Ali CÖRE

Ali CÖRE

Alparslan Türkeş ve bir anektod

Alparslan Türkeş ve bir anektod

Dava adamı ile militan arasında ne fark vardır?
Dava adamı; fikirden, ilimden ve hikmetten beslenir. Onların bir mefkuresi vardır.
Militan; kavgadan, hırstan, öfkeden beslenir. Mefkureden yoksun, kavgacı tiplerdir.
Dava adamı konuşur, militan sloganları tekrar eder.

Şimdilerde militanlığın şekli değişti. Sanal alemde on binlerce militan var. Bunlara artık "troll" diyoruz.
Bunların savunduğu ve sağlam temellere dayandırdığı hiç bir fikri yok. Kur'an da okusular, ayet de söyleseler özden, hakikatten uzaklar. Ayetleri de slogan yerine kullanıyorlar.

Alparslan Türkeş fikirsiz, kavgacı,"militan tipleri" sevmezdi. Bunun yerine okuyan, araştıran, fikir üreten "dava adamlarını" severdi. Ülkü Ocaklarının en önemli işlevi buydu.
Kaba ve cahil insanların davaya zarar vereceğini düşünürdü. Bunların kendilerini temsil edemeyeceğini söyler ve bu tip insanlara müdahele ederdi.

Bunun güzel bir örneğini İshak Alaton "Lüzumsuz Adam" kitabında anlatıyor:

"Bizim Tuzla'daki fabrika Alamsaş çok aktif. Birden iscilerle problem yasamaya basladik. lşçiler ikiye bölünmüş.
Bu iki grup arasında devamli bir çekisme yasiyoruz ve birbirlerini çelmeliyorlar.
Fabrikada huzur kactı, işler aksıyor. Bir gün durum ayyuka cıktı.

Bir işçimiz fabrikadan çıkarken, dışarıda iki kişi çapraz ateşe tutuyorlar ve zavallı adamı öldürüyorlar. Ölen işçi sağcı biliniyor. Tabii bu menfur olayın fabrikadaki bütün disiplini mahvedeceği açık.
Polis araştırma yapıyor fakat kimseyi bulamıyor, katiller çoktan kaçmış.
Ne yapıp edip fabrika içindeki bu kavgayı sandürrnemn lanm. Bir yandan da bizde korku var. Çünkü silahlar konuşuyor o zaman. Kendi fabrikanda bile güvende değilsin.
Polisin kimin tarafında olduğu da belli değil. O zaman sağ solu, sol sağı öldürüp duruyor.
O anda aklımıza Alparslan Türkeş geldi.
Üzeyir Bey ertesi gün randevu istedi ve hemen Ankara'ya gitti, Türkeş ile konuştu. Üzeyir Beye bir saygısı, sevgisi vardı Türkeş'in. rikadaki durumu anlattı Üzeyir.
Dikkatle dinleyen Alparslan Türkeş hemen kararını aldı, dedi "Siz şimdi Istanbul'a dönün. Ben yarın sabah araba ile zaten İstanbul'a gidiyorum. Geçerken Tuzla'ya, size de uğrar bu işi halletmeye çalışırız."
Üzeyir Bey aynı gün uçakla döndü Istanbul'a.

TÜRKES BIZIM FABRIKADA
Ertesi sabah Alamasaş'ta, Tuzla'daki fabrikamızda Alparslan Türkeş'in gelişnini bekliyoruz. Nitekim saat 11.00'e dogru geldiler.

İşciler hemen duydular ki: "Alparslan Türkes fabrikaya geldi." Bu müthis bir olay, bir sağcı öldürülüyor, hemen akabinde de milliyetçilerin efsane ismi Turkes geliyor.
Turkeş'i müdüriyet odasına aldık.

Oturur oturmaz durumu sorunca dedik ki: "Burada sagı temsil eden bit çaycı var. OrtaIığı tarumar eden, adam da o. Sağ tandanslı ve aynı zamanda da serkeş, kavgacı bir herif. Fabrikadaki dengeleri alt üst eden bir adam bu. Esas problem solcularda degil, sağcı geçinen bu ve arkadaslarında." Yani senin taktm bizi rahasız ediyor" dedik. Türkeş, sakin bir sekilde dinledi ve dedi ki "Peki, o halde bir çay içelim..." çaycıya haber verdik ki Alparslan Bey çay istiyor. Çayları, hemen getirdi adam. Alparslan Turkes çaycıya sordu, kimsin, nesin, nerelisin... Biraz dinledikten sonra olayın nasıl oldugunu sorgulamaya başladı. Olayı da dinledikten sonra Türkeş "Ben bu fabrikada kavga istemiyomm. Sen şimdi esyalarını topla ve git," dedi.

Bize hicbir şey soylemeden adami işten attı. Tabii Turkeş boyle soyleyince caycı adeta şoka girdi.
Fakat tabii patron bunu soyledigine gore akan sular durur. Odadan çıkıyor, gidip eşyalarını toplayıp hemen fabrikayi terk ediyor. Tanninat almryor, bizimle hesaplagmadan cekip gidiyor.
Öyle bir telaşla gidiyor ki adam toz oluyor.
O adamı bir daha ne duyduk ne de gördük bizim oralarda.
Başbuğ soyleyecek de gitmeyeceksin...
Bagbug'un bu kararı bizi çok şaşırttı.
Yani haklı cıkartmayı denemedi bile.Çunku adamı tartı ve durumu hemen anladı. Adam kavgacı, ofkeli. Fikri olmayan biri.

Bu tur insanlar bir fikri nasıl temsil edebilirler ki...
Turkeş de bunu gördü ve rahatsiz oldu.
Biz cok mutlu olduk, Türkeş'in bu tavrı ile rahatladik.
Sonra da Alparslan Türkeş'e ilgimiz devam etti.. "
(Lüzumsuz Adam/İshak Alaton)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Ali CÖRE Arşivi