Şemsi Efendi Okulunda uygulanan eğitimin Mustafa Kemal’e katkıları

Şemsi Efendi Okulunda uygulanan eğitimin Mustafa Kemal’e katkıları
Şemsi Efendi Okulunda uygulanan eğitimin Mustafa Kemal’e katkıları hakkında sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Kısa Cevap:

  • Şemsi Efendi Okulu' nda uygulanan eğitimin Mustafa Kemal' e katkıları;
  • Eğitim modelinin yeni olması yani Usul - i cedid yönteminde olması Mustafa Kemal'e yenilikçi, özgür ve bilimsel bir öğrenme ortamı sunmuştur.

Detaylı Cevap:

Mustafa'nın eğitim hayatına böyle modern okulda başlaması yenilikçi, araştırmacı ve özgürlükçü bir kişilik kazanmasında etkili olmuştur.

Şemsi Efendi (d. 1851, Selanik – ö. 1917, Eyüpsultan, İstanbul), Osmanlı eğitimcisidir. 19. yüzyılda Selanik’te gerek kendi kurduğu özel okulda gerekse aynı dönemde açılmış diğer özel okullarda usul-i cedid (yeni yöntem) esasında eğitim vermiş bir eğitimcidir. Kurduğu Şemsi Efendi Mektebi'nde Mustafa Kemal Atatürk’e okuma-yazma öğrettiği düşünülür. Kendi adını verdiği Şemsi Efendi Mektebi, İstanbul’da öğrenime devam eden Terakki Mektebi'nin ve Fevziye Mektebi öncüsü kabul edilir.

Şemsi Efendi Okulu: Mustafa Kemal’in kişiliğinin ve düşüncelerinin oluşmasındaki etkenleri anlayabilmek için üzerinde durulması gereken önemli kurumların başında Şemsi Efendi Okulu gelmektedir. Bu nedenle, ona müspet anlamda ilk önemli etkileri yapan ilk öğretmeni olma hüviyetindeki değerli eğitimci Şemsi Efendi’nin hayatı ve eğitimci kişiliği üzerinde ayrıntılı bir şekilde durmak gerekmektedir. Mustafa Kemal’in ilk öğretmeni olan Şemsi Efendi (1852-1917), Tanzimat döneminde eğitimde ortaya çıkan “usul-i cedide”, yani “yeni öğretim yöntemlerinin uygulandığı ilkokulların ilk kurucuları arasında yer almaktadır. Usul-i cedidenin uygulanması da diğer yeniliklerin hepsinde olduğu gibi, ilkin başkent İstanbul’la aynı anda Selanik’te de başlatılmıştır.

Şemsi Efendi’nin 1872’de Selanik’te açtığı okulun dershanesinde öğretmen masası, sıra, karatahta, tebeşir, silgi ve okuma yazmayı kolaylaştırıcı, yani “usul-i savtiye”yi uygulamak için hazırlanmış levhalar bulunuyordu. Bu levhalarda harfler ve heceler bulunuyor, onları öğretmenlerine a, e, i, ba, be, bi, bu vs. şeklinde okutuyordu. Ayrıca o “saatte bir tatil yapar. Avluda… (öğrencileri) nezareti altında oyunla meşgul eder, jimnastik yaptırır ve aynı zamanda ders odasının (sınıfın) kapı ve pencerelerini açarak bozuk havayı değiştirirdi.” Şemsi Efendi, oyun esnasında öğrencilerin kavga etmemelerine ve birbirlerine kötü söz söylememelerine de dikkat ederdi. Şemsi Efendi’nin, disiplin konusunda da ilginç uygulamaları vardır: O, öğrencilerinin disiplinli yetişmelerine çok dikkat eder, onların, öğretmenlerine rastladığı zaman kaldırımın kenarında “askerce selam vermelerini” isterdi. Onun öğretmenlik hayatında yeni bir uygulaması da, “mektebe yeni yazılan her çocuğa eski ve çalışkan talebeden bir lala, mürebbi tayin etmesidir.” Rehber olan kimse, okula getirip götürdüğü öğrencisinin eğitimiyle ilgilenirdi. Öte yandan Şemsi Efendi’nin öğrencilerini sıra düzeni içinde şehir içi gezilere de götürdüğü bilinmektedir. O, bu tür gözlem ve inceleme gezileri ile eğitim okul binası dışına çıkarmak suretiyle, öğrencilerini hayata daha bilgili ve bilinçli hazırlamaktaydı.

Şemsi Efendi’nin açtığı ve çalıştığı okullar, ders araç ve gereçleri ile uygulanan pedagoji ve öğretim metotları bakımından mahalle mektepleri ile sıbyan okullarından daha ileri ve üstün bir konumdaydı. Nitekim Şemsi Efendi’nin öğrencileri, Rüştiye son sınıf öğrencilerinden daha iyi gazete okuyabiliyor, daha iyi yazı yazıyor ve hesap yapıyor, coğrafya haritalarını daha iyi anlayabiliyorlardı. İşte bu yüzden o ve onun açtığı okullar, çevresinde haklı bir ün kazandı. Şemsi Efendi, küçük Mustafa okuluna kaydolduğu zaman (1887) 14 yıllık tecrübeli, ünü bütün Selanik’te yayılmış bir öğretmendir. Onun okulu kentte en sevilen okuldu. Aydın bir insan olan Ali Rıza Efendi’nin oğlu Mustafa’yı Şemsi Efendi’nin okuluna göndermesi de son derece doğaldı. Şemsi Efendi’nin bu okulu 1890 yılında, küçük Mustafa üçüncü sınıfta iken Fevziye Mektebi ile birleşti ve dördü “ilk”, dördü “orta” olmak üzere sekiz yıllık bir Rüştiye hâlinde teşkilatlandı. Mustafa, Şemsi Efendi’nin de öğretmenliğe devam ettiği bu okulun sınıflarını düzenli olarak takip etti. Babası Ali Rıza Efendi’nin ölümü (28 Kasım 1893) sırasında altıncı sınıfı, yani okulun orta kısmının iki sınıfını da bitirmiş bulunuyordu.

312
223
159
154
154
190
216
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.