12. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 106-107-108 Cevapları Ordinat Yayınları

12. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 106-107-108 Cevapları Ordinat Yayınları
12. Sınıf Ordinat Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 106, 107, 108 Metni Anlama ve Çözümleme Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Aşağıdaki sözcük gruplarını şiirden hareketle açıklayınız.

gönül çekmek: sevda içinde olmak, aşk derdi çekmek.
ateşten gömlek: dayanılamayacak denli güç ve sıkıntılı durum ya da iş.
ışıl ışıl yanmak: Parlamak

2. Şiirde “Eski Zaman Âşığı” olmanın özellikleri nasıl sıralanmıştır? Açıklayınız.
Cevap
: Bazen tilki gibi kurnaz ama bazen akılsız, herkese aşık olup sevdalanabilen, sevdiğini gece hayalinde gündüz düşünde gören biri olarak sıralanmıştır diyebiliriz.

3. Şiirden hareketle Garip akımı özelliklerinin neler olduğunu açıklayınız.

Cevap: 1941 yılından sonra Türk şiirinde görülen ve öncülüğünü Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rifat üçlüsünün yaptığı edebiyat akımıdır. Bu üç şair, şiirde sürüp gitmekte olan aşırı duygusallığa, şairaneliğe, basmakalıp söyleyişe baş kaldıran şiirlerini toplayarak Garip adında bir kitap yayımladılar.

4. Şiirde ahenk nasıl sağlanmıştır? Değerlendiriniz.
Cevap
: Şiir içi ses ve kelime tekrarlarıyla sağlanmıştır. Çünkü Orhan Veli söz sanatları, ağır bir dil vs gibi özelliklere de karşıdır.

5. Aşağıdaki dizelerde geçen edebî sanatları belirtiniz.

Benzetme: Tilki gibi kurnaz derken insan tilkiye kurnazlık yönünden benzetilmektedir.
Benzetme: Şair kendisini bazen çocuğa benzetmektedir.

6. Şiirin teması nedir? Şair neyi özlemektedir? Açıklayınız.
Cevap
: Sevgiliye olan özlem ile çocukluğa duyulan hasret temayı oluşturmaktadır.

7. Okuduğunuz şiir konusuna göre (lirik, epik, didaktik, pastoral, satirik) şiir türlerinden hangisine örnektir? Niçin?
Cevap
: Duygu yoğunluğu fazla olduğu için lirik yani duygusal şiir türüne girer.

8. Şiirdeki günlük ve sıradan olaylar, sizce dil ve anlatımı nasıl etkilemiştir?
Cevap
: Şiirin sade ve akıcı bir dile sahip olmasını sağlamıştır. Her okuyan çok rahat bir şekilde şiirin gönderilerini alabilmektedir. Bunun yanında şiirin daha çok okura ulaşması da sağlanmış olur.

9. Şiirdeki geçen açık ve örtük iletilere örnekler bulunuz.

Açık ileti: Çocukken zeki, kurnaz, büyüdükçe ise kararsız bir aşık olduğu
Kapalı ileti: Geçmişine ve sevgilisine aşık olduğu kadına duyduğu hasret ve aşk

10. Şiirde söyleyici ile hitap edilen kişi / kişiler arasında nasıl bir bağ kurulabilir? Açıklayınız.
Cevap
: Şiirde söyleyici aynı zamanda kahramanın da kendisidir. Bu da okur ile şiar arasında samimi bir havanın olmasını sağlamaktadır.

11. Dil bir anlaşma aracıdır. (…) Bir dilin kelimeleri birer işaret olarak gerçeği gözümüzün önüne getirmekle ödevlidir. Ama bizler konuşurken gerçeği kurcaladığımızı, gözden geçirdiğimizi pek anlamayız. Bir dili kullanmak, kelimelerin bizde uyandırdığı görüntülerin yardımıyla bir şey anlatmak demektir. (…) Kelimeleri kullanmak, göz önüne birtakım görüntüler getirmek, gerçekle oynamak, gerçeği kurcalamakla birdir.

Yukarıdaki ifadeler Oktay Rifat’ın “Perçemli Sokak” adlı şiir kitabının ön sözünden alınmıştır. Bu anlayışın “Eski Zaman Âşığı” adlı şiire nasıl yansıdığını açıklayınız.
Cevap: Şiirde söyleyici aynı zamanda kahramanın da kendisidir. Bu da okur ile şiar arasında samimi bir havanın olmasını sağlamaktadır.

12. Aşağıdaki dizeleri şiirin bütününden hareketle açıklayınız.
Cevap
: Şiirde söyleyici aynı zamanda kahramanın da kendisidir. Bu da okur ile şiar arasında samimi bir havanın olmasını sağlamaktadır. Şiirde söyleyici aynı zamanda kahramanın da kendisidir. Bu da okur ile şiar arasında samimi bir havanın olmasını sağlamaktadır.

1. ETKİNLİK

Oktay Rifat’ın “Eski Zaman Âşığı” şiiri ile “Fatih’in Resmi” şiirini dil ve anlatım bakımından karşılaştırınız. Sizce bir şair sanat anlayışını değiştirebilir mi? Tartışınız.

Fatih’in Resmi

Ayasofya kubbesinde ak bir bulut,
Baktım, gitti gider. Bal rengi tespihim
Kehribar günler, düştü yaprak ve umut,
Güz yağmuru indi camda düğüm düğüm.

Benimdi savrulan kaftanlar, benimdi
Atların boynu, yerinde yeller eser!
Surların taşlarına sürdüm elimi,
Benimdi İstanbul, burçlar bana benzer.

Altın sahanlarda aş yedim, su içtim
Altın kupadan, zorlu Tuna’dan geçtim,
Ben Sultan Mehmet, Avni, tuğlarla yüce.

Bir resimde kaldım cüce, ben değilim,
Sarığım, soğuk kürküm, kokusuz gülüm,
Ararım, aranırım yerde delice.

Oktay Rifat Horozcu, Bütün Şiirleri
Cevap: İki şiirde de sade ve günlük dil kullanılmıştır. Bu dil halkın kolayca şiiri anlamlandırabilmesi, şairin de daha geniş kitlelere şiirini ulaştırabilmesi imkanını doğurur. Ayrıca bir şair zaman geçtikçe elbette ki fikirleri değişebileceği için içinde bulunduğu şiirsel duruş veya grubu da değiştirebilir.

2. ETKİNLİK

Orhan Veli ve arkadaşlarının şiir sanatlarını ilan ettikleri “Garip Beyannamesi”ni sınıfta okuyunuz. Şairlerin görüşlerine katılıyor musunuz? Açıklayınız.
Cevap: Bence sanatçı yani şair özgürdür. Onu kurallara kalıplara hapsetmek doğru değildir. Bu doğrultuda Garipçilerin öne sürdükleri kimi fikirleri destekliyorum. Çünkü özgürlük ancak sonsuz bir bağımsızlık ile mümkündür.

3. ETKİNLİK

Aşağıdaki şiirleri tabloya göre değerlendiriniz.

SöyleyiciHedef KitleTema
Kitabe-i Seng-i Mezar3. kişi anlatıcıBütün şiir severlerSıradan bir insanın ölümünden duyulan üzüntü
Eski Zaman ÂşığıKahraman anlatıcıBütün şiir severlerGeçmişe ve sevgiliye duyulan özlem
Rahatı Kaçan Ağaç3. kişi anlatıcıBütün şiir severlerOkumanın önemi

47
3
1
3
1
5
25
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.