Yavuz Sultan Selim’in kendisini Hâdimü’l Harameyn olarak nitelendirilmesi

Yavuz Sultan Selim’in kendisini Hâdimü’l Harameyn olarak nitelendirilmesi
Yavuz Sultan Selim’in kendisini Hâdimü’l Harameyn olarak nitelendirilmesini Osmanlı devlet adamlarının yönetim anlayışı açısından değerlendiriniz.

Mısır seferi sonrasında kutsal toprakların Osmanlı hakimiyetine girmesiyle beraber Kutsal Emanetler’i İstanbul'a getirten Yavuz Sultan Selim, 29 Ağustos 1516 tarihinde Hilafet’in Abbasi soyundan Osmanlı soyuna geçirmiş oldu. Yavuz Sultan Selim Ayasofya Camisinde yapılan bir törenle, son Memlük halifesi III. Mütevekkil’den halifeliği devraldı. Kutsal toprakları Osmanlı sınırlarına kattığı zaman oradaki idarecilerin kullandığı Hakimü’l-Haremeyn (Kutsal beldelerin hakimi) sıfatını uygun görmeyip kendini Hadimü’l-Haremeyn (Kutsal beldelerin hizmetkârı) ilan etmiştir.

  • “Hâdimü’l Harameyn” Mekke ve Medine'nin hizmetkârı demektir.
  • Osmanlı Devlet adamları kendilerini Allah'ın birer hizmetkarı olarak görmüşlerdir.
  • Yönetim anlayışları; İslam Dinini tüm dünyaya yaymak. İslamı tüm dünyaya hakim kılmaktır. Bunu yaparken de kendilerini İslam'ın hizmetkarı olarak görmektir.
  • Cihat anlayışı ile ülkeyi yönetmişlerdir.

736
695
864
246
108
206
1105
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
1 Yorum