LYS'de Başarıyı Artıracak 8 Öneri

Yıl boyunca geleceklerini belirlemek için üniversite sınavına hazırlanan gençler, sınava kadar geçecek kısa zamanda son gözden geçirmeleri yapıyor.

Sınavda başarılı olma stratejilerini sıralayan psikolog Ferahim Yeşilyurt, sınav sırasında gençleri dikkat etmeleri gereken konularda uyararak başarılarını artırmanın 8 yolunu özetledi.

 1-Sınav anında duygularınızın denetimini yapabilmeniz çok önemli. Öncelikle öfkenin başarılı bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bu nedenle çevreden gelen seslere, öksürmelere, hapşırmalara, burun çekmelerine kızmayın.

 2-Kaygılarınızı yönetmeye çalışın. Başlangıçtaki hafif heyecan durumunu normal kabul edin, bu sınava daha iyi konsantre olmanızı sağlar.

 3-Kaygının yükselmesini engellemek için sınav anında yorum yapmaktan kaçının.

 4-Sınav bitmeden yapamadığınız sorularda moralinizi bozmayın: "Bu sınav çok zor geçecek ya da sonucu berbat olacak" gibi yorumlardan  uzak durun.

 5-Sınav anında kısa molalar vermeye çalışın. 20 saniyelik 3 mola vermeyi deneyin. Molalar dikkatinizin dağılmasını azaltarak başarınızı artıracaktır.

 6-Rahatsız olduğunuz durumları  salon görevlisine iletin.

 7-Soruları çözerken zor soruda takılmayın. Öncelikle çözebildiğiniz sorularla ilgilenin. Zorlandığınız soruları sonra çözmek üzere bırakın.

 8-Tüm soruları bitirdikten sonra yeniden göz atabilirsiniz. Soruları çözerken hız ile isabet arasındaki dengeyi kurmaya çalışın. Sorulara hızlı yanıt vermek yerine her soruya belirli bir süre zaman ayırmayı deneyin.

Öğrencilerin sınav öncesinde merak ettikleri konulara açıklık getiren Ferahim Yeşilyurt, sık sorulan soruları şöyle yanıtladı:
 
Sınavlarda başarılı olabilmek için etkili stratejiler neler olabilir?

 Sınav öncesi eksik olduğunuz konuları tespit ederek mutlaka bitirmeye çalışın. Düzenli tekrarlar yapın. Yıl içinde öğrendiğiniz bilgileri zaman zaman tekrarlayarak unutmaları engellemek gerekir.Test becerilerini geliştirin. Sık sık test çözerek soru çözme hızınızı artırmaya çalışın. Ve test çözerken mutlaka zaman tutmaya özen gösterin. Sınav tecrübesini artırın.
 
Öğrencilerin sabahlara kadar çalışması sağlıklı mıdır?

 Uzun süre gece ders çalışmak öğrencinin ders başarısını artırmadığı gibi yorgunluğun da artmasına yol açıyor. Yarardan çok zarar getiriyor. 

Çalışırken ayakta kalmak için çok fazla kahve, enerji içeceği aldıklarını anlatıyor gençler. Bunların çalışmaya olan olumsuz etkileri nelerdir?

Uyarıcı maddeler uykuyu kaçırarak bedensel olarak yapılan işin süresini uzatabiliyor. Ancak uyarıcıları kullanarak, zihinsel aktiviteyi uzun süre sürdürmek güçtür. Yani uyarıcı maddelerle uyku gelmesini engelleyebilirsiniz ancak verimli ders çalışmak için gereken zihinsel uyanıklık halini yakalayamazsınız. Bu da ders başında geçirilen sürenin verimsiz biçimde geçmesine neden olacaktır.
 
Zihni rahatlatacak öneriler nelerdir?

Arkadaşlarla görüşmek, sevdiğiniz aktivitelere az da olsa vakit ayırmak, gelecekle ilgili güzel hayaller kurmak zihninizin dinlenmesine ve kaygılarınızın azalmasına yardımcı olacaktır.

AİLELER DEĞİL UZMANLAR NASİHATTE BULUNSUN

Fatih Üniversitesi Rehberlik Uzmanı Abdulrezzak Çil, LYS'ye saatler kala öğrenci ve aileleri uyardı. Kişisel özellikleri ve problem çözme tarzları bilinmeden her sınav döneminde öğrencilere bolca nasihatlerde bulunulduğunu belirten Çil, "Hep genel geçer zannedilen doğrular öğrencilere ifade ediliyor.

Asıl yapılması gereken, bu dönemde öğrencilerin sadece kendilerini çok iyi tanıyan danışman öğretmenlerinden ve teknik olarak branş öğretmenlerinden nasihat dinlemeleridir. Çünkü onlara en faydalı yaklaşımları ve stres azaltıcı yönlendirmeleri onlar yapacak" dedi. Bu dönemde ailelere önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Çil şöyle devam etti: "Bir kısım aileler, sınavın yaklaşmasıyla birlikte, öğrenci ile bir hesaplaşma havasına girerler.

Genelde bu, 'hele bir sınav geçsin!' ile başlayan cümlelerle kendini gösterir. Bu durum, bırakın sınav stresi yapmayı, hayatı stres altına almakta ve sınavı hayatın merkezine koyduğu için yaşanmaz bir yaz dönemi oluşturmaktadır. Halbuki sınav, öğrenciyle aramızdaki iletişimi belirleyen bir etki olmamalı."