10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 181-182-183 Cevapları Meb Yayınları

10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 181-182-183 Cevapları Meb Yayınları
10. Sınıf Meb Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 181, 182, 183 Hazırlık Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Ateşten Gömlek adlı metindeki çatışmaları belirleyiniz.
Cevap: Metinde temel çatışma ülkenin işgal edilmesi ve bu duruma karşı çıkma şeklinde ifade edilebilir. Bunun yanında İhsan ve Peyami’nin gizli gizli Ayşe’yi sevmeleri de bir çatışmadır. Salime Hanım’ın İngiliz himayesini istemesi ile diğerlerinin bağımsızlık düşüncesi arasında da bir çatışma vardır.

2. Metindeki şahısların rol dağılımlarını, olay akışını etkileyen fizikse, psikolojik ve ahlaki özelliklerini, toplumsal statülerini, tip veya karakter özelliği gösterip göstermediklerini belirleyiniz.

– İzmir’in işgalinde Ayşe’nin kocası ve çocuğu öldürülmüştür. İstanbul’a akrabası Peyami’ye gider. Ayşe, Peyami, Cemal ve Binbaşı İhsan vatanseverdir ve yurdun işgalden kurtulmasından başka bir şey düşünmezler. Salime Hanım ise İngiliz himayesine girilmesi taraftarıdır. Metindeki olay Ayşe’nin etrafında gelişmektedir. Ayşe’nin yaptığı konuşma diğerlerini çok etkilemiştir. İngilizler ve Salime Hanım güç ve güçlünün yanında oldukları için psikolojik bir üstünlük içindedirler. Ama Ayşe ve diğerleri ise bu psikolojik üstünlüğe izin vermezler. Ayşe diğer insanlar üzerindeki etkileyiciliği ile ve toplumsal yönü olması sebebiyle tiptir, diğer kahramanlar karakter özelliği gösterir.

3. Metindeki kahramanların ruh hâli ile zaman ve mekân arasındaki ilişkiyi, olayların gelişiminde zaman ve mekânın işlevini değerlendiriniz.

Roman birinci dünya savaşının sona erdiği yıllarda başlar, Kuvayımilliye, düzenli orduya geçiş ve Kurtuluş Savaşı yıllarını kapsamaktadır. Ülke işgal altındadır, Ayşe kocası ve çocuğunu kaybetmiştir. Bundan dolayı İstanbul’a gelmiştir. Bunların üzüntüsü içindedir. İhsan da vatan için savaşan birisidir. Peyami ve Salime Hanım için işgal olayı çok bir şey ifade etmemektedir. Peyami Milli Mücadele’ye aşkından dolayı katılmıştır. İngiliz himayesini isteyen Salime Hanım ve İngilizler güçlü olmanın küstahlığı içindedir. Roman İstanbul ve savaş cephelerinde geçmektedir. Mekânın daha çok savaş cepheleri olması savaşın acısını okuyucuya hissettirmektedir.

4. Metinde realizm akımının özelliklerini belirleyiniz.
Cevap
: Realizm etkisiyle betimlemelere yer verilmiştir. Olağanüstü ve hayalî olaylara yer verilmemiştir.

5. “Halide Edip Adıvar, Ateşten Gömlek romanını yazarken Millî Mücadele’de yaşadıklarından ve tanık olduklarından esinlenmiştir” bilgisinden hareketle Ateşten Gömlek adlı romanla yazarı (yazarın hayatı, edebî kişiliği, sosyal ve siyasi konulardaki görüşleri) arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Cevap
: Halide Edip savaşta bizzat cephede yer almıştır, savaşı tüm boyutları ve korkutuculuğuyla yaşamıştır. Bu durum da olayların anlatımındaki kurgunun gerçekliğini, inandırıcılığını artırır. Yazar savaşın etkisiyle kadın psikolojisini işleyen romanlardan Milli Mücadele’yi anlatan eserlere geçmiştir.

6. Metinde millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi ve tarihî ögeleri belirleyiniz.
Cevap
: İşgalin sona ermesi için verilen mücadele milli değerdir. Vatan sevgisi manevi bir değerdir. Aşk evrensel değerdir. Roman tarihî bir olay olan Milli Mücadele’yi anlatır. Bu tarihî bir ögedir. İngiliz himayesinin istenmesi siyasi bir ögedir.

7. Metinle ilgili beğeni, tespit, eleştiri ve güncellemelerinizi gerekçelendirerek ifade ediniz.
Cevap
: Metinde özellikle Ayşe’nin verdiği karşılık çok etkileyicidir. Roman okuyucuyu bir kurgu içinde yaşatırken aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nı da aşama aşama anlatmaktadır. Okuyucuyu aynı zamanda bilgilendirmektedir. Ancak metnin dilinde bazı aksaklıklar vardır. Örneğin, ““Benim ağzımdan bir şey anlatıldığını istemiyorum.” güzel bir cümle değildir. Burada “anlatıldığını” yerine “anlatılmasını” denmeliydi. Aynı durum “Bana kimsenin acıdığını istemiyorum.” cümlesi içinde geçerlidir.

8. Roman ünitesinde okuduğunuz metinlerdeki kişilerin özelliklerini aşağıdaki tabloya yazınız.

Jean Valjean: Yaşadıklarından dolayı bazı insani özelliklerini kaybetse de bu özellikleri yeniden kazanan iyi birisidir.

Felâtun Bey: Batı özentisi, Batılı olmayı sadece şekilden ibaret gören, mirasyedi birisidir.

Râkım Efendi: Kendi değerlerine bağlı kalarak yenilikleri özümseyen, çalışkan birisidir.

Ahmet Cemil: Hayalleri olan genç bir şairdir. Hayalleri gerçekleşmemiş ve hayal kırıklığı yaşamıştır.

Ayşe: Kocası ve oğlu Yunanlılar tarafında öldürülen, sonraki hayatını vatan yolunda harcayan birisidir.

1. Etkinlik

a. Ateşten Gömlek adlı metinde anlatıcıyı belirleyiniz.
Cevap: Metinde olaylar, romanın kahramanlarından biri olan Peyami’nin ağzından anlatılmaktadır. Bu sebeple birinci kişili anlatım vardır. Ancak diğer kahramanlarla ilgili bölümlerde üçüncü kişili anlatıma da yer verilmiştir.

b. Anlatıcının özelliklerinden yola çıkarak metinde hâkim, kahraman ve gözlemci bakış açılarından hangisinin veya hangilerinin kullanıldığını belirleyiniz.
Cevap
: Olaylar metnin kahramanlarından birinin ağzından anlatıldığı için kahraman bakış açısı kullanılmıştır.

c. Metnin bir bölümünü anlatıcı ve bakış açısını değiştirerek yeniden düzenleyiniz.

– “Ne oluyorsunuz,” dedim. “Milletin bizim gibi gayr-i müsellah kısmı kılıçlılardan daha çok. Harp bitti. Medeni sulhun nimetini bize Mister Cook anlattı. Bunun üstüne çay içmez misiniz?” (kahraman bakış açısı)

– “Ne oluyorsunuz?” diye sordu içinden ona kızarak. “Milletin bizim gibi gayr-i müsellah kısmı kılıçlılardan daha çok. Harp bitti. Medeni sulhun nimetini bize Mister Cook anlattı. Bunun üstüne çay içmez misiniz?” derken aslında içinden ondan ne kadar nefret ettiğini düşünüyordu. (hâkim bakış açısı)

2. Etkinlik

“İngiliz kanıyla Türk kanı bir mi madam?”
“Mikroskop altında İngiliz kanını görmedim. Rengi bizimki kadar kırmızı mı yoksa mavi mi, bilmiyorum. Fakat Türk kanı ateş gibi sıcak ve kırmızıdır.”
“Peki madam, Türk kanını tahkir etmiyorum. Yalnız kendinizi İngilizlere affettirme e muhtaçsınız, demek istiyorum.”

a. Yukarıdaki parçada kullanılan anlatım tekniğini belirleyiniz.
Cevap: Burada diyalog tekniğinden yararlanılmıştır. Diyalogdan gösterme tekniğinde de yararlanılır.

b. Bu parçada kullanılan anlatım tekniğinin parçadaki işlevini değerlendiriniz.
Cevap
: Metinde öyküleyici anlatım kullanılmıştır. Bu anlatım tekniği ile yazar, okuyucuyu anlatılan olayın içinde yaşatmıştır.

3. Etkinlik

a. Ateşten Gömlek adlı metnin kurmaca dünyası ile eserde anlatılan dönemin gerçekliği arasındaki ilişkiyi karşılaştırınız.
Cevap
: Eser Millî Mücadele gibi tarihî bir gerçekliği kendi duygu ve hayal dünyasında kurgulayarak anlatmıştır. Romanda bir gerçeklik olan İzmir’in işgali, Kuvayımilliye, düzenli ordu, Kurtuluş Savaşı’ndaki cepheler, Ayşe, Peyami, İhsan ekseninde kurgulanarak anlatılmıştır.

b. Metindeki olaylar, bilgiler, düşünceler arasındaki tutarlılık ve konu akışındaki uyumu değerlendiriniz.
Cevap
: Metindeki olaylar, bilgiler, düşünceler arasında herhangi bir tutarsızlık veya uyumsuzluk görülmemektedir.

Dil Bilgisi

1. Adım Jean Valjean. Kürek mahkûmuyum. On dokuz senemi zindand geçirdim. Dört gün önce serbest bırakıldım ve Toulon’dan Pontarlier’ye gitmek için dört gündür yürüyorum. Bugün on iki fersah yol kat ettim. Akşam şehre geldiğimde bir hana girdim. Belediye başkanlığına göstermem gereken sarı kimliğim yüzünden beni geri çevirdiler. Başka bir hana gittim. Bana “Defol git!” dediler. Her yolu denedim. Kimse beni kabul etmedi. Cezaevine gittim, kapıcı beni içeri almadı. Bir köpek kulübesine girdim. Köpek beni ısırıp sanki bir insanmış gibi kovdu. Adeta kim olduğumu biliyordu. Açık havada yatmak için tarlalara gittim. Gökyüzünde yıldız yoktu.

a. Bu parçadaki cümlelerin (anlamına, yapısına, yükleminin yerine ve yükleminin türüne göre) çeşitlerini bulunuz.– Adım Jean Valjean. (Olumlu/basit/kurallı/isim cümlesi)

– Kürek mahkûmuyum. (Olumlu/basit/kurallı/isim cümlesi)

– On dokuz senemi zindanda geçirdim. (Olumlu/basit/kurallı/fiil cümlesi)

– Dört gün önce serbest bırakıldım ve Toulon’dan Pontarlier’ye gitmek için dört gündür yürüyorum. (Olumlu/bağlı/kurallı/fiil cümlesi)

– Bugün on iki fersah yol kat ettim. (Olumlu/basit/kurallı/fiil cümlesi)

– Akşam şehre geldiğimde bir hana girdim. (Olumlu/kurallı birleşik/kurallı/fiil cümlesi)

– Belediye başkanlığına göstermem gereken sarı kimliğim yüzünden beni geri çevirdiler. (Olumlu/girişik birleşik/kurallı/fiil cümlesi)

– Başka bir hana gittim. (Olumlu/basit/kurallı/fiil cümlesi)

– Bana “Defol git!” dediler. (Olumlu/iç içe birleşik/kurallı/isim cümlesi)

– Her yolu denedim. (Olumlu/basit/kurallı/fiil cümlesi)

– Kimse beni kabul etmedi. (Olumlu/basit/kurallı/fiil cümlesi)

– Cezaevine gittim, kapıcı beni içeri almadı. (İlk bölüm olumlu, ikinci bölüm olumsuz/sıralı/kurallı/fiil cümlesi)

– Bir köpek kulübesine girdim. (Olumlu/basit/kurallı/fiil cümlesi)

– Köpek beni ısırıp sanki bir insanmış gibi kovdu. (Olumlu/girişik birleşik/kurallı/fiil cümlesi)

– Adeta kim olduğumu biliyordu. (Olumlu/girişik birleşik/kurallı/fiil cümlesi)

– Açık havada yatmak için tarlalara gittim. (Olumlu/girişik birleşik/kurallı/fiil cümlesi)

– Gökyüzünde yıldız yoktu. (Olumsuz/basit/kurallı/isim cümlesi)

b. Bulduğunuz cümle çeşitlerinin metindeki işlevlerini belirleyiniz.
Cevap: Bu cümleler, metindeki diğer cümlelerle bir anlam birliği kurarak metni meydana getirmiştir.

2. Aşağıdaki parçada noktalama işaretlerinin kullanım amaçlarını belirleyiniz.

İşte, işte, görüyor; gözlerinin önünden yağan bu siyahlıklar, denize döküldükçe bir can çekişme halinin ezgisiyle boğulan bu karanlıklar, işte bunlar o hulya hayatının üzerine çekilen bir yas kefeni değil miydi?
O vakit denize baktı: Siyah bir deniz… Karanlığın içinde geminin kenarından esmer bir köpükle kaynaşarak kaçışan o siyahlıkları görüyor; altında korkunç, ürkütücü yokluğun kuruntusunu veren siyahlıktan başka bir şey görmüyordu.

– İşte, işte, : Virgül anlamı kuvvetlendirmek için tekrarlanan sözcüklerin arasına konmuş.

– görüyor; : Noktalı virgül içinde virgül bulunan sıralı cümlelerin arasına konmuş.

– siyahlıklar, …karanlıklar, : Virgüller ara sözün başında ve sonunda kullanılmış.

– değil miydi? : Soru işareti soru cümlesinin sonunda kullanılmış.

– baktı: İki nokta kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konmuş.

– deniz… : Üç nokta tamamlanmamış cümlenin sonuna konmuş.

– görüyor; : İki nokta içinde virgül bulunan sıralı cümlelerin arasına konmuş.

– korkunç, : Virgül eş görevli sözcüklerin arasına konmuş.

– görmüyordu. : Nokta tamamlanmış cümlenin sonuna konmuş.

3. Aşağıdaki parçada büyük harflerin kullanılma nedenlerini belirleyiniz.

Salime Hanım parlak gözleriyle hâlâ hepimizin başının üstünden bakarak, “Monşer Cemal Bey,” dedi, “Burada mühim bir İngiliz muhabiri var. Memleketimiz hakkında malumat topluyor. Biz kendisine artık İttihatçı kalmadığını, herkesin İngiliz dostu olduğunu ve İzmir işgalinin aramızda yaptığı fena tesiri anlatıyoruz. Hatta İzmir’de Yunanlılar tarafından kocası, çocuğu öldürülmüş, kendi yaralanmış kibar bir kadının burada bulunduğunu söyledik. Burada toplanacağız. Ayşe Hanım ona gördüklerini anlatacak.

– Salime: Kişi adları büyük harfle başlar.

– Hanım: Kişi adlarından sonra gelen saygı sözleri büyük harfle başlar.

– Monşer: Saygı sözleri büyük harfle başlar.

– Cemal: Kişi adları büyük harfle başlar

– Bey: Kişi adlarından sonra gelen saygı sözleri büyük harfle başlar.

– Burada: Tırnak içinde verilen alıntı cümleleri büyük harfle başlar.

– İngiliz: Millet adları büyük harfle başlar.

– Memleketimiz: Cümleler büyük harfle başlar.

– Biz: Cümleler büyük harfle başlar.

– İttihatçı: Özel adlardan türetilen sözcükler büyük harfle başlar.

– İzmir: Yer adları büyük harfle başlar.

– Yunanlılar: Millet adları büyük harfle başlar.

– Burada: Cümleler büyük harfle başlar.

– Ayşe: Kişi adları büyük harfle başlar.

– Hanım: Kişi adlarından sonra gelen saygı sözleri büyük harfle başlar.

Etkinlik

Ele aldığımız roman Fyodor Dostoyevski “Suç ve Ceza” adlı romanı:

a. Romanın sonuç bölümünü değiştirerek yazınız:

Romanın orijinal sonunda Raskolnikov, Sonia ile birlikte Sibirya’ya sürgüne gitmeye hazırlanır. Vicdan azabı onu sarmıştır, ancak içsel bir değişim yaşamıştır ve suçunu itiraf eder. Romanın sonunda Raskolnikov’un iç huzura kavuştuğunu görürüz.

Değiştirilmiş Sonuç Bölümü:

Romanın sonunda Raskolnikov, suçunu inkâr etmeye devam eder. Sonia ona destek olmaya çalışsa da, Raskolnikov yaptığı cinayeti bir kez daha savunur. Roman, Raskolnikov’un suçunu itiraf etmeyi reddettiği ve içsel çatışmasının devam ettiği bir sonla sonuçlanır. Bu, orijinal sona göre farklı bir dramatik çözümdür.

b. Romandaki olay örgüsünü hikâye formunda yazınız:

Raskolnikov adında bir genç St. Petersburg’da yaşamaktadır. Fakir bir öğrenci olarak hayatını sürdürmektedir. Bir gün, maddi sıkıntılar içindeyken, bir kadını öldürür ve onunla birlikte değerli eşyalarını çalar. Bu suçun ardından Raskolnikov, suçlu hissetmeye başlar ve suçunu örtbas etmeye çalışır.

Ancak suçun izleri onu rahatsız etmeye devam eder ve polis soruşturması hızla yaklaşır. Raskolnikov, içsel çatışmalar yaşarken, aynı zamanda bir suçlu gibi davranmaktan kaçınmaya çalışır. Bir yandan Sonia adında bir fahişeye yardım etmeye başlar ve onunla yakınlaşır.

Sonunda, Raskolnikov’un suçu gün yüzüne çıkar. Ancak, onu dönüştüren şey, içsel bir aydınlanma yaşamasıdır. Suçunu itiraf eder ve vicdanını temizler.

c. Romanın bir kesitini diyalog hâlinde yazınız:

Raskolnikov: (endişeli bir şekilde) Sonia, bu suçu nasıl örtebiliriz?

Sonia: (üzgün bir ifadeyle) Rodya, suç işlemek doğru değil. İçinizdeki bu karanlık düşünceleri bir kenara bırakmalısınız.

Raskolnikov: (öfkeyle) Ama benim için bir sebep vardı, Sonia. Paraya ihtiyacım vardı, hayat zor ve çaresizdim.

Sonia: (sakin bir şekilde) Para her şey değildir, Rodya. Vicdanımızı ve insanlığımızı korumalıyız.

Raskolnikov: (pişmanlıkla) Evet, belki de haklısın. Bu suçun izleri beni rahatsız ediyor. İtiraf etmeliyim.

Sonia: (sevinçle) Rodya, doğru olanı yapacaksın. İtiraf etmek ve pişmanlık duymak, gerçek özgürlüğü getirecektir.

Bu diyalog, Raskolnikov’un içsel çatışmalarını ve Sonia’nın ona rehberlik etme çabalarını yansıtan bir kesiti temsil eder.

Etkinlik

a. Türk veya dünya edebiyatından sinemaya uyarlanmış bir romanın filmini izleyiniz.

b. İzlediğiniz filmi yorumlayınız.

a. İzlediğim film Victor Hugo’nun “Sefiller” adlı romanından uyarlanmıştır. Film, aynı ismi taşıyan “Sefiller” adlı eserden uyarlanmıştır ve romanın önemli olaylarını sinemaya aktarmaktadır.

b. “Sefiller” filmini izlediğimde, romanın etkileyici ve dramatik hikayesini büyüleyici bir şekilde aktardığını söyleyebilirim. Film, 19. yüzyıl Fransası’ndaki yoksulluk, adaletsizlik ve umutsuzlukla mücadele eden karakterleri anlatırken, güçlü performanslar, etkileyici görsel efektler ve güçlü bir hikaye anlatımıyla dikkat çekiyor.

Başroldeki Jean Valjean karakterini canlandıran oyuncunun performansı, karakterin iç çatışmalarını ve dönüşümünü çok iyi yansıtıyor. Aynı şekilde, Javert karakterini canlandıran oyuncu da harika bir iş çıkarmış ve Valjean ile olan çatışmayı inandırıcı bir şekilde sunmuş.

Filmdeki müzikler ve şarkılar da oldukça etkileyiciydi. Özellikle “On My Own” ve “I Dreamed a Dream” gibi şarkılar, duygusal yoğunluğu artırarak izleyiciyi derinden etkiliyor.

“Sefiller” filmi, adalet, insanlık, ahlak ve umut gibi evrensel temaları ele alırken, 19. yüzyıl Fransası’nın atmosferini ve dönemin sosyal sorunlarını başarılı bir şekilde yansıtıyor. Bu nedenle, bu filmi izlemek hem edebiyatın hem de sinemanın gücünü deneyimlemek için harika bir fırsat sunuyor.

59
5
2
0
2
0
1
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.