’tır. Melikşah’ın unvanı Celaleddin olduğu için Celâli takvim adı verilen bu takvimin başlangıç tarihi 15 Mart 1079’dur. Celâli takvim Selçukluların yanı sıra Hindistan’da bir Türk devleti kurmuş olan Babürler tarafından da kullanılmıştır.
ç. Rûmî Takvim
Osmanlı Devleti, hicri takvimde yılbaşının her yıl aynı zamana rastlamaması nedeniyle vergilerin toplanmasında sorunlar yaşıyordu. Bu nedenle devlet 1678’de yalnızca maliye alanında kullanılmak üzere Rûmî takvimi yürürlüğe koydu. 1839’da da tüm resmî ve mali işlerinde Rûmî takvimi kullanmaya başladı. Rûmî takvimin başlangıç noktası, hicri takvimdeki gibi 622 yılıdır. Güneş yılına göre düzenlenen Rûmî takvimde bir yıl 365 gün 6 saattir. 1 Mart günü ise yılbaşı olarak kabul edilmiştir.
d. Miladi Takvim
Miladi takvim Miladi takvim günümüzde en yaygın olarak kullanılan takvim sistemidir. Miladi takvimde Hz. İsa’nın doğumu başlangıç noktası (milat) olarak kabul edilir. Güneş yılı esasına göre düzenlenen miladi takvimde bir yıl 365 gün 6 saattir. Her yıl artan 6 saatlik süreler dört yılda bir toplanır ve elde edilen 24 saat bir gün olarak dördüncü yılın şubat ayına eklenir. Bu nedenle aslında 28 günden oluşan şubat ayı her dört yılda bir 29 gün sürer ve o yıla artık yıl adı verilir.
Ülkemizde cumhuriyetin ilanından sonra dış ilişkilerde uyumu sağlamak amacıyla çeşitli alanlarda yenilikler yapılmıştır. Bunlardan biri de 26 Aralık 1925 tarihli kanunla miladi takvime geçilmesidir. Kanun gereği 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de miladi takvim kullanılmaya başlanmıştır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.