Toplumda uyum içinde yaşayabilmek için farklılıklara karşı anlayışlı olmanın önemi
Özetle, Türk toplumu her zaman zorda kalan insanlara kucak açmış ve yardımcı olmuştur. Toplumumuzda farklı milletlerden, dinlerden, ırklardan insanlar vardır. Toplum içinde farklılıklarla uyum içinde yaşayabilmek o toplumun huzuru için çok önemlidir.
İnsanlar yapısı gereği birbirinden çoğu yönde farklıdır. Geçmişte dünya şartları gereği tüm farklılıklara rağmen aynı millet altında yaşamaları bu farklılıklardan bir tanesini elese bile günümüz yüzyılında bu benzerlik de ortadan kalkmıştır. Zira günümüzde dünya, milletlerarası etkileşimlerle beraber neredeyse tek vücut haline gelmiştir. Almanya vatandaşı bir birey Amerika'da, Afrika kökenli bir birey Fransa'da yaşamayı kendinde hak olarak görebilmektedir. Bunun sonucunda insanlara yeni bir sorumluluk yüklenmektedir.
Bu sorumluluk farklılıklara saygı göstermektir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu olan UNESCO, içinde bulunduğumuz yüzyılın başlarında Anadolu'nun simgelerinden biri olan ve hoşgörü hakkındaki düşünceleriyle tanınan Mevlana için özel bir yıl düzenlemiştir. Söz konusu yıl 2007'de dünyanın dört bir yanında Mevlana'nın hoşgörü hakkındaki düşünceleri ışığında farklılıklarla beraber yaşamamız gerektiği konusunda seminerler düzenlemiştir.
Dünyanın bu ani değişimiyle beraber sokağa çıktığımızda farklı kültür, farklı ırk, farklı din, farklı ideolojilerden insanları görmemek imkansızdır. Dünyanın bu ani değişimine uzun süre dünya kamuoyu dirense de özellikle soğuk savaşın sonlanmasıyla farklılıklara saygı için ilk adım atılmıştır. Bu etkileşim çağında dünya barışı hiç olmadığı kadar önemlidir ve bunun anahtarı farklılıklara karşı saygıdır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.