10. Sınıf Biryay Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 88-89-90 Cevapları

10. Sınıf Biryay Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 88-89-90 Cevapları
10. Sınıf Biryay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 88, 89, 90 Metni Anlama ve Çözümleme Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Kutadgu Bilig’den okuduğunuz metinde özdeyiş niteliğinde olan cümleler bulunuz.

Boş söz bilgisizin ağzından çıkar; bilgisiz adama âlim hayvan der.
Boş ve densiz konuşan — ayak takımıdır; onun başını yiyen de bu boş sözlerdir.
Söz boş yere söylenirse, çok zarar getirir; söz yerinde söylenirse, faydalı olur.
Bilgili insanlar vücûtlarını yıpratırlar; bilgi ile avunurlar ve ruhlarını beslerler.
Sözün yeri sırdır; söz ondur, fakat biri söylenmelidir
Biri söylenebilir, dokuzunun söylenmesi yasaktır; yasak sözler aslında esâsında hep fenadır.
Çok dinle, fakat az konuş; sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.

2.

Yava sözlese söz neçe yas kılur
Eger sözleyü bilse agsı bolur

Bu beytin kafiye ve redifini bulunuz.

Kafiye: “ur” kafiye.
Redif: “l” redif.

3. “Atabetü’l Hakayık”a göre bilgili insanın özellikleri nelerdir? Açıklayınız.

Cevap: Bilgili insan Tanrıyı bilir, bilgili insanın edeplidir, sözü nasihat ve öğüt olarak bilinir.

4. Atabetü’l Hakayık’tan alınan metinde Edip Ahmet Yükneki’nin bilgiye verdiği değeri ifade eden mısraları belirleyiniz.

Bilgilig sözü pend nasihat edeb
Biligligni ögdi Acem hem Arab
Tavarsızka bilgi tükenmez tavar
Nesepsizke bilgi yirilmez neseb

Türkçesi ise:

Bilgilinin sözü öğüt, nasihat ve edebdir.
Bilgiliyi Acem de Arab da övdü.
Bilgi, malı olmayan için tükenmez bir hazinedir.
Bilgi, nesepsiz için yerilmez bir neseptir.

5. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki beytin kafiyesini bulunuz.

Biri sözlegü ol tokuzu tıdıg
Tıdıg söz tüpi barça yıdıg

Kafiye: “ıg” çift ses benzerliğine dayalı tam kiafyedir.

6. Ahmet Yesevi’nin şiirlerinin içeriğinden yola çıkarak şiirlerine neden hikmet adını verdiğini belirleyiniz.

Cevap: Ahmet Yesevi, islamiyetin esaslarını, şeriatın hükümlerini, İslam’ı yeni kabul etmiş veya henüz kabul etmemiş Türklere öğretmek, tasavvufun inceliklerini ve tarikatın kurallarını telkin etmek için kaleme almış ve eserine “Hikmet” adını vermiştir. Ahmet Yesevi, yazdığı dörtlüklerde tasavvuf anlayışını öne çıkarmış, eserini bu mutasavvıf kimliğine uygun olarak yazmıştır. Tasavvufi içeriğinden dolayı da her dörtlüğe hikmet denmiştir. Hikmet, tasavvufi bir terimdir.

7. Ahmet Yesevi’nin, her dörtlüğün sonunda “yer altına girdim işte” demesinin sebebi ne olabilir? Açıklayınız.

Cevap: Her dörtlüğün sonunda “yer altına girdim işte” demesinin sebebi Ahmet Yesevi’nin Peygamberimize olan sevgisini ve bağlılığını göstermek içindir. Şair belli bir yaştan sonra yer altında niçin yaşadığını anlatmak için bu şiirini yazmıştır. Hatta 63 yaşından sonra yeryüzünde dolaşmayı O’nun sünnetine aykırı görüp, o yaştan sonraki ömrünü yer altında geçirmesi onun Peygamber sevgisinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Dörtlüklerin son dizesinde de belirttiği gibi, Hz. Peygamberimiz (s.a.v) 63 yaşında toprağa girdi. Ben de bu yaştan sonra toprağın altında yaşamalıyım diyerek, kendisine toprak altında bir hücre yaptıran Ahmed Yesevi’nin o günlerde meydana gelen bir olay, şöhretinin bütün Türkistan havalisine yayılmasına vesile olmuştu.

8. Dîvânu Lugati’t-Türk’ün yazılış amacı nedir?

Cevap: Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılmıştır.

9. Dîvânu Lugati’t-Türk’te yer alan dua bölümlerini tespit edip söyleyiniz.

Cevap: İlk paragrafta ve 5. paragrafta eserini sunduğu Ebu’l Kasım’a Abdullah için ettiği yerler dua bölümleridir.

10. Tanık gösterme; bir düşünceyi desteklemek ve inandırıcı kılmak için o düşünce alanında yetkin bilinen kişilerin görüşlerine yer vererek yapılan anlatımdır. Ayrıca metinde düşünceyi geliştirme yöntemlerinden de biridir.

Dîvânu Lugati’t-Türk’ten okuduğunuz metinde tanık gösterilen yerleri tespit edip savunulan düşünceye katkısını değerlendiriniz.

Cevap: Tırnak içinde gösterilen yerler tanık gösterilen yerlerdir. Tanık gösterme düşüncenin daha iyi savunulmasını ve kanıtlanmasını sağlar.

 “Tanrı’nın devlet güneşini Türk burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların mülkleri üzerinde göklerin bütün tepelerini döndürmüş bulunduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne ilbay kıldı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı. Dünya milletlerinin idare yularını onların ellerine verdi. Onları herkese üstün eyledi, kendilerini hak üzere kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı onlardan yana olanı aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları dileklerine eriştirdi; bu kimseleri kötülerin -ayak takımının- şerrinden korudu. Oklarının dokunmasından korunabilmek için aklı olana düşen şey bu adamların tuttuğu yolu tutmak oldu. Derdini dinletebilmek ve Türklerin gönlünü alabilmek için onların dilleriyle konuşmaktan başka yol yoktur. Bir kimse kendi takımından ayrılıp da onlara sığınacak olursa o takımın korkusundan kurtulur, bu adamla birlikte başkaları da sığınabilir.”

“Türk dilini öğreniniz çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır.”

“Türk Dilleri  Kamusu” adını vererek yazdım. Kutsal yalvaç postunda oturan, Hâşim soyundan, Abbasoğlularından imam bulunan ulumuz, efendimiz Ebu’l Kasım Abdullah katına armağan ettim ki imanı olanların beyi ve Tanrı’nın halifesi olan Muhammedü’l Muktedi Bi-emrullah’ın oğludur. Tanrı onun durumunu sürekli yücelikte, ömrünü rahat ve gönçlük içerisinde uzun eyliye…”

ETKİNLİK

2. Karamanoğlu Mehmet Bey: “Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye”
Kaşgarlı Mahmut: “Derdini dinletebilmek ve Türklerin gönlünü alabilmek için onların dilleriyle konuşmaktan başka çare yoktur. Türk dilini öğrenmek vacip (çok gerekli) bir iş olur; yok, bu söz doğru değilse akıl da bunu emreder. ”

Karamanoğlu Mehmet Bey ve Kaşgarlı Mahmut’un Türkçeye bakış açılarını değerlendiriniz.

Cevap: Karamanoğlu Mehmet Bey ve Kaşgarlı Mahmut Türkçeye çok değer vermişlerdir. Her ikisi de her nerede olursa olsun Türk dilinin kullanılmasını ve Türkçeden başka bir dil kullanılmamasını tembihlemişlerdir.

3. Ben bu kitaba hikmet, seci (nesirde yapılan kâfiye), atalar sözü, şiir, nesir gibi peylerle süs- liyerek hece harfleri sırasınca tertip ettim. İrdemen(beğensin) onu yerinde bulsun, arayan sarasında araşan diye her kelimeyi yerli yerine koydum; derinliklerini alana çıkardım; katılıklarını yumuşattım. Yıllarca birçok güçlüklere gögüs gerdim. Bu lügat kitabını baştan sonuna dek sekiz ayrımda topladım.
Dîvânu Lugati’t-Türk

Kaşgarlı Mahmut, sözlüğünü yazarken nasıl bir yöntem izlemiştir? Bunu, günümüz sözlükleriyle karşılaştırınız.

Cevap: Hece harfleri sırasına göre düzenlemiştir. Günümüz sözlüklerinde de kelimeler alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir.

4.

Bilgilig sözü pend nasihat edeb
Biligligni ögdi Acem hem Arab
Tavarsızka bilgi tükenmez tavar
Nesepsizke bilgi yirilmez neseb

Yukarıda Atabetü’l Hakayık’tan, farklı birimlerle yazılmış metin parçaları verilmiştir. Bu durum Geçiş Dönemi eserlerinin hangi özelliğinden kaynaklanmaktadır? Aşağıya yazınız.

Cevap: İslamiyet’in kabulü ile birlikte Türklerin toplumsal yaşamlarında etkili değişimler görülmüştür. Bu değişimler Türk edebiyatını da etkisi altına alarak edebiyatı dil, konu, ölçü ve biçim yönlerinde kendisini hissettirmiştir. Atabetü’l Hakayık’ta ise milli ölçümüz hece vezni kullanılmıştır.

418
196
50
36
27
27
238
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
1 Yorum