YGS’de soruların açıklanmaması endişeye yol açtı

YGS’de soruların açıklanmaması endişeye yol açtı
Pazar günü YGS’ye girecek 2 milyonu aşkın aday, sınav bittiğinde 160 sorudan sadece 32’sini görebilecek. ÖSYM’nin ‘soru havuzu oluşturuyoruz’ bahanesine eğitimciler tepkili: “Soru mu tükendi de bunu havuzda biriktirmek zorundayız?”

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), geçtiğimiz yıl düzenlenen sınavlara ait soru ve cevapları, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışına çıkardı. Soru havuzunun oluşturulması, soruların gizliliği ve bilimsel ölçme değerlerinin korunması gerekçesiyle soruların sadece yüzde 20’sinin açıklanacağını duyurdu. Sınırlama sebebiyle bu hafta sonu yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) katılacak 2 milyonu aşkın öğrenci, 160 sorudan yalnızca 32 tanesini görebilecek. Türkçe, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimleri testlerinden en fazla 8’er sorunun cevabını test edebilecek.

ÖSYM’nin dünyada sınav uygulama merkezi olarak dikkate alınan bir kurum olduğunu ancak bu uygulamanın şeffaflık politikası ile örtüşmediğini belirten FEM Yayınları Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç, “Demokrasinin gereği olarak önceden bu sorular paylaşılıyordu. Ama geri kalan yüzde 80’inin doğruluğu ile ilgili öğrenciler, veliler ve eğitimciler üzerinde şüphe oluşacak.” diyor. ‘Soru havuzu’ gerekçesinin alternatifsizlikten kaynaklandığını öne süren Ardıç, “İnsanlar haklarını arayacak fakat ‘biz kanunla belirttik, bu nedenle yayınlamıyoruz’ diyecekler. Kimse hakkını arayamayacak.” ifadesini kullanıyor.

Geçmiş sınavlarda yaşanan şaibeler henüz aydınlatılmamışken bu durumun sıkıntı doğurabileceğine dikkat çeken Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat da kararı şu sözlerle eleştiriyor: “Her şeyin güvenli ve bilimsel yapıldığı bir ortamda soruların açıklanmaması yanlış. ‘Soru havuzu’ dünyanın birçok yerinde oluşturuluyor. Ancak Türkiye’de bunu yapmak çok kolay değil. ÖSYM’nin güven kat sayısı çok yüksek olmadığı bir ortamda bu konuda ne kadar doğru yapıyorlar bilmiyorum.” Oluşturulmak istenen havuzun dershaneler ve akademisyenlerden soru toplanarak da yapılabileceğini belirten Polat şöyle devam ediyor: “Genelde uluslararası sınavlarda sorular yayınlanıyor ve yayınlanan soru da kullanılabiliyor. Sınav güvenliği illa ki kopya ya da aynı soru meselesi değildir. Aynı soruyu sorarsınız ama şıkları değiştirirsiniz. Asıl mesele olaya ahlaki bakmak.”

Eğitim uzmanı Salim Ünsal da soruların adaylar tarafından görülmemesinin sınav şeffaflığı üzerinde olumsuz tesirler oluşturacağı görüşünde. Öğrencilerin en büyük avantajının çıkan sorular üzerinden sınava hazırlanmak olduğunu söyleyen Ünsal, “Öğrenciler şimdi neye göre hareket edeceklerini doğru tespit edemeyecek. İtiraz eden aday sayıları artacak.” diyor. Ünsal, uluslararası sınavlardaki soruların açıklanmama gerekçelerinin bizdekinden farklı olduğunu şöyle açıklıyor: “Dil sınavlarında bunu uygulamak mümkün çünkü tek bir alanda yapıyorsunuz. Ama burada 9 ayrı ders var. Soru mu tükendi de bunu havuzda biriktirmek zorundayız? Bu yüzden gerekçe çok makul değil. Öğrenciler bir sınava giriyorsa soruları da görebilmeli yoksa akıllarında soru işaretleri olacak.”

Kaynak:

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.