Mutluluğa dair yanlış bildiğimiz 10 bilimsel gerçek

Mutluluğa dair yanlış bildiğimiz 10 bilimsel gerçek
Hemen hemen hepimiz mutluluk peşinde koşariz. Birilerine temennide bulunurken önce sağlık, sonra mutluluk diliyoruz çoğunlukla… Ancak mutluluğu yakından tanıyor gibi hissetsek de aslında onunla ilgili bilmediğimiz ya da yanlış bildiğimiz pek çok şey var.
Bu konuda yapılan bilimsel araştırmalarsa mutluluğu anlamamız için bize ışık tutuyor. Mutluluk 2.0 kitabının yazarlarından Doç. Dr. Selda Koydemir mutlulukla ilgili yanlış bilinenleri anlatıyor.

1. Mutluluğu hedef olarak koyarsam onu daha çabuk yakalarım.

Bilinenin aksine mutluluk, elde edilecek bir “şey”, varılacak bir nokta ya da “zirve” değildir. Klişe gibi gelse de mutluluk genel bir yaşantı ve bir süreçtir. Sürekli bir mutluluk arayışı ters tepebilir. Mutluluğu bir hedef olarak koymaktansa iyi bir yaşam için bilinçli olarak yaptığımız aktiviteler ve seçimler bize zaten mutluluk deneyimini yaşatacaktır.

2. “Sürekli” mutlu olursam güzel bir yaşamım olur.

Üzüntü, öfke, korku gibi olumsuz duyguları, olumlu duygularımız gibi, örneğin neşemizi kabul ettiğimiz gibi kabul etmedikçe gelişim göstermemiz zordur. ‘Sürekli’ mutlu olmak, aynı duygu seviyesinde kalmak ve devamlı bunları amaçlamak gerçekçi değildir. Her duygunun bir işlevi var. Korku duygusuyla yeri geldiğinde kendimizi koruruz, üzüntü duyduğumuzda bazı şeylerin önemini anlarız. Mutluluk gerçekte olumlu ve olumsuz duygularımız arasında denge kurmayla, onları etkili bir şekilde düzenlemekle gelir.
 
3. Çok paraya sahip olursam çok mutlu olurum.
 
Paranın mutluluğumuz üstünde elbette olumlu bir etkisi var; ancak temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek, bizi rahat ettiğimiz yaşam standardına getirecek bir gelire sahipsek, kazanacağımız daha fazla para bizi düşündüğümüz gibi mutlu etmiyor. Ayrıca kazancımızı başkalarının kazançlarıyla karşılaştırmak da bizi mutsuz edebilir oysa parayı neye harcadığımız önemlidir. Eşyalardansa (yeni bir telefon gibi) deneyimlere (bir seyahat gibi) para yatırmak bizi daha mutlu edecektir.
 
4. Bazı insanlar sırf belirli özellikleri nedeniyle bizden daha mutlu veya mutsuzdur.
 
Mutluluğun bizde olmayan bir özellikte veya sahip olmadığımız bir şeyde bulunacağını düşünmeye eğilimliyiz. Örneğin bir işte müdür pozisyonunda olanların, kadınlardansa erkeklerin, çocuğu olanların ya da yaşlılardansa gençlerin daha mutlu olduğunu düşünebiliriz. Oysa araştırmalar bu tarz demografik özelliklerimizdense kişilik özelliklerimiz, sosyal ilişkiler, kendimizle olan ilişkimiz, kendimizi geliştirmek ve büyütmek gibi faktörlerin mutluluğu çok daha fazla etkilediğini ortaya koyuyor.

5. Mutluluk yaşamımda hiç sorun olmaması anlamına gelir.

Bazen insanlar “Hiç sorunum yok ama mutlu hissetmiyorum” der. Bunun tamamen doğal olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü çoğumuz için mutlu yaşam, anlam bulduğumuz, kişisel olarak sürekli geliştiğimiz, güçlerimizi fark edip kullandığımız, kendimizi güçlü ve zayıf yönlerimizle kabul ettiğimiz, kendimize şefkatli olabildiğimiz bir yaşamdır. Yani mutluluk, yaşamımızda sorun olmamasından daha fazlasıdır.
 
6. Yaşamımda … olursa çok mutlu olurum ve bu mutluluğum uzun sürer
 
Hazları genel mutluluk deneyimiyle karıştırıyor, bu nedenle pek çok yanılgıya düşüyoruz. Haz, mutluluğu olumlu etkileyen deneyimlerden biridir; ancak mutluluğun kendisi değildir. Mutlu hissettiğimiz bir olayın “bir ömür boyu” süreceğine inanırız. Ancak yaşadığımız o haz, çoğu zaman sürekliliğini yitirir. Çünkü olumlu ve olumsuz tüm duygulara alışırız ve gerçek yaşamımıza hemen geri döneriz.

7. Daha fazla seçeneğe sahip olursam daha mutlu olurum.

Modern dünyanın en bariz özelliklerinden birisi etrafımızda kıyafet, yiyecek, içecek, elektronik eşya vb. gibi çok fazla seçenek olmasıdır. Bunların bize mutluluk vereceği yanılgısına düşebiliyoruz. Oysa araştırmalar, seçeneklerin çok olmasının bizi aslında yorduğunu, bazen kararsız kalıp hiçbir karar almamaya itebildiğini ve hatta mutsuz edebildiğini gösteriyor.

8. Ya mutlu doğarız ya da mutsuz!

Araştırmalara göre bazı insanlar genetik nedenlerle mutlu olmaya diğerlerinden daha fazla eğilimlidir. Genlerin etkisinin %40 ile %50 arasında olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu rakamlar, mutluluğun tamamen bizim kontrolümüz dışında olduğunu göstermiyor. Yaşamımızda yapacağımız bir takım değişiklikler ve seçimlerle daha iyi ve daha fazla doyum aldığımız bir yaşam sürmek mümkündür.
 
9. Başarı mutluluğun en önemli kaynaklarından biridir.
 
Başarı, elbette bizi heyecanlandıran, kendimizle gurur duymamızı ve iyi hissetmemizi sağlayan bir deneyimdir. Ancak başarı, mutluluğun en büyük belirleyicilerinden değildir. Araştırmalara göre mutluluk başarıyı, başarının mutluluğu etkilediğinden daha fazla etkiliyor. Yani mutlu insanlar mutsuzlara göre daha başarılı…
 
10. Mutlu insanların yaşamı stresten arınmıştır.
 
Mutluluğun stresten uzak bir yaşantı ile geldiğini düşünebilirsiniz. Ancak mutluluk ile yaşamın zorluk derecesi arasında çok önemli bir ilişki yoktur. Mutlu insanların yaşamında da stres faktörleri var; ancak araştırmalar, mutlu insanların zorluklarla daha iyi başa çıktığını, onlara daha farklı tepkiler verdiğini, duygusal iniş çıkışları daha az yaşadığını gösteriyor. Yani mutlu insanların yaşamı nispeten daha kolay değil, zorluklarla başa çıkma ve yaşama bakış açıları farklı.
 
Mutluluk 2.0 kitabında mutlu olmak için ipuçları da paylaşan Doç.Dr. Selda Koydemir, “Para, kaliteli bir yaşam için önemli; ancak nesnelerdense deneyimlere yatırım yapmak, doyumumuzu daha uzun süre koruyacak şeyleri aramak daha anlamlı olabilir. Ayrıca mutlu olmayı istememiz doğal; ancak onu bir takıntı haline getirip onu aramak geri tepebilir ve bizi daha mutsuz edebilir. Son olarak, herkes için geçerli bir mutluluk reçetesi olmadığı bilmeliyiz.” diyor.

Kaynak:Eğitim Sistem

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.