Zarf (belirteç) nedir

Zarf (belirteç) nedir
Zarf (belirteç) nedir, zarf çeşitleri nelerdir örneklerle sizlere kısaca açıklayalım.

Fiilleri, fiilimsileri, sıfatları veya kendi ile aynı görevdeki sözcükleri durum, zaman, miktar, yer-yön ve soru bakımından belirten sözcüklere “zarf (belirteç)” denir.

Zarflar; fiillerin, fiilimsilerin sıfatın ve kendi türünün halini/durumu anlatır, gittikleri yöneldikleri yeri-yönü işaret eder, onların yaptığı şeylerin zamanını söyler, onları miktar bakımından belirtir ve bütün bunları soru şeklinde onlara sorabilir. O halde bizim de zarfları bu ilişkiler bakımından beşe ayırmamız mümkündür. Bunlar;

Zarflar ve Çeşitleri

Zarflar; durum zarfı, zaman zarfı, miktar zarfı, yer-yön zarfı ve soru zarfı olmak üzere beşe ayrılır:

1- Durum Zarfı

Yapılan her bir hareketin yapılış şekli, tarzı, hali, vaziyeti vardır. Durum zarfları, bu hareketlerin yani fiillerin nasıl yapıldığını gösteren zarflardır.

Örneğin; konuşursunuz ama nasıl konuşursunuz?

  • Hızlı konuşurum.
  • Yavaş konuşurum.
  • Akıcı konuşurum.
  • İçten konuşurum.
  • Alaycı konuşurum.

Dikkatli konuşurum. Konuşma eyleminin nasıl olduğunu gösteren bu kelimeler “durum zarfı” olarak görev yaparlar. Dikkat ederseniz fiile sorduğumuz nasıl sorusuna da cevap verir.

Fiillere ve fiilimsilere sorulan “nasıl, niye, neden, niçin” sorularından uygun olanına cevap verirler.

Cümlede fiilleri, fiilimsileri bazen nitelik anlamının yanında kesinlik, olasılık, yineleme ve sebep anlamlarında da belirtebilir.

Örnekler:

  • Bunları defterinize doğru çiziniz. (Nasıl çiziniz? – Doğru)
  • Onlara insanca davranalım. (Nasıl davranalım? – İnsanca)
  • O, bu çalışmasıyla sınavı mutlaka kazanır. (Kesinlik anlamlı zarf)
  • Oraya asla gitmeyeceğim. (Kesinlik anlamlı zarf)
  • Annesi belki yarın bize de gelir. (Olasılık anlamlı zarf)
  • Yaşlı adam bakımsızlıktan öldü. (Niçin öldü? – Bakımsızlıktan)
  • Arkadaşlarına küstüğüden sokağa çıkmıyor. ( Neden çıkmıyor? – Küstüğünden)
  • Sürekli aynı konuyu konuşuyor? (Yineleme anlamlı zarf)
  • Kazanma hırsıyla yarışmaya tekrar katıldı. (Yineleme anlamlı zarf)
  • Güzel yarışıp arabayı kazandılar. (Nasıl yarışıp? Güzel) (Yarışıp kelimesi fiilimsidir.)
  • Hızlı okuyarak kitabı bir günde bitirdi. (Nasıl okuyarak? Hızlı = Zarf) (Okuyarak kelimesi fiilimsidir.)

2- Zaman Zarfı

Yaptığımız eylemlerin, hareketlerin yapılma zamanını gösteren sözcükler zaman zarfı olarak adlandırılır.

Zaman zarfları fiillere ve fiilimsilere sorduğumuz “ne zaman” sorusuna karşılık verirler.

Örnekler:

  • Sabahları, binlerce kuş birden öter. (Ne zaman öter? Sabahları= Zaman zarfı)
  • Beni yarın mutlaka aramalısın. (Ne zaman aramalı? Yarın = Zaman zarfı)
  • Dün koşup oynayan çocuk, bugün hastalandı. (Z.zarfı)(Fiilimsi) (Z.zarfı) (Fiil)
  • Yazın köye gideriz, akşamları mangal yakarız.
  • Bu işi gece yapmak yorucu olur, gündüz vakti hallederiz.

3- Yer Yön Zarfı

Fiilleri ve fiilimsileri yer-yön anlamlarıyla belirten, onların yöneldikleri yeri-yönü gösteren kelimelerdir.

Ek almadan kullanılan yer yön zarfları sınırlı sayıdadır. Bunlar: “İçeri, dışarı, aşağı, yukarı, ileri, geri, öte, beri” en sık kullanılan yer yön zarflarıdır.

Bilmemiz gereken en önemli şey bu kelimelerin hiçbir çekim eki almamış halde bulunuyor olmasıdır. Eğer çekim eklerinden birini alırsa bunlar zarf değil “isim” olurlar.

Fiillere ve fiilimsilere sorulan “nereye” sorusuna cevap verirler.

Cümlede mutlaka fiili veya fiilimsiyi yön bakımından belirtmesi gerekir.

Örnekler:

  • İçeri girdi ve elindeki çiçeği annesine uzattı. (girdi = fiil) (içeri = yer-yön zarfı) (nereye)
  • İçeri girip herkese bağırdı. (girip = fiilimsi) (nereye? İçeri = yer-yön zarfı)(nereye)
  • Sürekli evdesin, biraz dışarı çık. (çık = fiil) (nereye? Dışarı= y.y.zarfı) (nereye)
  • Dışarı çıkacak hali kalmamıştı. (çıkacak = fiilimsi) (Nereye? Dışarı= y.y.zarfı)
  • Dışarısı buz gibi lapa lapa kar var benim içim yanıyor. (Ek aldığı için zarf değil isimdir)
  • Aşağı ineceğim, istediğin bir şey varsa alayım. (ineceğim = fiil) (Nereye? Aşağı = y.y.zarfı)
  • Aşağı gelip bana yardım eder misin ? (gelip = fiilimsi) (Nereye? Aşağı= y.y.zarfı)
  • Elindekileri yukarı at, boşuna merdiven çıkma. (at = fiil) (Nereye at? Yukarı = y.y.zarfı)
  • Yukarı atmak için bütün gücünü kullanmalısın. (atmak = fiilimsi) (Nereye? Yukarı = y.y.zarfı)
  • Park etmek için önce ileri git, sonra direksiyonu kır.
  • Geri dönmek için bir yol bulmalısın.

Uyarı:

  • Yer yön belirten sözcükler cümlede farklı görevlerde kullanılabilir. Eğer çekim eki alarak kullanılırsa isim, ismi etkileyecek şekilde kullanılırsa sıfat olur.
  • İçeriye girdi ve elindeki çiçeği annesine uzattı. (İçeri = Fiile sorulan nereye sorusuna cevap verse de “e” yönelme hal eki aldığı için yer yön zarfı değil isimdir)
  • İçeri çok soğuk, üzerine bir şeyler al. (içeri = isim)
  • İçeri odaya küçük bir çocuk girdi. (İçeri = Sıfat) (Hangi oda)

4 Miktar (Azlık-çokluk, Ölçü) Zarfı

Fiilin, fiilimsinin, sıfatın, adlaşmış sıfatın ya da başka bir zarfın anlamını miktar, ölçü bakımından etkileyen, onların ne kadar olduğunu gösteren zarflardır.

Bu sözcükler sayı, eşitlik, karşılaştırma, üstünlük, aşırılık, derece gibi anlamlar bulunmaktadır.

Yukarıda saydığımız sözcüklere sorulan “ne kadar” sorusuna cevap verirler.

Az, azıcık, çok, daha çok, çokça, kadar, bu kadar, biraz, oldukça, pek, pek çok, en, en çok, fazla, epeyce, denli vb sözcükler en sık kullanılan miktar zarflarıdır.

  • Bebeği çok uyuttu. (Ne kadar uyuttu?)
  • Çok çalışarak mülakatı kazandı. (Ne kadar çalışarak?)
  • Çok güzel bir arabası var. (Ne kadar güzel ?)
  • Çok yaşlıya otobüslerde mutlaka yer verin. (Ne kadar yaşlıya?)
  • Çok hızlı yürüdük. (Ne kadar hızlı? )
  • Bir saatte epeyce yol almışız. (Ne kadar yol almışız?)
  • Az konuş, çok dinle.
  • Cep telefonuyla fazla konuşmak zararlıdır.
  • Oldukça büyük evde oturuyorlar.
  • Biraz beklersen sana yardımcı olurum.
  • Kayahan’ın oğlu da pek sevimli bir şeymiş

Not:

  • Bazı miktar belirten sözcükler cümle içinde zaman anlamında da kullanılabilir.
  • Buralara daha kar yağmadı. (Henüz kar yağmadı) (Zaman zarfı)
  • Senden daha çok şey öğreneceğim kesin. (Ne kadar çok ? Miktar zarfı)

5- Soru Zarfı

Eylemin nasıllığını, zamanını, sebebini, miktarını soran soru anlamlı sözcükler soru zarflarıdır.

Bir soru cümlesine verilen cevap zarf ise cümledeki soru anlamı soru zarfıyla sağlanmış demektir.

Alınan cevap zarf olduğu için soru kelimesi de soru zarfıdır diyebiliriz.

Nasıl, niçin, neden, niye, ne, ne zaman, ne kadar vs. sözcükler soru zarflarıdır.

Bu soru sözcükleri mutlaka fiil ya da fiilimsiye soruluyor olmalıdır.

Cevabı “çünkü” ile başlayabilen cümlelerde soru anlamı soru zarfı ile sağlanmıştır.

Örnekler:

  • Buraya kadar nasıl geldin? (Koşarak geldim= Koşarak durum zarfı ise nasıl = Soru zarfıdır)
  • Avukat müvekkilini nasıl savunmuş ?
  • Açık oturum ne zaman başlayacak ?
  • Niçin hemen uyumuyorsun? (Çünkü …)
  • Kimse neden burada olanları anlatmıyor?
  • Niye her gün yanımda değilsin?
  • Beni ne kadar özledin?
  • Ne ağlayıp duruyorsun, kalk yüzünü yıka!

NOT:

  • “Ne, nasıl” gibi soru kelimeleri başka sözcük türleri (sıfat, zamir) olarak da kullanılabilir.
  • Nasıl araba almayı düşünüyorsun? (Kırmızı Araba. Nasıl = Soru sıfatı)
  • Araba kullanmayı nasıl öğrendin? (Çalışarak öğrendim. Nasıl = Soru zarfı)
  • Bana ne aldın ? (Araba aldım. Ne = Soru Zamiri)
  • Size ne konuda yardım edebilirim? (Bu konuda. Ne = Soru Sıfatı)
  • Kimseden fayda yok sana ne bekliyorsun? (Çünkü… Ne = Soru Zarfı)

Kaynak:Eğitim Sistem

2
0
0
1
0
1
1
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.