Yûnus suresi, 2. ayet peygamberlerin karşılaştıkları tepkiler konusunda sizlere neler düşündürmektedir

Yûnus suresi, 2. ayet peygamberlerin karşılaştıkları tepkiler konusunda sizlere neler düşündürmektedir
Yûnus suresi, 2. ayet peygamberlerin karşılaştıkları tepkiler konusunda sizlere neler düşündürmektedir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

“İçlerinden bir kişiye: İnsanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında onlar için yüksek bir doğruluk makamı olduğunu müjdele, diye vahyetmemiz insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kâfirler: Bu, elbette apaçık bir sihirbazdır dediler?” Yûnus suresi, 2. ayet.

Soru: Yûnus suresi, 2. ayet. Yukarıdaki ayet, peygamberlerin karşılaştıkları tepkiler konusunda sizlere neler düşündürmektedir?

Yukarıdaki ayet, peygamberlerin karşılaştıkları tepkiler konusunda çok aşağılandıkları ve çileler çektiklerini göstermektedir. Bu kötülüklere rağmen vazgeçmeden mücadele ettikleri için onlara hayranım. Bu kadar zorluk çekilmesine rağmen cesurca hakkı savunmuşlar ve hiçbir Peygamber işkence ve ölümlere rağmen davalarından vazgeçmemiştir.

Dinin temelini Allah-kul ilişkisi oluşturur, bu ilişki önce inanmak, sonra da Allah’a ibadet ve itaat etmek suretiyle kurulur; dünyada dine uygun yaşamanın, Allah katında biriken ve korunan meyveleri de âhirette devşirilir. Âyet dinin bu temel ilkesini zikrederek “Allah’ın, insanlar içinden seçtiği bir kimseye, vahiy yoluyla, bu ilkeleri içeren bir din göndermesinde, bu dini, peygamberi aracılığıyla kullarına öğretmesinde niçin şaşılacak bir taraf bulunduğunu” soruyor, daha doğrusu buna şaşılmasını yadırgıyor. Vahiy tecrübesinden habersiz olan Arap müşriklerinin, kendisine vahiy gelene kadar aklına ve ahlâkına güvendikleri bir zatı büyücülükle suçlamalarını da şaşkınlıklarının bir örneği olarak gösteriyor.

Allah katındaki değerli yer”den maksat, itaatkâr kulların dünyadaki amellerine uygun derecedir, Allah’a mânevî yakınlıktır, çeşitli ödüllerdir. Bir başka âyette bu ödül “doğruluğun hâkim olduğu bir ortamda, hoşnut olunacak güzel bir yerde, dost meclisinde, boş sözler konuşulmayan, günah işlenmeyen, hak ve hakikat meclisinde” bulunma mânasında olmak üzere “mak‘ad-i sıdk” şeklinde ifade edilmiştir (Kamer 54/55).

Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 81

1
0
1
0
1
1
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.