İslam Medeniyetinde İlmî Ekoller ve Âlimler
Ancak zaman içinde gerek Arap olmayanların İslam’ı kabulü gerekse şehirlerde yaşayan farklı etnik gruplara mensup Müslümanların karışıp kaynaşmasıyla bu durum değişmeye başladı. Mekke, Şam, Bağdat, Basra, Kahire ve Horasan gibi büyük merkezlerde yürütülen dinî eğitimlerde Kur’an’ın okunuşu ve anlamı ile Hz. Peygamber’in sözleri ve uygulamaları konularında yorum farklılıkları ortaya çıktı. Bu farklılıklar İslam kültür ve medeniyetinde farklı felsefi ekollere kaynaklık etti. Felsefi ekollerin ortaya çıkmasında Arapçaya tercüme edilen Hint, İran ve Yunan medeniyetlerine
ait felsefe eserleri de rol oynadı.
Meşşâiyye ekolü, Derslerini yürüyerek anlatan Aristo’nun akılcı felsefesinden etkilenmiştir. Kendilerine yürüyenler anlamında Meşşaîyyûn diyen bu ekolün temsilcileri İslamın temel kaynaklarını ihmal etmeden din ile felsefeyi uzlaştırmaya çalıştılar. Düşünmeye, mantığa ve araştırmaya önem veren Meşşaîyyenin en önemli temsilcileri El-Kindi, Farabi,
İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd’dür.
Maturidiyye ekolü, Adını kurucusu El-Maturidî’den alan bu ekole göre insan fiillerinin yaratıcısı Allah’tır. İnsan bu fiillerden dilediğini yapıp yapmamakta hürdür. Çünkü insan Allah’ın gönderdiği peygamberler ve aklı yardımıyla faydalı olanı zararlıdan, kirliyi temizden, iyiyi kötüden ayırt etme gücüne sahiptir.
Eş’arîyye ekolü, Adını kurucusu Ebu’l-Hasan el-Eş’arî’den alan bu ekole göre iyilik, kötülük ve adalet gibi ilkeler Allah’ın emir ve yasaklarıyla anlam kazanır. Bu nedenle Allah tarafından emredilen davranışlar ahlaken iyi, yasaklananlar ise kötüdür.
Tabîiyyûn ekolü, Dünyanın yoktan var edildiğini ve kendi dışındaki üstün bir güç tarafından düzenlenip yöneltildiğini savunan görüştür. Bu ekolde tabiatın bilimsel yöntemlerle araştırılması, bunun için de deney ve tümevarım yöntemlerinin kullanılması esastır. Tabîiyyûn ekolünün en önemli temsilcisi Ebu Bekir Zekeriyya Razi’dir.
Mu’tezile ekolü, İnsanın dünyadaki iyi ve kötü davranışlarının yaratıcısı Allah değil, insanın kendisidir. Allah’ın insanlara iyi ve kötü arasında tercih yapabilme hakkı tanıması gerekir. Aksi hâlde ilahi irade ile gerçekleşen bir davranışın sorumluluğu insana yüklenemez. Bu, Allah’ın adaleti ile de bağdaşmaz.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.