Peygamberimizin zamanında yaşayan müminler ne gibi zorluklar yaşamış

Peygamberimizin zamanında yaşayan müminler ne gibi zorluklar yaşamış
Peygamberimizin (s.a.v.) zamanında yaşayan müminler ne gibi zorluklar yaşamış olabilir, bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Aileleri tarafından dışlanmış her türlü baskı ve zulme uğramışlardır. Yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Bazı Müslümanlar canlarından olmuştur.

Hazret-i Bilâl -radıyallâhu anh- da en acımasız işkencelere mâruz kalanlardan biriydi. Sâhibi Ümeyye bin Halef, Bilâl’e akla hayâle gel­medik işkenceler yapardı. Onu kızgın kumlara yatırır, üzerine koca koca taşlar koyar, bâzen de Mekke sokaklarında sürüklerdi. Bilâl-i Habeşî -radıyallâhu anh-’ı bir gün bir gece susuz bıraktıktan sonra, kendisine demirden bir gömlek giydirir, şiddetli sıcağın altında kızgın kumlar üzerinde tutar, vücûdunun yağı eriyinceye kadar bekletirdi.

Müşrikler Bilâl -radıyallâhu anh-’a her türlü işkenceyi yapmalarına rağmen istedikleri şeyi söyletemezler, o dâimâ:

–Ehad, Ehad, Ehad (Allâh bir, Allâh bir, Allâh bir)!” derdi. (Ahmed, I, 404; İbn-i Sa’d, III, 233; Belâzurî, I, 186.)

Müslümanlara revâ görülenler sâdece eziyetten ibâret değildi. Ammâr -radıyallâhu anh-’ın babası Hazret-i Yâsir, müşriklerin söyletmek istedikleri şeyleri söylemedi ve onların ağır işkenceleri altında şehîd oldu.

Annesi Hazret-i Sümeyye -radıyallâhu anhâ- da, vahşî işkencelere mâruz kaldıktan sonra bir ayağı bir deveye, diğer ayağı da diğer bir de­veye bağlanarak canavarca parçalandı, fecî bir şekilde şehîd edildi.

Böylece Yâsir âilesi -radıyallâhu anhüm- İslâm’ın ilk şehîdleri oldular. (İbn-i Hacer, el-İsâbe, III, 648; Zemahşerî, III, 164.)

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- birgün, işkence edildikleri sırada bu mübârek âileye rastlamış:

−Sabrediniz ey Yâsir âilesi! Sevininiz ey Yâsir âilesi! Hiç şüphesiz sizin makâmınız cennettir! buyurmuştu. (Hâkim, III, 432, 438)

Hazret-i Ammâr -radıyallâhu anh- da, nice işkence ve ezâlara dûçâr olmuştu.

Kureyş müşrikleri, birgün Hazret-i Ammâr’ı yakaladılar, başını kuyunun içine batırarak:

−Muhammed’e hakâret edip, Lât ve Uzzâ’yı medhedinceye kadar seni bırakmayacağız!” dediler ve bunu zorla söylettiler.

Allâh Rasûlü’ne:

−Yâ Rasûlallâh! Ammâr kâfir olmuş!” diye haber verildi.

Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise:

−Hayır! Ammâr, tepeden tırnağa kadar îmanla doludur! Îman onun etine ve kanına kadar işlemiştir! buyurdu.

O esnâda Ammâr -radıyallâhu anh- Peygamber Efendimiz’in yanına geldi. Mübârek sahâbî ağlıyordu...

Âlemlerin Efendisi onun gözyaşlarını eliyle silerken:

−Sana ne oldu? diye sordu.

Ammâr -radıyallâhu anh-:

−Yâ Rasûlallâh! Beni Sana hakâret ettirmedikçe, putların da Sen’in dîninden daha iyi olduğunu söyletmedikçe bırakmadılar!” dedi.

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

−Sen bunları söylerken kalbin nasıldı? diye sordu.

Ammâr:

−Kalbim Allâh’a ve Rasûlüne îmânın ferahlığı içinde, dînime bağlılığım da demirden daha sağlam idi!” dedi.

Bunun üzerine Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir taraftan onun gözyaşlarını silerken diğer taraftan da:

−Ey Ammâr! Eğer onlar bir daha bu söylediklerini tekrarlatmak için seni zorlarlarsa, tekrar söyleyiver! buyuruyordu.

Bu hâdise üzerine şu âyet-i kerîme nâzil oldu:

“Kalbi îmân ile mutmain olduğu hâlde (dinden dönmeye) zorlananlar dışında, her kim îmânından sonra küfre kalbini açarsa, mutlakâ onların üzerine Allâh’tan bir gazap gelir ve kendilerine çok büyük bir azap vardır.” (en-Nahl, 106) (İbn-i Sa’d, III, 249; İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 67; Heysemî, IX, 295; Vahidî, s. 288-289)

Bu hâdise, îmâna mugâyir bir ifâdenin, ancak ölüm tehlikesi söz konusu olduğunda söylenebileceğine, bunun dışında ise câiz olmadığına şer’î bir delildir.

4
4
9
6
5
4
4
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.