10. Sınıf Semih Ofset Felsefe Sayfa 88 Cevapları

Konuya Hazırlık

Bu kavramlar hakkında neler biliyorum?

Süje :  Bilinci, sezgisi, düş gücü olan, bilmeye yönelen ama kendisi bilgi nesnesi olmayan varlık.

Obje: Öznenin, kişinin dışında kalan, dış dünyanın bir parçası olarak bilincin karşısında duran her konu, her şey.

Doğruluk: Yargıların ve önermelerin gerçeğe uygunluğu, düşüncenin gerçekle uyuşması.

Gerçeklik: Bilimsel araştırmalarda, her türlü öznel öğenin karşısında nesnel olarak geçerliği olan şey.

Fenomen : Bir olgu olarak yer alan ve geçen şey.

1. Bilmek deyince ne anlıyorsunuz?

Cevap:Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

2. Bilgi ile bilmek aynı şey midir?

Cevap: Aynı şey değildir bu biraz da görmek ile bakmak arasındaki farka benzemektedir. Bilgi olduğu yerde durmaktadır oysa bilmek bizim irademiz sonucunda sonradan çaba ile edinebileceğimiz bir şeydir.

3. Bilgi nasıl ortaya çıkmaktadır?

Cevap: Merak duygusuyla ortaya çıkar.  Bilimdeki en köklü gelişmelere Eski Yunan ev sahipliği yapmıştır. Bu dönemde evrenin insanları kendi kapris ve gönüllerince yöneten bazı tanrılar tarafından koyulan keyfi kurallara bağlı olmadığını bunun yerine dünyanın tutarlı, belirli kanunlara sahip ve doğaüstü güçlerden bağımsız bir yer olduğu düşüncesi doğmaya başlamıştır. Böylece filozoflar evrenin uyduğu bazı doğa kanunlarını ya da kendi deyimleriyle filozofik esasları, keşfetmeye çalışmışlardır.

4. Bilgimizin sınırı olabilir mi? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap: Yaşanılan çoğu sorun, neleri ne şekilde ve kesin olarak bilemeyişten veya onu tanımlayamayıştan kaynaklanmaktadır. Bilginin sınırı tartışmasında bazı düşünürler bilinenle bilinmeyeni ayırmak için bilgiye sınır çekmiş, bazı düşünürler ise böylesi bir sınırın olmadığını ileri sürmüştür. Tartışmanın merkez noktalarından biri insanın yöneldiği nesneyi gerçekte olduğu şekliyle bilip bilemeyeceğidir. Bilgiye bir sınır çekilemeyeceğini düşünen filozoflar, insandan bağımsız bir varlık alanını kabul eder ve insanın o alandaki nesneleri olduğu gibi bildiğini savunur. Bilgiye bir sınır çekileceğini düşünen filozoflar, insanın o nesneleri olduğu gibi değil de kendisine göründüğü kadarıyla bilebileceğini savunur.