Ali CÖRE

Ali CÖRE

Mazideki Taşköprü (4. Bölüm)

Mazideki Taşköprü (4. Bölüm)

Yıl 2003, 6 Kasım, Ramazan.
Sonbaharın yorgun güneşinin solgun ışıkları yeryüzünü ısıtmaya yetmiyor. Gölgeler üşüyor, titriyor. Sarı, turuncu ve kızıllıkların bastığı bahçeler,parklar kalplere gam, keder ve hüzün aşılıyor. Bozulan bağlar gazele teslim olmuş. Rüzgarlar geçtiği her yere, her kese kahreden bir yalnızlık acısı bulaştırıyor.

SEKA nın bahçesinde sanki erkenden tertip edilen bir bayramlaşma merasimi yapılıyor.
Kameracı Ahmet, zamanı kayıt altına alıyor. Belki de en çok zorlandığı işi yapıyor bu sırada.
Şefkatle ve merhametle sarılıyorlar. Kimsenin içinde ne garaz, ne kırgınlık var. Ekranlara yansıyan sıcak bakışmalar ve kucaklaşmalardan anlaşıldığı kadarıyla herkes sütten çıkmış ak kaşık gibi.
Tepeden aşağı bir yumuşama, hoş görüde son derece cömertlik hakim. Gelmiş geçmiş bütün haklar bilâ bedel helal ediliyor.

Ancak kimsede bayram neşesi yok. Erken bastıran kış soğuğu ile damarları büzülmüş gibi.Beyinlerine ha bire pıhtı pompalıyor yürekleri. Ritmi bozulan,tekleyen kalplerin sızılı, aritmik atışları göğüs kafeslerini çatlatırcasına dövüyor. Bu vaziyete biri birlerine sarılıyor insanlar.

Hepsi biri birine benziyor.
Bir boydalar hepsi. Ve hepsi bir yaşıtlar. Bir çizgide sıraya girmişler.
Aralarındaki bütün farklılıklar yok olmuş durumda.
Duyguları ve düşünceleri de aynılaşmış, keder ve üzüntü de ortak olmuşlar. İşçisi, memuru, şefi, ustabaşısı ve amiri hepsinin üzerinde tek renkli bir elbise. Siyah, simsiyah bir hüzün. Tepeden tırnağa hepsi bu hüzne bürünmüşler. Sanki bir daha görüşmeyecekleri, buluşmayacakları bir yolun ayrımındalar. Gözyaşları saklanıyor biri birinden.

Fabrikanın şalterini ilk kez kaldıran onlar, start düğmesine ilk basan onlar ve makinaların ilk açılışını yapan onlardı.
Bu gün o düğmelere isteksiz ve dermansız parmaklarla basmışlardı.
Heryer hüzünlü bir sessizlik, kederli bir ıssızlığa bürünmüştü, Yemek hanelerin telaşı bitmiş, çay ocağının kalabalığı kaybolmuştu. Ne makinaların gürültüsü, ne de insanların uğultusu duyulmuyordu.

Hani makine başında uykusuz kalınan geceler, bir köşede uyumak isteyen o yorgun bedenler yok muydu? Şimdi o uykular kaçmış, bütün bedenler dirilmişti. Keşke geceler boyunca iş devam etseydi de uyumadan çalışsalardı.Hafta sonu bile.
Zam mı? Zam da neydi?
Keşkelerin ardı arkası kesilmiyordu. Ama karar verilmişti.

Helalleşerek ayrıldı herkes. Son defa bu otoparktan ayrılacaklar ve bir daha dönmeyeceklerdi. Çaresizce kimileri fabrika servisine kimileri de beyaz arabalarına bindi. Ve ardına kadar açılan kapıdan çıktılar. El salladılar boşalan fabrikaya, duran makinalara. Derin düşüncelerle evlerine yöneldiler.

Müştemilatıyla birlikte SEKA, misafirlerini yolcu ettikten sonra,hızla uzaklaştı. Son dönmece girdi,gözden kayboldu ve dağların arkasına aştı devasa binalar. Herkes baka kalmıştı, fabrikanın ardından.
Kendi elleriyle büyüttükleri, evlatları gibi sevdikleri Kağıt Fabrikası terk etmişti onları. Bundan sonra çalışanlardan bazıları emekliye ayrılacak, günü eksik olanlar kaderine razı olacak yani tayin edilen yerlere gideceklerdi.

Bundan sonra kimse o duvar diplerindeki masalarla,o agaçların altındaki banklarla hiçbir sırrını paylaşmayacaktı.Serin söğüt gölgeleri boş kalacak,kimse çimlere basmayacak, üzerine sere serpe oturmayacaktı.

Takvim yaprakları 6 Kasım 2003 ü gösteriyordu.
Ramazan ayının ortalarıydı.Ne iftar neşesi,ne de sahur mahmurluğu vardı SEKA lılarda.
25 Kasım da Bayram yaşayacaktı. Acı,keder ve hüzün dolu bir bayramdı.Çünkü o gün SEKA lılar işsizdi.SEKA nın ömrü bir nesil bile sürmemişti.
Esnafı,tüccarı ve tüm halkı bundan sonra zor günler bekliyordu.
O düğün evi gibi çalkalanan Taşköprü durulmaya başlayacaktı.Bu tarih ekonomik gelişme açısından ilçe için bir kırılma noktası,gerileme başlangıcıydı.

SEKA/ KASTAMONU
ARAZİ :799 bin 509 Metrekare arazi
LOJMAN SAYISI :115 lojman
FABRİKA VE SOSYAL TESİ :2 Üretim tesisi, 2 sosyal tesis
ÖZELLEŞTİRİLDİĞİ DÖNEMDE ÇALIŞAN İŞÇİ VE MEMUR SAYISI
İşçi :442
Memur : 30
KURULUŞ YERİ :Taşköprü / KASTAMONU
ÜRETİME GEÇİŞ :28 Haziran 1984
KURULUŞ KAPASİTESİ :10 bin 200 ton/yıl sigara, kağıdı, 3 bin 630 ton/yıl kendir selülozu
NOT: ilk ihale iptal
2.İHALE TARİHİ :28 Temmuz 2003
BEDEL :9 MİLYON 100 BİN DOLAR
DEVİR TESLİM TARİHİ: 6 Kasım 2003
FİRMA :MOPAK A.Ş

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Ali CÖRE Arşivi