Akarsuların oluşturduğu yer şekilleri
Türkiye yarı nemli bir iklime sahip olduğu için akarsular bakımından zengindir. Bu nedenle ülkemizde selinti sularının ve akarsuların oluşturduğu yer şekillerine yaygın olarak rastlanır.
Selinti sularının oluşturduğu tipik yer şekillerinden biri kırgıbayırdır. Yağışlar ya da kar erimeleriyle akışa geçen suların, geçirimsiz tabakalardan oluşan ve bitki örtüsünden yoksun yamaçlarda oluşturduğu, birbirinden keskin sırtlarla ayrılan bu yarıntılara birçok yerde rastlanır. Kapadokya yöresi, Mut ve Ankara çevresinde kırgıbayırın tipik örneklerine rastlanır.
Aşınmaya karşı fazla ve az dirençli kayaçların bir arada bulunduğu yerlerde meydana gelen tipik yer şekillerinden biri peribacalarıdır. Genellikle tüfler arasında yer yer sert kayaçların bulunduğu yerlerde, sert kayaçların alttaki yapının aşınmasını geciktirmesi sonucu oluşan piramit şeklindeki bu yer şekillerinin en tipik örneklerine Ürgüp ve Göreme çevresi ile Uşak yakınlarında rastlanır. Akarsuların yatağını enine ve derinlemesine aşındırmasıyla meydana gelen vadilerin çeşitli örneklerine ülkemizde yaygın olarak rastlanır. Çentik vadi örneklerine daha çok ülkemizdaki dağlık alanlarda rastlanır. Tabanlı vadiler, daha çok Ege kıyılarında görülür. Sakarya, Yeşilırmak ve Kızılırmak nehirleri de birçok yerde tabanlı vadi oluşturmuştur. Yeşilırmak’ın Canik Dağları’nı yarmasıyla oluşan boğaz vadilere, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz’de de rastlanır.
Akarsuların kolay çözünen kayaçları aşındırarak derine gömülmesiyle meydana gelen kanyon vadilere daha çok Akdeniz kıyılarında rastlanır. Köprülü Kanyon (Antalya), Güver Kanyonu (Antalya), Saklıkent (Muğla), Göksu Kanyonu (Mersin), Kelebekler Vadisi (Muğla), Yazılı Kanyon (Isparta) ve Karacehennem Boğazı (Kastamonu) ülkemizdeki kanyon vadilerin başlıcalarıdır. Türkiye’de az eğimli alanlarda akarsuların oluşturduğu büklümlere birçok yerde rastlanır. Tipik örnekleri Büyük Menderes ve Küçük Menderes nehirlerinde görüldüğü için bu tür büklümlere diğer ülkelerde de menderes denilmektedir.
Ülkemizde görülen yer şekillerinden biri de dev kazanlarıdır (Fotoğraf 1.80). Akarsuların çavlan ve çağlayan oluşturduğu yerlerde görülen, yukarıdan dökülen suların düştüğü yeri aşındırmasıyla meydana gelen bu çanaklara rastlanan başlıca çavlan ve çağlayanlar Tortum (Erzurum), Kırkmerdiven (Tunceli), Çır (Bingöl), Sarıkayalar (Bayburt), Ilısu (Mersin), Düden ve Kurşunlu’dur (Antalya).
Akarsular tarafından derin yarılmış düzlüklerden oluşan platolar, Türkiye’de geniş yer kaplar. Platolarımızdan bazıları Obruk, Taşeli, Gaziantep, Ardahan ve Çatalca-Kocaeli’dir. Türkiye’nin bulunduğu arazi tersiyerin sonlarında peneplen hâline gelmiş, kuaternerin başlarında bir bütün olarak yükselmiştir. Bu nedenle ülkemizde yüksek düzlükler geniş yer kaplar.
Ülkemizde ırmak adalarına akarsu yatağının genişlediği ve yatak eğiminin azaldığı yerlerde rastlanır. Türkiye’deki akarsuların yatak eğimleri fazla olduğundan bu tür şekillere fazla rastlanmaz. Selinti suların eğimli yerlerden taşıdığı materyalleri, eğimin aniden azaldığı yerlerde biriktirmesiyle oluşan birikinti konilerine ve birikinti yelpazelerine (Fotoğraf 1.83) ülkemizin birçok yerinde rastlanır. Birikinti konilerine göre daha geniş yer kaplayan ve daha az eğimli olan birikinti yelpazelerinden bazılarının üzerinde yerleşim birimi kurulmuştur. Örneğin Eskişehir’in İnönü ilçesinin bir bölümü böyle bir yerde bulunmaktadır. Ülkemizde görülen akarsu biriktirme şekillerinden biri de deltalardır. Kıyılarımızda gelgit genliği az olduğundan akarsular, taşıdıkları materyalleri denize döküldükleri yerde biriktirerek denizin bir bölümünün kara hâline gelmesine neden olur. Ülkemizdeki deltaların başlıcaları Çukurova, Göksu, Menemen, Bafra ve Çarşamba’dır
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.