Ali CÖRE

Ali CÖRE

Almanya, Ermeniler ve PKK

Almanya, Ermeniler ve PKK

Bir zamanlar önemli bir kişiden naklen bir söz duymuştum; "bakmayın siz onlara, aslında bizim en büyük gizli düşmanımız Almanya'dır." Bu söz bana çok manidar gelmişti.

Bu gün ülkemizin içinde bulunduğu PKK sorunu başta olmak üzere, terör sarmalını anlamak ve çözmek için Osmanlı'nın son dönemlerindeki Ermeni, Yahudi ve Almanya ilişkilerini iyi bilmek gerekir. Şu an yaşadığımız sorunların çoğu o zamanlarda atılan tohumlardan veya o zamanlarda çözülmeyen sorunlardan ya da ihmallerden kaynaklanmaktadır.Ve bu gün karşı karşıya kaldığımız güçler o zaman da bizim karşımızdaki güçlerdir.
Hali hazırda PKK nın içinde ne kadar Ermeni var, ne kadar Alman var, ne kadar Yahudi ve İngiliz var? Bunlar bilinmiyor. PKK yı kimler eğitiyor, PKK nın silahlarını kimler veriyor? Bunları açıklayamıyoruz. Açıklamak ve bu sorunları çözmek makamında olanların kim bilir ne kadar açıkları var ki,içerideki şahin duruşunu dışarıya gösteremiyorlar.

Ermeni meselesine gelecek olursak şimdiye kadar kaç ülke Ermenilerin soykırım iddialarını tanıdı?
Bu iddiaları tanıyanlarla ilişkilerimiz nasıl?
Cevabını hemen vereyim şimdiye kadar 29 ülke bu iddiaları tanımış.
Son olarak Alman Parlamentosu, içlerinde Türk asıllı parlementerlerinde olduğu bir oylamada bir tane karşı oyla Ermeni iddiaları kabul etmiş oldu.

Bu olayların olduğu dönemlerde Osmanlılarla birlikte hareket eden ve Osmanlıyı bu anlamda yönlendiren devlet Almanya olmasına rağmen, alınan karar metninde Almanya " Osmanlı Ermenilerinin neredeyse tamamının yok edildiğini" iddia ediyor.

Diğer yandan bu karar Almanya'da 3 milyon Türk olmasına rağmen,Ermeni lobilerinin daha etkin olduğunu gösteriyor.

Keşke bu kararın etkisi sadece Almanya ile sınırlı kalsa.Bilindiği gibi kıta Avrupasının etki alanı en geniş ve en güçlü olan ülkesidir Almanya.Ve bizim de en büyük müttefikimiz,dostumuz.
Almanya'nın arkasından kim bilir başka hangi ülkeler bunu kabul edecek.

Peki bu durum karşısında biz ne yapacağız?
Kısaca hiç bir şey.
Hemen Büyükelçimizi çağırdık. Bir kaç gün durup geri gidecek.
Protesto,gösteri vs. ya da daha önce başka ülkelerin mallarını yaktığımız gibi Alman mallarını mı yakacak mıyız? Mercedesleri, Audileri, Wolskvagenleri yakalım mı?
Önce kim başlayacak yakmaya?
Almanya aman yakmayın mı diyecek?
Yoksa bir zaman dendiği gibi "Almanlar büyük devlet. Büyük devletler böyle şeyleri yapabilir" mi diyeceğiz?

Bunlar artık "Tahtahan tüfek, keçi ... dan saçma, erkeksen karşımdan kaçma" gibi, çocuksu şeyler..

Büyük resimde görmemiz gereken şey Türkiye'nin artık, arzuladığı ve peşinden koştuğu "kutsal yalnızlığı"na kavuşmuş olmasıdır. Vatana millete hayırlı olsun.
Dünyada nerdeyse Türk düşmanı olarak ilan etmediğimiz ülke kalmadı. Uganda gibi bir kaç ülke hariç. İlişkilerimizde sürekli diklenme ve sürekli gerilim yaşıyoruz. Ne bekliyorduk yani?

Şimdiye kadar Ermeni lobisinin dünya çapındaki çalışmalarını hafife alıp, onları yok saymak gibi uluslar arası ilişkilerde stratejiden uzak, sokak ağzı ile meseleye yaklaşımlar sorunu bu hale getirmiştir. Bir şeyi yok farz o etmekle şey yok olmuyor.

Benzer sorun PKK meselsinde de yaşanmıştır. "Kürt sorunu yoktur" diyerek 30 yılı aşkındır binlerce vatan evladı şehit oldu, kimbilir daha ne kadar şehit verilecektir.

Sorun sadece bir Ermeni sorunu, bir Kürt sorunu değildir. Çok daha çaplı ve derin bir sorundur bu. Artık kuru lafları bir kenara bırakıp bu alanda yapılacak çalışmalarla kendimizi ve meselenin aslını dünyaya anlatmak gerek.Bunun ilk şartı; yöneticilerimizin şahsi menfaatlerini korumak için siyasetin önünü tıkamaktan ve ülke insanları içine nifak tohumları saçmaktan vaz geçmeleridir.
Bu sorunları önce enine boyuna tahlil edecek, arkasından çözüm önerileri sunacak ciddi çalışmalara ve ilim adamlarına ihtiyaç vardır.

Almanya'daki Türkler bile Ermeni iddalarına karşı bilinçlendirilmemiştir. Devlet yetkililerimiz aynı Türkiye de olduğu gibi her defasında Almanya'daki Türklerin arasını da açmayı başarmıştır.
Yurt dışında birlik beraberlik içinde, ortak hareket ederek ve lobicilik yaparak tüm dünyaya bu konuların anlatılması teşvik edilmesi gerekirken, bu tür faaliyetleri yapanlar da engellenmek istenmektedir.

Keşke devlet büyüklerimiz özel uçaklarla ülke ülke, kapı kapı gezip "paralel" hakkında bilgilendirme yaptıkları kadar Ermeniler hakkında, PKK hakkında da bilgilendirme yapsalardı, bunları ön görecek "stratejik derinliğe" sahip olabilselerdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Ali CÖRE Arşivi