11. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 127 Cevapları Meb Yayınları

11. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 127 Cevapları Meb Yayınları
11. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Sayfa 127 Metin Analizi Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metin Analizi

ŞUURUN DOĞRUDAN VERİLERİ ÜZERİNE
Bize kalırsa meseleyi tamamıyla tersine çevirerek doğrudan doğruya yakaladığımızı sandığımız “ben”in en görünürdeki hâllerinin çoğu zaman bizim kendisine verdiğimizi bize iade eden dış âlemden alınma birtakım şekiller arasında görülüp görülmediğini sormanın sırası gelmiştir. (…)

Çünkü sözü edilen ve maddeye giydirilen şekillerin tamamıyla zihinden geldiğini farz edersek bu şekillere bu şeylerin rengini bırakmaksızın onlara daima tatbik edilmesi güç görünüyor, o vakit bu şekilleri kendimizi bilmek için kullanırken dış dünya kadrosu içine alınan “ben”i bu dünyanın rengi ile boyanmış görmek tehlikesi vardır.
Hatta daha ileri giderek denebilir ki eşyaya verilen şekiller tamamıyla bizden değilse madde ile ruh arasındaki bir uzlaşmadan gelmiş olmalıdır. Öyle ki maddeye çok şeyler veriyorsak ondan da bazı şeyler aldığımız şüphesizdir. Böylece dış âlemde bir gezinti yaptıktan sonra kendi kendimizi bulmaya bıraktığımız zaman artık ellerimiz boş ve serbest değildir.
İç hâlleri birbirlerinde kaynaşan ve süredeki tevalileri olmayan (sürmekte olamayan) “ben”e ancak derin bir iç katlanışla erişilecektir. Yalnız bu hâle eriştiğimiz zamanlar nadirdir. Nadir olduğu için de her vakit hür olmuyor, çoğu zamanlar kendi dışımızda yaşıyor. (…) Varlığımız da zamandan çok mekânda geçiyor. Kendimizden çok dış âlemde yaşıyoruz. Düşünmekten ziyade konuşuyor, hareket etmekten ziyade “hareket ettiriliyor”uz. Hür olarak hareket etmek demek kendimize yeniden sahip olmak demek, saf süreye yeniden yerleşmek demektir.

Bergson, Şuurun Doğrudan Doğruya Verileri

Metinde kırmızıyla yazılmış kavramlarla ne anlatılmak istenmiştir?

Ben: Yüzeysel veya gündelik ben diyebileceğimiz dışsal ve sosyal yaşantımız, her günkü deneyimlerimiz, ihtiyaçlarımız ve ilişkilerimiz sonucu ortaya çıkan “ben”dir. Başka bir deyişle, gündelik “ben”, asıl “ben”den bir kopuştur. Burada peşinden gidilecek şey, gündelik deneyimler sonucu kendi özüne yabancılaşan “ben”in, kendi özünü, kökenselliğini, yani içsel varoluşunu süre olarak nasıl tekrar ele geçirebildiği ve bu sayede ortaya
çıkan sahici “ben”in nasıl özgür eylemlerde bulunabildiğidir.

Süre: Gerçek zamanı anlamak için, onu mekânsal olandan sıyırmak gerektiğini öne süren Bergson, benzer bir biçimde, derin kendiliği anlamak için de, zihinsel durumları mekân temelinde düşünmeye bir son vermemizi ister.

Metinde altı çizili bölümde vurgulanmak istenen düşünce nedir? Açıklayınız.

Cevap: Bergson, bilincimizin derinliklerine indikçe “gitgide daha özgün, diğerleriyle ölçülmez ve ayrıca ifade edilmez bir kişiliğin varlığını” ortaya çıkarabileceğimizi söyler.

Metinden hareketle Bergson’un bilginin kaynağına yönelik görüşünü açıklayınız.

Cevap: Özgürlüğün, zamansal alana nasıl geri getirileceği sorununa gelindiğinde, yapılması gereken şey yüzeysel kendilikten, derin kendiliğe bir geçiş yapmaktır. İçsel kendilik, birbirinden kesin bir biçimde ayrılmış
bilinç hallerinden oluşan dışsal bir tabaka tarafından kaplanmış bir şekilde bulunur.Yani, özgürlüğe götürecek olan şey; kendiliğin bütün bir “ben” olarak anlaşılması, devinim ve gelişim olarak kavranması ve bir akış olarak
yakalanmasıdır.

144
6
9
35
2
3
3
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.