Paleolitik çağ nedir

Yontma Taş Devri, Alt, Orta ve Üst Paleolitik Çağ olmak üzere üç ayrı döneme ayrılır. Her dönemde kullanılan aletler farklı olmuştur. Bu çağa ait kültürel evreler ''oldowan kültürü'' ve ''acheul kültürü'' olarak tanımlanıyor. Oldowan kültüründe yonga, satır ve çekiç kullanılmıştır. Doğu Afrika'daki kazı çalışmalarında bulunan bu aletler, insanlık tarihine ait en eski aletlerdir. Konya ve İstanbul'da da bulunan bu aletlerin birçoğu çakıl ve yongaların işlenmesiyle yapılmıştır. Ağaç ve kemiklerden yapılmış aletler ise Üst Paleolitik Çağ'a aittir.

Alt paleolitik çağın bitmesi ile birlikte acheul kültürü başlar. Yaklaşık 1 milyon önce başlayan bu dönemde satır ve çekiç dışında balta kullanılmıştır.

Kaba Taş devri gelişmeleri nelerdir

Kaba Taş Devrinde yaşayan insanların geneline ''Homo Neanderthal'' adı verilir. Homo Neanderthaller, hem avlanmak hem de vahşi hayvanların saldırılarından korunmak için alet yapan ilk insanlardır. Bu dönem, buzul çağının etkileri devam ettiği için insanların tamamı göçebe bir hayat sürmüştür. Alt Paleolitik Çağda ağaç kovuklarında yaşayan insanlar, daha sonra mağaralarda ve nehir yataklarında yaşamaya başlamıştır.

Orta Paleolitik Çağ'dan itibaren obsidyen ve kuvars gibi maddelerden de av aleti yapılmıştır. Bu dönemle ilgili bilinen şeylerden bir diğeri insanların avcı ve toplayıcı olarak ikiye ayrılmasıdır. Gergedan ve fil gibi büyük hayvanları avlamak için mızrak ve çift yüzlü satırlar yapılmıştır. Homo erectuslar Üst Paleolitik Çağ'da ateş yakmayı öğrenmiş ve avladıkları hayvanları pişirerek yemeye başlamıştır. Bu da çene kaslarını daha az kullanmalarına ve beyinlerinin gelişmesine etki etmiştir.

Kaba Taş Devrinin en belirgin özelliklerinden biri, insanoğlunun mağara duvarlarına çizdiği ilk resimlerin bu döneme ait olmasıdır. Genellikle avlanmayla ilgili olan bu resimlerde mamut, fil ve gergedan figürleri çizilmiştir.

Paleolitik Çağ'ın en eski yerleşkeleri İstanbul'da bulunan Yarımburgaz Mağarası ve Antalya'daki Karain Mağarasıdır. Bunun dışında Çin, Fransa ve İsviçre'de de bu döneme ait birçok mağara ve kalıntı bulunmuştur.