Faruk ARDIÇ

Faruk ARDIÇ

Zaman daralıyor!, YGS için neler yapmalı?

Zaman daralıyor!, YGS için neler yapmalı?

Bu sene OSYS’ ye geçen seneye oranla % 8 bir artışla 1.860.515 başvuru oldu. Başvuran adaylardan 783.854 öğrenci bu sene ilk kez sınava girecekler. Mezun veya bir üniversite de okuyup ta tekrar sınava gireceklerin sayısı 968.049 kişi. Kalan 55.082 öğrenci ise sınavsız geçişle ilgili sadece tercihte bulunacaklar. YGS’de herhangi bir puan türünden 180 barajını aşan adayla istedikleri LYS’lere girmeye hak kazanacaklar. İsteyen adaylar ise YGS puanlarına göre isterlerse ön lisans ve bazı lisans programlarını tercih edebilecekler.
 
Sınavlara Hazırlık, Genel anlamda Profesyonellik İsteyen Bir Süreçtir.
 

YGS de daha çok kavrama yeteneği ve bilgiyi kullanma becerisi ölçülürken,  LYS’lerde ise daha çok bilgi düzeyi ölçülmektedir. Bundan dolayı YGS ve LYS çalışmaları farklı olmalıdır. Bu durumda adayların girecekleri LYS’lere kaynaklık eden derslere düzenli ve yoğun bir çalışılması gerekiyor. Öğrenilen bilgilerin kalıcı olması için tekrar ağırlıklı çalışmalar önem kazanacaktır. Adayların kalan zamanda 3-4 yıllık konuların pekiştirilmesi zor olduğu için fazla zaman kaybetmeden işe koyulmaları gerekiyor.
 
YGS İçin Çalışma Sürenizi Gözden Geçirilmelidir.
 
Sınava kadar kalan zamanı verimli olarak değerlendirebilmek için öncelikle kalan zaman planlaması yapılmalıdır. Yapılacak planlamada puan getirisi en çok olan dersler, az bir tekrarla tekrar hatırlanabilecek konular ve bunlara ne kadar zaman ayrılacağı önceden belirlenmelidir. YGS’ye az bir zaman kala yapılacak çalışmalar, şu ana kadar yapılmış çalışmaları daha anlamlı kılacaktır. Sınavların içeriklerine baktığımızda ise YGS ağırlıklı olarak 6, 7, 8 ve 9. sınıf okul müfredatlarına dayalı belirleniyor. LYS ise 10, 11 ve 12. sınıf müfredatları ağırlıklı olan ve teorik bilgiyi daha çok öne çıkaran bir sınav. Adayları daha çok LYS’ler zorluyor. Çünkü hem eskiye göre daha çok soru soruluyor, hem de soruların zorluk derecesi daha yüksek oluyor. Bundan dolayı ilk sınav olan YGS de iyi bir sonuç elde etmek adayları LYS’lere iyi bir motivasyon ile hazırlanmalarına neden olacaktır.
 
Eksik YGS konusu bırakılmamalıdır
 
YGS, yerleştirme puanına % 28-30 oranında katkı sağlayacağı için büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla mart ayının 15 kadar YGS konularını bitirecek şekilde çalışılmalıdır. Sınava kadar kalan sürede pekiştirmeye yönelik bol bol soru çözmede ve tekrar yapmada fayda var. Adaylar kendilerini yetersiz gördüğü konuları tespit ederek tekrar çalışmalıdırlar. Hiç bilmediğiniz konulara zaman ayırarak öğrenmeye çalışmak yerine önceden kısmen öğrenilmiş konuları pekiştirmek için tekrar etmek daha faydalı olacaktır. YGS, dört ana test ve 160 sorudan meydana gelen bir sınavdır. Alanı ve tercihi ne olursa olsun bütün adaylar testlerin bütününden sorumludurlar. Eksikler tamamlarken Bütün Gözden kaçırılmamalıdır
 
Deneme Sınavları İhmal Edilmemelidir.
 
Deneme sınavları hem teknik, hem taktik, hem de psikolojik anlamda gerçek sınavın bir provasıdır. Dolayısıyla prensip olarak her deneme ciddiye alınmalıdır. Evde yapılan denemelerde de gerçek sınavdaymış gibi performans gösterilmelidir. Gerçek sınavda testleri hangi sıraya göre çözme düşünüyorsa denemelerde de aynı şekilde hareket edilmelidir. Bunun için de en iyi olunan testle sınava başlanmalı ve en zayıf hissedilen test sona bırakılmalıdır.
 
Deneme Sonuçları İyi Analiz Edilmelidir.
 
Deneme sınavlarının sonunda genel bir analiz yapılarak eksik konular belirlenmelidir. Mümkün olduğu kadar deneme sınavlarını genel olarak değil de test ya da konu analizi etmeye çalışılmalıdır. Her denemeden sonra bütün testlerde yaptığınız yanlış, doğru ve boş soruları görebileceğiniz bir çizelge hazırlanabilir.Böylece hangi testin, hangi konusunun, hangi bölümünde sorun yaşadığınızı daha net görülebilir.Yetersiz olan yönlerinizi hızlı ve etkili biçimde tamamlama imkânına sahip olunabilir.
 
Kendinizi Çalışma Kampına Alabilirsiniz.
 
Kalan süreç içerisinde öncelikle kendinizi çalışma kampına alarak kalan süreyi daha verimli geçirmenize imkân sağlayacaktır. Çalışma sürecinde televizyon izlemekten, telefonla meşgul olmaktan ve internete girmekten meydana gelen zaman kaybı önlenecektir. Yapılan fedakârlık, başarı olarak mutlaka öğrenciye geri dönecektir.
 
Çalışma İle Sosyal Etkinlik Arasında Denge Kurulmalıdır .
 
Son haftalarda yapılacak psikolojik hazırlık, akademik hazırlık kadar önemlidir. Bu nedenle dinlenme sürelerinizde ve boş vakitlerinizde, spor yapmak, yürümek, müzik dinlemek, sevdiklerinizle bir arada olmak, olumlu şeyler düşünmek gibi üzerinizdeki stres yükünü hafifletecek, sizleri rahatlatacak etkinliklere ağırlık Verilmelidir.
 
Sınava Az Kala Psikolojik Değişikliklerin Gözlenmesi Normaldir.
 
Sınava az kala öğrencilerde şiddetli huzursuzluk, ders çalışırken dikkati toplayamama, zamanın hızlı geçtiği inancı ve panikleme, yakın çevrede arkadaşların sınava daha iyi hazırlandığı kendisinin daha az hazırlandığı düşüncesi ve heyecanlanma gibi durumların gözlenmesi doğaldır. Belirtilen süreçler sınava hazırlanan her öğrenci için gözlenebilecek durumlardır. Sınava hazırlanan öğrencinin mutlaka kaygı yaşayacaktır. Bu kaygıların bir kısmı gerçekçi diğer kısmı ise gerçekçi nedenlere bağlı olmadan oluşan kaygılardır. Önemli olan kaygı düzeyini normal seviyede tutulmasıdır.
 
Geçen Yılların YGS Soruları Bu Seneki Sınav Sorularının Habercisi
 
Konu eksiği olmayan öğrenciler için geçmiş yıllara ait ÖSS ve YGS’ler aynı zamanda konu tekrarı işlevini görür.Çıkmış soruları çözmekle; sınavda hangi konulardan soru geldiği, soruların üslubu, soruların mantığını, soruların soruluş tarzını, soruların konulara göre dağılımını, konuların önem derecelerini, hangi konulardan ne tip soruların sorulabileceğini, soruların zorluk ve kolaylık oranlarını belirlenebilecektir. Unutulmamalıdır ki, çıkmış sorular sınavın aynası niteliğindedir.
 
Sınav Her Şey Değildir.
 
Unutmamak gerekir ki, sınav bir ölüm kalım savaşı değildir.  Sınava verilen anlam ve bakış açınıza göre kaygı ve motivasyonunuz artar veya azalır. Soruları, kolay veya zor soru gibi nitelendirmek yerine, seçicilik özelliği daha fazla olan soru olarak görmek-özellikle matematik fen sorularına-önyargılı yaklaşmanıza engel olur. Sınav, kişiliğinizi değil bilginizi ölçer. Dolayısıyla sınava nefret geliştirmek yerine, sınavı daha mutlu bir hayat yaşamanız için basamak olarak değerlendirmek psikolojik açıdan daha doğrudur.
 
Başarıyı Azaltan Gerekişiz Endişelerden Kurtulmak Gerekir.
 
Zihnin dağılmasına yol açan bir başka sebep endişelerdir. “Bu sınavda başarılı olabilecek miyim?”,“Ya başaramazsam, annemin-babamın yüzüne nasıl bakacağım?”,“Arkadaşlarım benden çok çalıştı, ben tam hazırlanamadım...”,“Bu iş olmayacak galiba...”,“Çalışacak bunca konu var, hiç zaman kalmadı.”Bunlar ve buna benzer düşünceler önemli bir sınava hazırlanan her öğrencinin zihnini meşgul eder. Bu tür endişelerle başa çıkma yolları dördüncü bölümde çeşitli yönleriyle ele alınıp incelenmekte ve çok yönlü başa çıkma yolları anlatılmaktadır. Ancak bu noktada basite indirgenmiş bir formül olarak kendi kendinize şu soruları sormanızı öneririz: “Bu düşünceler benim çalışmamı kolaylaştırıyor mu?”, “Bu düşünceler amacıma hizmet ediyor mu?”,“Bu düşünceler bana yardımcı oluyor mu?”
Bu sorulara verilecek cevap “Hayır” olduğuna göre, yapılacak olan bu düşüncelerden uzaklaşıp ders çalışmaya yönelmektir.
 
Rehber Öğretmenler İle Durum Değerlendirilmesi Yapılmalıdır.
 
YGS çalışmalarının daha profesyonelce olması için mutlaka yardım alınmalıdır. Yardım süreci; çalışmaların verimliliğini artırılması, tıkanılan noktaların açılması, motivasyonun sağlanmasına yönelik olmalıdır. Rehber öğretmen gözetiminde deneme sınavlarının değerlendirilmesi, eksik konuların belirlenmesi ve bunların telafisine yönelik çalışmalar öğrencilere daha bilinçli çalışma imkânı sağlayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Faruk ARDIÇ Arşivi