İ harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları

İ harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları
İ harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları nedir, İ harfi ile başlayan en çok bilinen atasözleri hangileridir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

İçi beni yakar, dışı eli (seni) yakar: Dış görünüşü ile başkalarının hoşuna giden bir şeyin veya durumun gerçekte kötü yönleri olabilir.
İki arslan bir posta sığmaz: Bir ülkede iki baş egemen olamaz.
İki at bir kazığa bağlanmaz: Ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.
İki baş bir kazanda kaynamaz: Ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.
İki cambaz bir ipte oynamaz: Kurnazlıkta eşit olan iki kimse birbirlerini aldatamaz.

İki deliye bir uslu koymuşlar: Birbirleriyle anlaşamayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir.
İki dinle bir söyle: Çok konuşmak doğru değildir.
İki el bir baş içindir: Ancak kendi geçimini sağlayabilenler, başkalarına yardım edecek bir durumda değildir.
İki emini bir yemin aralar: Birbirinin doğruluğuna güvenerek birlikte iş yapmakta olan iki kişiden biri, hile yapmadığına arkadaşını inandırmak için yemin ediyorsa artık güven bozulmuş demektir, ayrılmaları gerekir.
İki gönül bir olunca samanlık seyran olur: Birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir.

İki kaptan bir gemiyi batırır: Bir işi iki kişi yürütemez.
İki ölç, bir biç: Bir iş yaparken ayrıntıları ve sonuçları iyice düşünülmelidir.
İki testi tokuşunca biri elbet kırılır: Kavgaya tutuşan iki kişiden biri elbette yenilir ve zarara uğrar.
İlk vuran okçudur: Amaca başkalarından önce ulaşan, işinin ehlidir ve kazançlı çıkar.
İnsan (adam) kıymetini insan (adam) bilir: Bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.

İnsan ayaktan, at tırnaktan kapar: Birçok hastalık insana ayağını üşütmesi, ata da tırnağı yoluyla gelir.
İnsan beşer, kuldur şaşar: Kişinin zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir.
İnsan çeşit çeşit, yer damar damar: Toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi insanlar da birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler.
İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde: İnsan doğduğu yeri değil geçimini sağladığı yeri yurt edinir.
İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur: Kişinin çocukluğundaki huyları, özellikleri yaşlılığında da değişmez.

İnsan yükü (eti) ağırdır: 1. Hiç kimse başka bir kimseye yük olmamalıdır. 2. Yatalak insanı kaldırmak, yatırmak güçtür.
İnsanın (adamın) alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır: Hayvanların işe yarayıp yaramayacakları görünüşlerinden belli olur ancak insanların kötü huylu olup olmadıkları dışarıdan anlaşılamaz.
İnsanın adı çıkacağına canı çıksın: İnsanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez; tatlı dilinden başka nesi var: İnsan kendisini ancak tatlı diliyle sevdirebilir.
İp inceldiği yerden kopar: Bir durum, en çürük yerinden patlak verir.

İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar: Kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer.
İstediğini söyleyen istemediğini işitir: Bir kimseye hakaret etmek, ağır sözler söylemek doğru değildir, o da ağır sözlerle karşılık verir.
İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara: Birinden bir şey isteyen utanır ancak isteği yerine getirmeyen daha çok utanmalıdır.
İş amana binince kavga uzamaz: Kavga edenlerden biri aman dilerse çekişme sona erer.
İş bilenin kılıç kuşanın: Her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır.

İş insanın aynasıdır: Bir kimsenin nasıl bir kişi olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.
İşine hor bakan boynuna torba takar: İşini küçümseyen kişi istediği gibi para kazanamaz ve sonunda dilenci olur.
İşini kış tut da yaz çıkarsa bahtına: Başladığın bir işte her zaman güçlüklerle karşılaşacağını varsay ki sonunda hayal kırıklığına uğramayasın, iyi sonuçlar aldığında sevinesin.
İşleyen demir pas tutmaz (ışıldar): Tembel tembel oturan kimse hantallaşır, iş yapma yeteneğini yitirir, çalışan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar.
İt ürür, kervan yürür: Gerçekleşmesi doğal olan işler engellenemez. (ürümek: Havlamak)

İti an, taşı eline al (çomağı hazırla): Saldırgan biriyle karşılaşma olasılığı bulunan kimse kavgaya hazır olmalıdır.
İtin (köpeğin) duası kabul (makbul) olsa(-ydı) gökten kemik yağar(-dı): Aşağılık kişinin istediği olsaydı dünya, yalnız kendisinin işine yarayan, başkalarını rahatsız eden şeylerle dolardı.
İtle yatan bitle kalkar: Değersiz, kötü kimselerle ilişki kuranlar kötü huylar edinirler.
İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder: Babaya ün kazandıran da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de çocuklarının tutumlarıdır.
İyi gitmeyince kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi: İnsanın işi bir kez ters gitmeye görsün, en sıradan işlerinde bile tersliklerle karşılaşır.

İyi insan sözünün üstüne gelir: Yokluğunda kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelirse o iyi insandır, denilir.
İyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir: Tanrı kötü bir durumun iyiliğe dönmesini dilemişse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir.
İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı: İyiliğe karşı iyiliği herkes yapabilir, önemli olan kötülüğe karşı iyilik yapabilmektir.
İyilik eden iyilik bulur: İyilik eden kimseye zamanı geldiğinde başkaları da iyilik ederler.
İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir: Karşılık beklemeden iyilik yap.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.