YGS’de Herkese Bir Parmak Bal Politikası!

ÖSYM de, tıpkı MEB gibi soruları kolaylaştırarak, öğrencilere umut dağıttı. Ortalamalar yükseldi, barajı aşan aday sayısı arttı ama kontenjanlara sınırlama getirildiği için üniversiteye girmek geçen yıllara göre kesinlikle daha kolay olmayacak. Soruların bu kadar basit olmasına rağmen 517 bin aday 180 barajını aşamadı. YGS-1 ve YGS-2’de ise barajı aşan aday sayısı, geçen yıla göre yüzde 50 arttı. Bunun anlamı, üniversiteye giriş bu yıl çok daha zor olacak!..
 
Sınav şampiyonları ve illere göre başarı sırası ise MEB’in isteği çerçevesinde açıklanmadı!
Peki niye?
Çünkü çok başarılı diye bilinen bazı illerin çok alt sıralarda yer alması ya da bazı liselerin başarı sırasında çok ön sıralara yükselmesi, MEB’i rahatsız etmiş olabilir mi?
Ya da tam tersi, bazı liselerin diplerde yer alması bu gizliliğin gerekçesi olabilir mi?
Her aday, her lise, her veli ve her kent başarısını da, başarısızlığını da görmek ister ve bunu engellemeye hiç kimsenin hakkı olmamalı.
Özellikle de, şeffaflık diyenlerin!..
 
Peki yanlış sorularla ilgili dava süreci ne durumda?
ÖSYM, güya uyanıklık yaparak, bu işi daha en başından bitirdi yani itirazlar sonuçlanmadan, mahkeme süreci sona erdi.
Ama bazı adaylar yine de yargıya gitti ve sonuçlar eminim ki çok kısa sürede belli olur.
Peki, yargı birkaç soruyu daha iptal ederse ne olacak?
Tüm puanlar ve sıralama değişmeyecek mi?
İptal edilen o sorular da herkes için doğru mu kabul edilecek?
Eğer söyle olursa, bu büyük bir saçmalık değil mi?
 
ÖSYM başkanı itiraz edilen sorularla ilgili olarak, güvenlikten kaynaklanıyor dedi.
Ve yine soruları hazırlayan hocalara toz kondurmadı.
Oysa asıl sorun güvenlik kontrolü değil, soruların daha en başında hatalı hazırlanması.
Bunlar nasıl bir Hoca ki, doğru düzgün soru hazırlayamıyor!..
Ve çok daha acısı, yüzlerce adayın sınavının iptal edilmesi?
Kopyadan olsa, hak ettiler deriz.
Ama kolunda saati, cebinde telefonu, saçında tokası var diye sınav iptal edilir mi?
Siz de hiç vicdan yok mu?..